-14-

34 4 11
                                    

"Burası da senin odan, Atsushi." Fukuzawa, küçük çocuğa baktı. Atsushi, Fukuzawa'ya baktı ve kafasını salladı.

"Teşekkür ederim, Efendim." Bu resmiyet biraz garip hissettirse de Fukuzawa gülümsedi.

"Biraz daha dinlen, hastaneden yeni çıktın. Yemekte de Kyouka ile birlikte olacaksın." Atsushi, kız kardeşini görmek için sabırsızlanıyordu ama ısrar etse de bir şeylerin değişeceğini düşünmüyordu. Bu yüzden sadece bakmakla ve "Tamam." demekle yetindi. Fukuzawa odadan çıktı ve Atsushi usulca odayı incelemeye başladı.

İki gün boyunca hastanede kalmıştı. Bu süre zarfında hem Mori hem de Fukuzawa onu ziyaret etmişti. Atsushi hızlı öğreniyordu, istenileni yapmakta da iyiydi. Ayrıca insanları da umursuyordu. Fakat fark edilen bir başka şey, o sorumluluklarının farkında olan biriydi. İnsanları seviyordu, ama görevleri daha önemliydi. Okuldaki ilişkileri araştırıldı. Derslerde başarılıydı ve şu ana kadar hiçbir kuralı da çiğnememişti. Ama bazı öğrenciler onu sevmiyordu. Onun üstüne suç atmaya çalışıldığında bile hakkını savunan biriydi.

Mori ve Fukuzawa da ortak bir karara vardı: Atsushi'yi kendileri alacak ve onu eğiteceklerdi. Bir mafya üyesi olmasını isterlerdi ama eğer istemezse Atsushi'yi zorlamak gibi bir planları yoktu. Sadece bu çocuğun da kurtulmasını istiyorlardı.

Atsushi odanın her bir köşesini inceledi, tehdit oluşturan herhangi bir eşya bulmaktan korkarak o eşyalara dair kanıtlar arıyordu. En sonunda içi biraz daha rahat etmiş şekilde odayı incelemeyi bıraktı ve iç çekti.

"Duş alsam iyi olur." diye söylendi kendi kendine. Üstündeki kurumuş kan lekeleri hâlâ tam olarak çıkmamıştı. Odada başka bir kapı daha vardı, oradaydı banyo. Hemen banyoya girdi ve içeriye baktı.

Gerçekten büyük bir banyoydu. Beyaz ve açık mavi mermerden oluşan kısımları vardı. Bir köşede duşakabin dururken diğer bir yanda küvet vardı. Atsushi duşakabine geçmeye karar verdi ve suyun altına girdi. Derin bir nefes verdi, hâlâ bedeni sızlıyordu ama iyileşecekti.

İşi bitince bornozuna sarındı ve saçlarını kurutarak banyodan çıktı. Odanın bir kenarında büyük bir gardırop vardı, içi de kıyafet doluydu. Atsushi bir tane siyah pantolon giydi, üstüne de beyaz renkli görünen kısa kollu bir gömlek seçmişti. Akşam yemeği vaktine karar koltuğuna oturdu ve komodinin üstüne bırakılan birkaç romandan birini seçerek okumaya başladı.

Vaktin nasıl geçtiğini bile anlayamamıştı, sadece içeriye bir kadın girdiğinde kafasını kitaptan kaldırdı.

"Efendim, size yemek salonuna kadar eşlik edeyim." Atsushi itiraz etmedi, kitabı aldığı yere bıraktı ve hizmetçi kadın ile odadan çıkıp asansöre ilerledi. Kadının bastığı tuşa iyice baktı, sürekli bu kadını odasına çağırıp onu yemek salonuna götürmesini isteyemezdi.

Asansör durduğunda kadın Atsushi'ye baktı.

"Sağa dönün ve ilerleyin, koridorun sonunda yemek salonuna ulaşacaksınız. Sizinle geleyim mi?" Atsushi kafasını iki yana salladı.

"Hayır, teşekkür ederim. Ayrıca yerini öğrendim, bundan sonra odama gelmenize gerek yok." Kadın gülümsediğinde Atsushi asansörden indi. Talimatlara uyarak ilerledi ve kapıdan içeri girdi.

Mori ve Fukuzawa'yı orada görmüştü. Kyouka, daha önce hiç görmediği çocuklar ile konuşuyordu ve mutlu olduğu belliydi. Mori gülümsedi ve yakınındaki bir sandalyeyi gösterdi.

"Hoş geldin, Atsushi. Buraya oturabilirsin." Atsushi usulca kafasını salladı, yürürken bir yandan da Kyouka'ya bakıp hafifçe gülümsedi. Mori'nin gösterdiği sandalyeye oturduğunda masayı daha net görmüştü. Hemen Fukuzawa'nın yanında bir çocuk daha oturuyordu. Atsushi'den biraz büyük duruyordu, ama görünüşü çok kibardı.

Bir Yaşam Uğruna - ShinSoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin