Cheese // Seungin ✓

2.3

Elleri cebinde koridorda zıplayarak ilerleyen siyah saçlı bir yandan da ıslık çalıyordu.

Aynı şekilde merdivenlerden inerken duyulan patlama sesi ile adımları durdu. Öğrenciler şaşkınlıkla etraflarına bakınırken gencin yüzünde tilki gülüşü oluştu.

Tuvaletten sırıl sıkram çıkan öğrenci ise  "Yang Jeongin!" diye bağırmıştı. Jeongin başını uzatıp kahkaha attı.

"Beomgyu su hep senin elinde patlıyor kanka!" diyerek koşmaya başlayan genç ile hızla ondan kaçmaya başladı.

Demirliklerden kayarak en alt kata inmiş koşmaya başlamıştı. Arkada ki gencin bağırışı ise gülmesine neden oluyordu.

Sağa döndüğü gibi önüne çıkan Hyunjin'in ve Minho'nun ortasından geçmiş, birleşik elleri ayrılan ikili ise şaşkınlıkla arkalarına bakmıştı.

Hyunjin güldü "Jeongin gene başını derde sokmuş anlaşılan". Minho başını iki yana salladı "Yang Jeongin asla değişmiyor".

Jeongin koşmaya devam ederken gördüğü sevgilisi ile "Seungmin'im!" diyerek el salladı hızlıca.

Kocaman gülümsemesi ile ona koşan gençle güldü sarışın. "Ne oluyor?-" demesine kalmadan Jeongin onu kavradığı gibi sırtına alıp koşmaya devam etti.

"Hey!"

Bağıran Seungmin ile gülmüş, okul binasında çıkıp arka bahçeye koşmuştu.

Geldikleri ağaçlık alan ile Seungmin'i yere indirip nefeslendi. Seungmin başını yana eğip "Gene ne yaptın?" diye sordu kısılan gözleriyle.

Jeongin gülüp kendini yere attı. "Musluklar ile oynadım yine Beomgyu enayisine denk geldi. Arkadaş bu sefer biraz sinirliydi ondan kaçtım".

Sarışın iç çekip başını iki yana salladı, sevgilisinin yanına oturup "Bir gün atacaklar seni okuldan" dedi.

"Bir şey olmaz güzelim" diyerek onun saçlarını karıştırdı Jeongin. "Bugün etüt var mı?" diye sordu ardından.

"Var ya" diyen Seungmin ile güldü. "Cezanı bugün verselerde beraber gitsek bari"

Bir yandan da göz devirmesi ile Jeongin ona yaklaştı "Ben hafif trip sezdim" demesi ile Seungmin gülmemek için başını çevirdi.

Bu sefer gıdıklamaya başlayan sevgilisi ile kendini tutamamış kahkaha atmıştı.

"Tamam! Tamam ya!"

Jeongin ona yaslanan sarışın ile gülüp gıdıklamayı bıraktı, kollarını ona dolayıp çenesini saçlının üstüne koydu.

Huzurlu dakikalarını bölen zil ile Jeongin söylense de Seungmin'in ders aşkı yüzünden kalkıp derse girmişlerdi.

Çıkışta ceza sınıfında müdür ile beraber olan Jeongin, sıraya yayılarak oturmuş elleri ise ceplerindeydi. Başını arkaya eğmiş müdüre değil ezberlediği tavanı inceliyordu.

Müdür iç çekip masaya yaslandı.
"Yakında son sınıf olacaksınız Jeongin. Evet enerjik bir çocuksun, beyninde hep yeni şeyler dolu ve hareket istiyorsun. Fakat böyle devam edersen herşey daha kötü olacak. Seni okulda tutmaya çalışıyorum ama daha fazla yaramazlık seni okuldan atmama neden olacak Jeongin".

Gencin bakışları sonunda kendisini bulurken müdür yaslandığı masadan Jeongin önünde ki sandalyeye ilerleyip oturdu.

"Bak zeki birisin, gerçekten zeki birisin Jeongin. Bu yaptığın yaramazlıklarda bile bunu belli ediyorsun, neyin ne olduğunu biliyor hesaplama yapabiliyorsun. Harika yerlere de gelebilecek birisin ama kendine bir şans vermiyorsun".