1.8

540 94 42
                                    

"Ne?!".

Altı gencin bağırışı ile yemekhanede ki bir kaç göz onlara dönerken Seungmin gözlerini kapatıp sakin olmaya çalıştı. Arkadaşları fazla aptal oluyordu bazen.

Jeongin ise onun aksine bu duruma gülüyordu.

Hyunjin gerçekliğini teyit etmek ister gibi "Şimdi siz sevgili olduğunuz öyle mi?" diye sordu.

"Evet ya evet, sevgiliyiz" dedi Seungmin isyan ederek. "Gol ya gol!" diyen Jisung ile hepsi güldü.

"Tebrik ederim sizi, bir ben ve Chan değilsiniz ama olsun". Changbin'in dedikleri ile göz devirdi Seungmin.

"Merak etme hyung çok daha güzel oluruz biz" diyen Jeongin ile hepsi gülerken Changbin küçüğünü kolunun altına almıştı.

Gündem olan ikilinin yanlarında olmasını umursamayıp dedikodu yaparken Seungmin sadece sabır diliyordu.

Yemeğini bitirdiği gibi "Jeongin hadi gidelim" diyerek ayağa kalktı. Jeongin onu dinleyip ayağa kalkarken "Kanka ne oldu ya? Oturuyorduk" dedi Minho gülerek.

Seungmin sevgilisini elini tutup "Sizi sevmiyorum bugün" diyerek dil çıkardı. Diğerleri gülerken Seungmin ve Jeongin yanlarından ayrılmıştı.

"Bizde kalkalım Changbin, bay Park çağırdı". Changbin başını sallayıp kalkarken ikilide gitmişti.

"Hyunjin daha ne kadar yiyeceksin? Bekle bekle sıkıldım senden" diyen Jisung ile "Ya sıkıldıysan git, sanki biz diyoruz bekle diye" diyerek göz devirdi.

"Harika, kalk Felix" sevgilisinin elini tuttuğu gibi hızlıca uzaklaşırken "Hey! Niye bıraktınız ki beni!" diye bağırdı arkalarından.

Yanaklarını şişirip önüne dönerken gelen gülüşle yan tarafına döndü. "Ben bekliyorum seni, ye istediğin gibi" dedi minho.

"Çok yavaş yerim ama ben" diyen Hyunjin ile omuz silkti. "Bu özelliğini biliyorum ama sorun değil beklerim seni"

Hyunjin gülüşünü tutmaya çalışarak önüne dönüp yemeğine devam etti. "Düşündün mü hiç?" diye soran büyüğü ile yutkunup "Neyi?" diye sordu.

"Duygularımı sana itiraf ettiğim geceyi" demesi ile iç çekti. "Minho ben bilmiyorum" demesi ile ellerini kavrayan sıcak elle bakışları birleşti.

"Sana olan hislerim tamamen gerçek, korktuğunu biliyorum ve seni anlıyorum. Ama sende bana inan".

Hyunjin dudağını ısırıp bakışlarını tekrar kaçırdı. "Ben düşünebilirim değil mi?" diye sorması "Hm, tabiki" dedi Minho.

Hyunjin ellerini ayırıp yemeğine dönmüş, Minho ise sessizce onu beklemişti.

Okulun arka tarafında çimenlere oturan ikili ise "Ben bugüne etüt ayarlayamadım" dedi dudaklarını büzerek sarışın.

"Ov bugün cezam vardı" yüzünü buruşturup. Seungmin gülüp başını siyahlının omzuna bıraktı. "Azıcık uslu bir öğrenci olsanız ceza olmaz ve sevgiliniz ile eve giderdiniz Jeongin bey"

"Bak sen" diyen beden kollarını sevgilisine sarıp gıdıklaması Seungmin kahkaha atarak ondan kaçmaya çalıştı.

Jeongin gülerek onu bırakmış Seungmin'in kucağına doğru uzanmıştı. Sevgilisinin eli siyah saçlarını okşarken "Biraz uslu durup seni her gün evine bırakacağım".

Sarışın gülüp "Vay be sevgilisi için yaramaz öğrenci kalıbından çıkıyor, çok mu aşıksın".

Yükselip yanağına öpücük bırakıp "Çok aşığım" diyerek geri uzandı. Seungmin ise kızaran yanaklarıyla bakışlarını kaçırıp "Aptal" diyerek güldü.

"Sen üşümedin mi böyle?" diye sordu Jeongin ince hırkasını göstererek. Seungmin başını sallayıp "Tch üşümedim pek" demişti.

Jeongin göz devirip doğrulmuş üzerinde ki kalın hırkayı çıkarmıştı, zaten sweet giydiği için pek sıkıntı değildi. "Gerek yoktu ki" diyen Seungmin ile "Titriyorsun karşımda şapşal" diyerek hırkayı giydirdi.

Vücudunun ısınması ile güldü "Tamam bu hoşuma gitti, teşekkürler". Uzanıp yanağını öpmesi ile Jeongin de gülüp kollarını ona sardı.

Fazla sarılma ile geçen günlerinde Seungmin eve gitmek için sınıftan çıkarken sevgilisi büzülü olan dudaklarıyla onu karşılamıştı.

Gülüp yanına giderek kollarını boynuna doladı. "Görüşürüz bebeğim" diyerek yanağından öptü.

Jeongin kollarını ince bele dolayıp "Dikkatli ol güzelim, görebilir miyim bilmiyorum ama yaz bana".

Başını sallayıp ayrılmış "Sende yazarsın, tamam?" diyerek geri geri yürümüştü.

"Tamam tamam, düzgün yürü hadi" demesi ile tekrar el sallayıp arkadaşlarına yetişti.

Jeongin ise yanına gelen müdüre sahte bir gülümseme vermiş onunla beraber sınıfa geçmişti.

"Naber gençler Jeongin geldi!" diyerek girmesi ile orada ki bir kaç kişi gülüp önüne döndü.

Başlayan konuşma ile müdür tahtaya vurup "Sessiz olun! Bugün ben duracağım başınızda, konuşma istemiyorum" diyerek oturdu.

Jeongin ise uyumak dışında yapabilecek başka bişey olmadığı için montunu sıraya koyarak yatmıştı.

Bir saatin sonunda uyandırması ile hızla toparlanıp okuldan çıkmış, telefonundan konuştuğu sevgilisi ile morali düzelmişti.

"Hm eve geldim şimdi, uykumda bile seni gördüm Seungmin".

Sarışın gülüp "Nasıl gördün peki?" diye sordu. "Çok güzeldi, dans ediyorduk ama sonra Haru araya giriyordu. Uyuz tilki rüyam da bile aramıza giriyor".

Seungmin kahkaha attı. "Şapşal tilki o" dedi. Omuz silkip "Banane ya, sen benimsin çalmaya çalışıyor".

"Hey hey tamam, gerçekten kin besleyeceksin" demesi ile gülüp "Yok nasıl nefret ederim oyş tatlış tilkim"

Sarışın tekrar gülerken onu çağıran annesi ile "Kapatıyorum şimdi, yarın görüşürüz" dedi.

"Tamamdır güzelim, eve giriyorum bende, bayss"

Aramayı sonlandırıp anahtarı ile açtığı eve girdi. Gördüğü ayakkabılar ile kaşları havaya kalktı.

Gelen tanıdık ve özlediği ses ile hızla ayakkabısını çıkardı. Çantasını ortaya atarken hızla içeri girdi.

Mutfak masasında oturmuş ona gülümseyen kadın hemen ayağa kalkıp "Ben geldim Jeonginim!" dedi.

Jeongin ise hala şaşkınlıkla ona bakarken güldü "Anne? Gelmişsin" dedi.

---

Oyş geldi annesi sonunda

Baysss

Cheese // Seungin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin