Siyah dalgalı saçlı, üstünde beyaz tişört ve siyah yelek altında ise kargo kapli pantolon ile elindeki çiçeklere baktı.
Çiçekler biraz yıpranmıştı ve elleri hep yara ve toprak içindeydi. Umursamadı çünkü çiçek çok güzeldi ve onu almak istemişti.
Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşurken çöktüğü yerden kalkıp koşmaya başladı. Çiçeğini güzeline göstermesi gerekiyordu.
Okulun ön bahçesinde gördüğü oturmuş test çözen kahve saçlı ile "Seungmin!" diye bağırdı.
Genç gözlüğünün üstünden yanına gelen gence baktı. Gördüğü dalgalı saçlı ile iç çekti. Kalemini sayfanın arasına koyarak tesk kitabını kapattı.
Jeongin karşısına basedilen tabiri ile keko gibi oturdu. Bir elini dizine koyup diğer elinde olan çiçeği oğlana gösterdi.
"Bak! Arka bahçede buldum çok güzeldi sana göstermek istedim".
Seungmin çiçeğe baktı. Biraz yıpranmış olsa da cidden çok güzeldi. Çiçeği aldı "Evet öyle" dedi.
Jeongin'in elinde ki yaralı fark edince "Ne oldu eline?" diye sordu. Jeongin boşver diyerek salladı "Jeongin elini uzat".
Ciddi çıkan sesi ile Jeon sırıttı ve elini uzattı. Seungmin'in her hali gibi ciddi olduğu zamanları da çok seviyordu.
"Çok kötü olmuş krem sür hemen". Jeongin sıcak bir şekilde gülümsedi "Merak etme güzelim hemen sürerim".
Seungmin duyduğu hitap ile iç çekti. Bu çocuk gerçekten ondan vazgeçmiyordu.
"Yang Jeongin!"
Bahçeyi kaplayan müdür yardımcısının sesi ile Jeongin güldü. "Kaçtım ben güzelim. Hocaya yakalanmadan gideyim" diyerek koşarak yanından ayrıldı.
Seungmin başını iki yana salladı. "Kim bilir gene ne yaptın" diyerek test kitabını açtı.
Bir iki soru derken gözleri ileriye kaydı. Müdür yardımcısı Jeongin'i yakalamış, yakasından tutarak okulun içine götürüyordu.
Seungmin bir eli çenesinin altında onlara bakarken ona deli gibi el sallayan tilki çocuk ile istemsiz güldü.
Yang Jeongin okulda yaramazlıkları ile bilinirdi. Pek çok soruna neden olurdu, aynı zamanda herkesle iyi anlaşıldı. Aslında hocalar da onu seviyor ama yaramaz bir öğrenci olduğu için ceza vermekten başka seçenekleri yoktu.
Seungmin ile ise ikinci yıllarında tanıştılar. Jeongin cezası için sınıf temizliğine giderken Seungmin yeni yeni çantasını topluyordu.
Tam kapıda birbirine çarpmış Jeongin onun belinden tutarak ani bir kazayı önlemişti.
O günden sonra ise sürekli Seungmin'in peşinde dolanmaya başladı.
Her ne kadar tilkiye benzese ise Seungmin'in peşinde dolanırken köpek yavrusuna benziyordu.
Ona ilginç bulduğu her şeyi gösteriyor, o gün yaptığı saçma şeyleri anlatıyor daha sonra seni seviyorum güzelim diyerek yanından gidiyordu.
Seungmin başlarda onu kovamaya çalışsa da bir süre sonra salmıştı. Çalan zil ile beraber test kitabını alıp sınıfının yolunu tuttu.
Müdürün odasının önünde elleri ceplerinde bekleyen bedene tebessüm edip kendisini görmemesi için hızla sınıfa girdi.
Siyah kısa saçlı arkadaşının yanına oturması ile Hyunjin iç çekti "Gene test mi çözdün sen? Daha on biriz be Seungmin".
Kahverengi omuz silkip "Şimdiden başlamak önemli" demişti. Önünde ona iğrenerek bakan Jisung "İyice inek oldun sen he" demişti.
"Aşkım bende şimdiden çalışmaya başladım ama" diyerek tek kaşını kaldıran çilli ile Hyunjin ve Seungmin güldü. Jisung anında onun yanaklarını kavrayıp "Bebeğim sen inek öğrenci ol ben gene sana hayran kalırım" demişti.
Felix iç çekip onun saçlarını karıştırmış, sınıfa giren hoca ile önlerine dönmüşlerdi. Son dersleri onlara inat gibi yavaş geçerken zilin çalması ile herkes kapıya koşmuştu.
"Beraber mi gidiyoruz?" diye soran Jisung ile "Siz gidin ben Jeongin'e bakacağım" demişti Seungmin.
"Sen de hem çocuk gitsin diyorsun hem merak ediyorsun". Hyunjin'i takmayıp çantayı sırtına atmış "Hadi görüşürüz" diyerek sınıftan çıkmıştı.
"Bu sefer ne yaptın bakalım?" demesi ile Jeongin anında ona dönmüş "Seungmin!" diyerek kocaman gülümsemişti.
"Ya aslında pek bir şey değil sadece Bay Park'ın sandalyesine tutkal döktüm yanlışlıkla".
Seungmin tek kaşını kaldırıp "Yanlışlıkla?" diye sordu. Başını eğen Jeongin parmka uçlarında biraz yükselip indi "Tamam belki de değil" demişti.
Kahverengi saçlı gülüp "Dua et hep böyle cezalar ile yırtıyorsun". Jeongin kendi haline gülüp "Evet ya benim meslek galiba temizlikçi Seungmin".
"Okulu bilmem ama oradan atılırsın" demesi ile ikili güldü. "Şey ben gitsem iyi olur".
Jeongin başını sallayıp "Peki görüşürüz Seungmin" demişti. Seungmin arkasına dönüp gideceği sıra "Beni mi merak etmiştin?" diye sordu siyahlı kendini engel olamadan.
