-3-

65 6 25
                                    

Ryuu bir anlığına cidden irkilmişti, Gin'i düşünürken bu durumu fazla önemsememişti. Ama şu anda ne Gin ne de bir başkası yanındaydı, Atsushi Nakajima onun karşısındaydı.

"Hinami'nin bununla ilgisi ne?" diye sordu Ryuu, tanıdığı o sevecen kadının mafyayla ilgisi neydi? Atsushi bardağından bir yudum alırken gülümsedi.

"Hinami, Liman Mafyası'nın patronunun yeğeni." Ryuunosuke duraksadı, bu gerçek miydi? Hinami ona sıradan bir ev hanımı olduğunu söylerken meğerse yalan söylemiş.

"Ne?" diye mırıldandı Ryuu şaşkınca. Ne diyeceğini bilemiyor, neyin doğru neyin yanlış olduğunu kestiremiyordu.

"Sakinleş, Akutagawa. Zamanla her şeyi öğrenirsin, en azından bazı gerçekleri." Atsushi onu baştan aşağı süzdü. "Soru sorabilirsin."

Akutagawa bir süre durdu ve soracağı soruların bir listesini yaptı zihninde.

"O zaman ilk olarak şunu sormak istiyorum: Neden bizi buraya getirdiniz?" Atsushi sırıttı.

"Güzel soru, tebrikler Akutagawa. Aslında buna birden fazla yanıt bulabiliriz. Birincisi, Hinami sizi sevdiği için patron sizi öldürmeyecek ama sen Jiuro'yu ölümün eşiğine getirdiğin için buraya getirildin. Kız kardeşinin durumu yüzünden şu anda burada yalnızsın." 

Akutagawa bakışlarını yere çevirdi, kavga etmeseydi burada olmayacaktı yani. Ama Jiuro'nun o saçma sözlerini hatırladıkça daha da sinirleniyordu. Dişlerini sıktığında Atsushi gözlerini hafifçe kıstı.

"Hey, sakinleş. Jiuro gerçekten patavatsız bir adamdır, itiraf edecek olursam onu pek sevmem." dedi Atsushi. Akutagawa tekrardan ona baktığında Atsushi'nin bunu öylesine söylemediği ortadaydı.

"Peki daha ne kadar burada kalacağız? Gin'e zarar vermeyeceğiniz konusunda size güvenmiyorum." 

Ryuu sınırları zorladığını fark etmeden konuşmuştu. Atsushi ayağa kalktı ve ona yaklaştı. Tam onun önünde durduğunda Ryuu endişeyle başını eğmişti, ama Atsushi onun çenesinden kavrayıp hızla kafasını kaldırdı. Ryuunosuke şaşkın gözlerle ona bakarken Atsushi'nin ifadesi pek sevecen değildi.

"Bak, Ryuunosuke Akutagawa. Sen Liman Mafyası'nı fazla yanlış anlamışsın. Bir şey yapacak olsam bile bunu engelleyebilir misin?" Akutagawa'nın gözleri büyüdüğünde Atsushi iç çekti ve onun çenesini bıraktı. "Neyse ne, size zarar vermek istemiyoruz. Öyle olsaydı kız kardeşin şu anda hastanede değil, herhangi bir mezarlıkta olurdu. Ama dediğim gibi, sana veya Gin'e zarar vermeyi planlamıyorum. Bu senin hareketlerine bağlı, sonuçta ilgimi çeken kişi sensin." 

Akutagawa şaşkın bir ifadeyle Atsushi'nin yüzüne baktı, ilgisini mi çekmişti?

"Bu ne demek?" diye sordu.

"Hinami senden ve kardeşinden bahsetti, seni biraz daha yakından görmek istemiştim. Yanlış anlama, sadece meraktan kaynaklanmış bir ilgi benimkisi." 

Akutagawa her ne olursa olsun, bu tarz sözleri ilk defa bir mafya üyesi tarafından duyduğu için utanmıştı.

"Peki, anlıyorum." dedi sessizliği önlemek için. Kafasını eğdi, ne tepki vermesi gerekiyordu? Atsushi iç çekti.

"Gin'i arayabilirsin." dedi ve cebinden telefonunu çıkarttı. Akutagawa heyecanlanmış bir şekilde ona baktı.

"Gerçekten mi?" 

"Seni durduk yere ondan ayrı bırakacak kadar zalim değilim, kız kardeşin sonuçta." derken kendini tutamayıp duraksamıştı Atsushi. Ryuu onun bu halini görünce bir an onun için endişelense de Atsushi bu havayı üstünden hemen atmıştı. "Neyse ne, arayacak mısın?" Ryuunosuke onaylar gibi başını sallayınca Atsushi Gin'in yanında bekleyen Higuchi'yi aradı. Telefon ikinci çalışta açıldı ve Higuchi telefonun diğer ucundan konuştu.

Bir Yaşam Uğruna - ShinSoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin