Yeni bölüm!
Oy ve yorum atmayı unutmayın ('・ω・`)
▪︎▪︎▪︎
1 HAFTA SONRA
Yataktan nefes nefese kalktıktan sonra ellerimi yüzüme gömdüm.
Çok kötü bir kâbus görmüştüm... Tekrar.
Yanaklarımdan süzülen yaşlar ellerimi ıslanmıştı. Günlerdir doğru dürüst uyuyamamamın yanı sıra, kâbusta gördüklerim de adeta kalbime bıçak saplıyordu.
Annem ve babam...
Elimin tersiyle gözlerimi sildikten sonra, biraz hava almak için balkona çıktım. Güneş'in doğmasına daha birkaç saat vardı.
Sınıftakiler, bir hafta boyunca okul festivali için vereceğimiz konsere çalışmışlardı. Ben de elimden geldiğince onlara yardım etmiştim.
Todoroki'nin hafızasını sildiğimden beri onunla hiç konuşmamıştım. Hâla onun bana son söyledikleri aklımdaydı...
Balkonun korkuluklarına kollarımı yasladım ve başımı gökyüzüne çevirdim.
"Casusluk görevini çok fazla aksatıyorum. Elimde birsürü bilgi var ama hiçbirini Shigaraki'ye ulaştırmadım..."
Burayı seviyorum. Arkadaşlarımın ve kahramanların başına bir şey gelmesini istemiyorum. O yüzden buna bir son vereceğim.
Sanırım içten içe Todoroki'nin "Villain olmayı bırakabilirsin." cümlesine kulak veriyorum...
Yıldızları izlerken, gözümün önünden tekrardan ailemi öldürme görüntülerim geçmeye başlayınca tekrardan ağlamaya başladım.
"Hayır... Sil şu gözyaşlarını aptal!"
Burada daha fazla kalamazdım. Dışarı çıkıp sokaklarda gezmem gerekiyordu. Ancak bu şekilde kendimi rahatlatıyordum.
Balkonun kapısından tekrardan odama geçtim. Askılıktan ceketimi aldıktan sonra da koridora çıktım.
Kimseyi uyandırmamak için ses yapmıyordum.
Yurttan dışarı çıktıktan sonra hızlıca merdivenleri indim.
O sırada bir düşme sesi kulaklarımda yankılandı. Ormandan geliyordu. Hızlı adımlarla o tarafa gittim.
"Midoriya?!"
Midoriya, yerde tepetaklak yatıyordu. Dizi soyulmuştu ve kanıyordu. Beni fark ettiğinde gözlerini kocaman açtı ve kalkmaya çalıştı.
"Ka-Katsue-san! Senin burada ne işin var?"
Onun yanına giderek kalkması için yardım ettim.
"Uyku tutmadı da... Biraz dolaşmak istedim."
"A-Anladım. Ben de Birimiz Hepimiz İçin'i geliştirmek için antrenman yapıyordum..."
Dizinin acısından yüzünü buruştururken diğer eliyle ensesini kaşıdı.
"... ama işler pek istediğim gibi gitmedi."
Onun itiraz etmesine izin vermeden sarı ışıklar yayan elimi dizine doğru tuttum. Yara anında kapandı.
"Katsue-san...! Buna gerek yoktu--"
Parmağımı onun dudaklarına götürüp susmasını işaret ettim.
O anda yüzümde bir şey farketmiş gibi gözlerini kısarak bana baktı. Ardından gözleri tekrardan açıldı.
"Katsue-san... Sen ağladın mı?"
Hızla ona sırtımı döndüm ve gözlerimi sildim.
"Hayır."
"E-Emin misin?"
Yüzümü tekrardan ona çevirdim. Gülümsemeye çalışarak;
"Hadi sen yurda geri dön. Gece boyunca antrenman yaptığın belli oluyor." dedim.Biraz tereddütte kaldıktan sonra başını sallayarak yanımdan uzaklaştı. Sonra aniden duraksadı ve bana döndü.
"Sen gelmiyor musun?"
"Biraz daha dolanacağım."
"Tamam. Dikkatli ol."
O yurda dönerken ben de ormandan çıktım ve şehre indim. Bildiğim sokaklara geldiğimde biraz olsun rahatlamıştım.
Sokaklar karanlıktı ve kimse yoktu.
Himari, bu bir hafta boyunca hep yanımda olmuştu. Her teneffüs bizim sınıfın önüne gelip moralimi düzeltmeye çalışmıştı.
Onun gibi bir arkadaşa sahip olduğum için çok şanslıydım...
O sırada önüme düşen başka birisinin gölgesini fark etmemle hızla arkamı döndüm ve yumruğumu ona yapıştırdım.
Tanıdık bir inleme sesi duyduğumda gözlerim kocaman açıldı.
Yumruk attığım kişi...
Todoroki'ydi...!
"İyi misin?! Ben... Ben seni alkolik bir psikopat sanmıştım..."
Eliyle vurduğum yeri tutarak bana baktı.
"Alkolik bir psikopat mı...?"
Ne yapacağımı bilemeyerek yanına yaklaştım ve vurduğum yere baktım.
"Acımış olmalı... Özür dilerim."
"Önemli değil."
Gözlerimi yanağından çekip gözlerinin içine baktığımda bana baktığını fark ettim. Yüzümün her santimini inceliyordu. Yanaklarımın kızardığını hissettiğimde gözlerimi kaçırdım.
Aklıma gelen soruyla tekrardan ona baktım.
"Sen, beni mi takip ediyordun?"
"Yurdun camından seni Midoriya'yla konuşurken gördüm. Tek başına uzaklaştığını görünce merak ettim."
"Anladım--"
"Neden ağladın?"
Aniden sorduğu soruyla yutkundum. Tam da unutmaya başlamışken bu soru tekrar her şeyi gözlerimin önüne getirmişti...
Sessiz kaldığımı görünce elini uzatarak gözyaşlarımı sildi.
"Tamam, anlatmaya gerek yok..."
Eli, gözyaşlarımı silerken istemsizce hıçkırdım. Ona anlatırsam hiçbir şey eskisi gibi olmazdı. Benden nefret edebilirdi... U.A'da kurduğum bütün arkadaşlıklar bozulurdu...
Bunu anlatmaya hazır değilim...
Dolan gözlerimi ona çevirdiğimde aniden beni kendisine çekti. Kollarını belime dolaşmıştı ve başı omuzlarımdaydı.
Olayın şaşkınlığını atlatmaya çalışırken kulağıma;
"Her ne yaşadın bilmiyorum... Ama şunu unutma, yalnız değilsin. Anlatmaya hazır olduğunda ben yanında olacağım." diye fısıldadı.Öylece iki yanımda duran kollarımı yavaşça ona doladım. Gözyaşlarımı artık tutmuyordum. Bu sözlere o kadar çok ihtiyacım vardı ki...
Hıçkırıklarımın arasından sadece;
"Teşekkür ederim." sözleri döküldü...Sarılmak artık o kadar kötü gelmiyordu...
Bölüm sonu <3
(T~T)♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shoto x Reader (Bnha x Reader)
FanfictionMei Katsue, U.A Lisesi'ne zorla gönderilmiş bir villaindir... Amacı uğruna her şeyi arkadasında bırakabilecek bir potansiyeli olmasına rahmen, orada bir öğrenciyle tanışmasıyla işler ters gidecektir.