1-) Görev

466 37 17
                                    

Selamlar! Yeni bölüm atasım geldi. <3

▪︎▪︎▪︎

Bütün gün sokaklarda gezindikten sonra geri dönme vaktimin geldiğine karar verdim.

Yapacak hiçbir şey bulamadığım zamanlarda genelde sokakları turlardım. Nedenini bilmiyordum ama sokaklar bir şekilde kendimi iyi hissettiriyordu.

Evimdeymişim gibi...

Bardan içeri girdiğim anda Toga üzerime atladı.

"Katsue-chan!!! Nihayet geldin!"

Geriye doğru sendelerken kapıya tutundum ve düşmekten kurtuldum.

Toga her zamanki gibi neşeli... Fazla neşeli.

O, beni kavrayan kollarını gevşetirken içeriye doğru göz gezdirdim. Neredeyse herkes buradaydı. Önemli bir şey mi oldu?

Bakışlarımı bar masasına yaslanmış olan Shigaraki'ye çevirdiğimde bana baktığını fark ettim.

Yüzünde babası yoktu.

"Neden toplandınız?" diye sordum.

Toga sevinçli bir çığlık attı ve kendi etrafında döndü.

"U.A'ya gidiyorsun Katsue-chan! Ne kadar harika değil mi?"

"Ne?!"

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Direkt Shigaraki'ye döndüm. Bir açıklama yapması lazım!

Yaslandığı yerden doğruldu ve yavaş adımlarla karşıma geçti. Eldiven takılı ellerini kaldırdı ve yüzüme koydu.

"Evet, U.A'ya gideceksin..." biraz duraksadı. "Casus olarak."

Kaşlarımı çattım. Hızla geri çekilip yüzümü kavrayan ellerinden kurtuldum.

"Beni o kahraman olacak bücürlerin yanına gönderemezsin!"

Sesimi ilk defa bu kadar yükseltiyordum. Toga ürkerek Twice'ın yanına çekildi. Kızgın bakışlarımı Dabi'ye çevirdim.

"Bir şey söylemeyecek misin?!"

Dabi, sırıttı ve eliyle ağzına fermuar çekme işareti yaptı. Şerefsizden ne beklenir ki zaten!

"Maalesef karşı çıkmak gibi bir seçeneğin yok. Gidiyorsun."

Shigaraki'nin sesiyle dişlerimi sıktım. Bana istemediğim bir şeyi yaptıracaklardı! İlk defa!

Hiçbirinin yüzüne bakmadan, geldiğim yönden kapıyı çarparak dışarı çıktım. Hızlı adımlarla uzaklaşırken, Dabi'nin peşimden gelirken attığı adımları duyabiliyordum.

Shigaraki, onu durdurdu ve;
"Bırak gitsin." dedi.

Tekrardan sokaklara geri dönmüştüm. Öfke bütün bedenimi sarmıştı. Ellerimde oluşan karıncalanma bana adeta "Büyü yap!" diye mesaj veriyordu.

Yeterince uzaklaştıktan sonra ellerimden çıkan sarı ışığı havaya doğru savurdum.

Anında şimşekler çakmaya başladı. Birkaç saniye sonra da yağmur başladı.

Etrafıma baktığımda burayı tanıdığımı fark ettim.

"Bu sokak..."

Burası, beni bıçakla yaralamaya çalışan adamı öldürdüğüm yer...!

Ağzımdan istemsizce bir hıçkırık kaçtı. Sırtımı duvara dayayıp yere oturdum. Yağmur beni sırılsıklam yapmıştı. Ayrıca şimşekler hız kesmeden gürlemeye devam ediyordu.

Önüme bir gölgenin düşmesiyle başımı yukarı kaldırdım. Dabi...

Sesimin titrememesi için direndim ve;
"Neden geldin?" diye sordum.

Cevap vermedi ve yanıma oturdu.

Birkaç saniye hiçbir şey konuşmadan öylece oturduk.

Sonunda;
"Seni burada bir adama işkence ederken görmüştüm." dediğinde ona doğru
döndüm.

"Yoksa beni öldürecekti."

Başını iki tarafa salladı ve sırıttı.

"Aptal."

Gözlerimi devirdim.

İstesem de istemesem de o okula gitmem gerekiyordu. Cidden buna katlanabilecek miydim?

U.A bir Kahramanlık Okulu'ydu. Kahramanlık okulunda bir villain olarak gidecektim. Hem kimliğimi belli etmemem hem de oradan aldığım bilgileri Shigaraki'ye iletmem gerekecekti.

Önemli bir görev...

"Cidden oraya gideceksin ha?"

Derin bir nefes verdim ve elimi kaldırıp şimşekli yağmuru durdurdum. Ardından hiç kabul etmek istemesem de başımı hafifçe salladım.

U.A'ya gidecektim.

Bir kahramanlık okuluna...

Evettt! Bölüm sonuna geldik. Sonraki bölümde görüşmek üzere...

Oy ve yorum atmayı unutmayın. :>

(o・ω・o)

Shoto x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin