"Anne". Etrafta koşturarak eşyalarını toplayan kadın duraksadı. Arkasına dönüp gözlerini kaşıyarak ona bakan minik oğluna baktı.
"Evet bebeğim?". Oğlu ona adımladı, valizine sonra da boş dolaplara baktı. "Gerçekten gidecek misin?" diye sordu.
Kadın derin bir nefes aldı. Oğlunun saçlarını okşadı "Bizim için gitmem lazım bebeğim. Söz hep konuşmaya çalışacağım seninle her izin bulduğumda yanına geleceğim tamam mı?".
Daha yedi yaşında olan beden başını salladı. "Peki, ama ben ne yapacağım ki?" diye sordu. "Benim bebeğim zeki bir çocuk ki. Ayaklarının üstünde durabileceğini biliyorum ben. Hem merak etme Bayan Oh her zaman kontrol edecek seni".
Başını salladı minik, kadın uzanıp saçlarına öpücükler kondurdu. "Gitmem gerek artık" diyerek ayaklanıp kapıya ilerledi.
Minik ise elini uzatasa bile ağzından 'Gitme anne' lafı çıkmamıştı. Sadece arkasından baktı, annesi gittiğinde ise olduğu yerde çöktü.
.
Alarmının sesiyle uyanan siyah saçlı gözlerini ağır ağır açtı. Yerinde doğrulup gözlerini kaşıdı. Eski anları rüyasında görmek canını sıksa bile önemsememeyi seçti.
Okul için hızla hazırlanmış yüzüne bir gülüş takınarak evden çıkmıştı. Yan komşusu Bayan Oh çiçeklerini sularken "Günaydın Jeongin. Gene yüzünde güller açıyor".
Jeongin kıkırdadı. "Ben hep mutluyum Bayan Oh lütfen". Bayan Oh gözlerini kıstı "Anlarım ben aklında gene muziplikler var senin".
Jeongin kahkaha attı bu sefer, bisikletine binip "Beni çok iyi tanıyorsunuz" diyerek el sallayıp okul yoluna doğru ilerledi.
Bayan Oh iç çekti arkasından. "Yıllar geçiyor ama Jeongin'in bu enerjisi dinmiyor. Eh bu sevdiğim bir özelliği".
Hızla bisikleti süren Jeongin kısa sürede okula varmış, yüzünden düşmeyen gülüşü ile bahçeye girmişti.
Onu görenler pek hoş bir surata bürünmese bile onları taktığını söyleyemezdi. Bisikletini kilitleyip sırtına aldığı çantası ile okula girdi.
Kendi sınıftan önce geldiği sınıf ile başını içeriye uzattı. "Seungmin?" diyerek etrafına bakınmış onu fark eden Felix "Seungmin daha gelmedi Jeongin" demişti.
"Oh anladım, saol Felix". Gideceği sıra "Hey Jeongin!" diye seslendi çilli. Jeongin ona döndü tek kaşını kaldırıp. Hyunjin ve Jisung da merakla ona bakarken "Yanımıza gelmek ister misin?" diye sordu.
"Seungmin gelir zaten birazdan" dedi. Jeongin şaşkınlıkla tamamen onlara döndü. "Yanınıza mı geleyim?" dedi kendini işaret ederek.
Felix gülüp başını salladı. Bununla gözleri diğer ikiliye giderken onlarda gülümseyerek kendisine bakıyordu. "Um peki" diyerek sınıfa girmiş boş olan Hyunjin'in yanına oturmuştu.
Ortamda sohbet dönerken Jeongin istemeden de olsa kendini geri çekmişti. Bunu fark eden Hyunjin ise bir kolunu onun omuzuna atarak yanlarına daha çok çekti.
"Of bak gene aklıma Minho'nun mavi halı geldi" diye kahkaha attı Jisung. Diğerleri de gülerken "Harbi nasıl aklına geldi o?" dedi Hyunjin.
Jeongin gülüp omuz silkti "Bu bir sır, muziplikler paylaşılmaz".
"Sonraki için korkmamız lazım galiba" diyerek sohbete dahil olan Changbin ile Jeongin tilki gülüşünü takındı.
"Koru kendini" demesi ile yanlarına gelen üçlü ile güldüler. "Oğlum hatırlatma hala dövesim geliyor seni" diyerek saçlarını karıştırdı Minho.
Onlar hala gülerken kapıda şaşkınlıkla onlara bakıyordu Seungmin. "Günaydın" diyerek yanlarına adımladı.
Diğerleri günaydın derken "Seungminim!" diyerek heyecanla ayağa kalktı Jeongin. Ona sarılması ile Seungmin güldü "Günaydın sana da".
"Günaydın, seni gördüğüme göre kaçıyorum ben görüşürüz" diyerek hızla ayrıldı yanlarından.
"Neler oldu?" diye soran Seungmin ile Felix omzu silkti. "Sabah geldi seni görmeye, sen olmayınca gidecekti bende yanımıza çağırdım".
"Gerçi bize uzak davrandı biraz" dedi Hyunjin üzgün bir şekilde. "Evet bu arada. Seninle olduğu gibi değil asla".
"Oh" dedi Seungmin yerine oturup. "Jeongin'in arkadaşı olduğunu sanmıyorum. Sadece benim yanımda".
Minho başını salladı onaylayarak. "Onun hakkında güzel konuşan kişilerde az. Tamam bende geçen sinirlendim ama özünde severim onu".
Seungmin iç çekti. "Neyse ne" diyerek konuyu geçiştirdi, zilin çalması ile üç büyük sınıftan çıkmıştı.
Öğlen arası arkadaşları ile bahçeye çıkarken karşıda gördüğü beden ile durdu. "Siz gidin ben Jeongin ileyim" diyerek cevap vermelerini beklemeden ilerledi.
"Selam" diyerek yanına oturmuş. Heyecanla ona bakan siyahlı ile gülmüştü. "Hoşgeldin Seungminim benimle yiyeceksin gerçekten".
"Evet ne oldu ki?" diye sordu. Jeongin mutlulukla ayaklarını salladı "Hiç mutlu oldum sadece" dedi.
"Bugün sorun çıkarmadın sanki" demesi ile Jeongin iç çekti. "Evet ya tuvaletleri boş bulamadım".
Kaşlarını çatarak ona bakan beden ile güldü. "Çatma kaşlarını güzelim, ne olduğunu söylemem".
"Aa bak, birinin annesi gelmiş" dedi daha sonra. Seungmin de o tarafa bakarken "Hasta falan sanırım, ateşine bakıyor gibi" dedi.
Çocuğunun saçlarını okşayıp, öpen genç anne ile Jeongin dudaklarını birbirine bastırdı.
"Sen annen ile nasılsın Seungmin?" dedi tekrar yüzüne gülümseme takınıp.
"Annem ile hm. Oldukça iyi diyebilirim. Kısıtlı olan bir aileye sahip değilim bazen arkadaşım gibi bile olur".
"Çok güzel" dedi Jeongin çenesini eline yaslayıp. "Seungmin senden bir şey istesem yapar mısın?" diye sordu.
Onun durgun suratı ile kaşları havaya kalktı. "Ne istiyorsun?" diye sordu merakla.
"Dizlerine uzansam saçlarımı sever misin?" diye sordu ona dönüp. Seungmin gülümsedi ayağa kalkıp çimenlere oturmuş "Gel şapşal" demişti.
Jeongin de yanına oturup başını dizlerine bıraktı. Seungmin ise onlara dönen bakışları umursamadan siyah saçları okşadı.
Jeongin huzurla gözlerini kapattı. "Seungmin teşekkür ederim".
"Her zaman Jeongin".
"İstediğim zaman saçlarımı okşar mısın hep?" diye sordu bu sefer. "Hm neden olmasın, yumuşacık saçların".
Güldü Jeongin. "O zaman her gün okşamak gerek bu saçları hm?". Seungmin de güldü "Olur okşarım her gün. Huzurlu değil mi?".
Jeongin vuran rüzgar ve saçlarında ki el ile gözlerini kapattı. "Evet güzel. Bugün uslu çocuk olacağım galiba".
Seungmin güldü "Bazen olur böyle şeyler".
---
Jeongin mutluluğu sahte değil arkadaşlar Yani öyle bir anlaşılma oldu ise söylemek istedim :(
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
