"Of çok heyecanlandım Jeongin".
Her zaman gitmek istediği beyzbol maçına giderken hiç olmadığı kadar mutlu hissediyordu kendini sarışın.
Jeongin gülmüş "Cidden seviyorsun bu sporu" demişti. Seungmin omuz silkti "Öyle cidden, küçükken babamla çok gelirdik oynamaya" dedi.
Geldikleri stadyum ile "İlk biz gelmişiz" dedi Seungmin. Jeongin güldü "Bebeğim o kadar heyecanlısın ki, yarım saat önce getirdin bizi".
Seungmin dudaklarını büzdü "Ama ne yapayım ya" demesi ile Jeongin onun yanaklarını sıktı.
Arkadaşlarını beklerken ilk gelenler birleşik elleriyle yeni sevgili olan Hyunjin ve Minho olmuştu.
"Selam gençler" diyen Minho ile selam verdiler. "Sonunda siz de oldunuz ya" dedi dalga geçerek Seungmin.
Minho gülmüş, Hyunjin ise göz devirmişti "Çok konuşma köpüş".
"Hyunjin!"
Gelen bağırış ile şaşkınlıkla arkasına döndü uzun saçlı, Felix üstüne atlamış "Hyunjin biz üçlü yapmayacak mıydık? Ne demek bıraktın bizi?" diyerek uzun bedeni sallamıştı.
Diğerleri gülerken "Yürü git be, sizin kadar garip bir çift görmedim zaten. Uzak durun benden" demişti Felix'in kollarından kaçmaya çalışırken.
Minho'nun yanına kaçarken Jisung ise sevgilisinin arkasından sarıldı. "Güzelim boşver bu lamayı, biz böyle daha güzeliz"
En sonunda gelen Chan ve Changbin ile de içeri girmişlerdi. Seungmin'in heyecanlı halleri herkesi güldürürken yerlerine oturdular.
"Hava yağmurlu duruyor" diyen Chan ile "Yağmaz değil mi?" diye sordu korkuyla Seungmin.
"Kötü düşünme bebeğim, sadece hava kapalıdır"
Seungmin stresle iç çekti. "Lütfen öyle olsun, iptal olursa oturup ağlarım".
Jeongin yatıştırmak amaçlı sarı saçlarını okşayıp sevgilisini kendine yasladı.
Herkes kendi alanında sohbet ederken Felix burnuna düşen damla ile "Arkadaşlar hayırlı olsun ilk yağmur damlası düştü" dedi.
"Hayır hayır" diyen Seungmin'e kalmadan başlayan yağmur ile "Of yağacak günü mü buldu cidden!" diye sızlandı.
Başını Jeongin'in göğsüne gömdü. "Biraz yağıp diner belki, daha başlamasına var sonuçta".
Changbin'in dedikleri ile "Kanka hiç öyle durmuyor" dedi Minho hızlanan yağmur ile.
"Bugünkü beyzbol maçı için gelen tüm seyircilerimiz! Beklenmedik hava şartlarından dolayı maçı iptal etmiş bulunmaktayız!"
Yapılan anons ile sekiz gençte omuzlarını düşürdü. Jeongin başını eğip hala göğsüne yatan sevgilisine baktı.
"Güzelim?"
"Hm"
Jeongin iç çekip saçlarına öpücük kondurdu "Hasta olacağız. Hadi gidelim, daha çok maç var zaten mutlaka bir gün birine gideceğiz. Götüreceğim bizi".
Seungmin alttan ona baktı "Cidden mi?" demesi ile Jeongin başını salladı. Seungmin doğrulmuş dolu gözlerini silmişti.
"Bize geçelim o zaman yürüyün" diyen Chan ile kimse itiraz etmemiş stadyumdan çıkmışlardı.
En geriden gelen ikili birleşik elleriyle sessizce yürürken "İyisin değil mi?" diye sordu Jeongin.
Seungmin belli belirsiz başını salladı. "Çok çok üzüldüm ama dediğin gibi başka seferlerde var. Hem sadece ikimiz oluruz".
Sonda fısıldaması siyah saçlıya güldürürken "Hm sadece ikimiz oluruz" dedi.
Geldikleri ev ile Chan hepsine havlu ve kuru kıyafet vermiş, temizlenip salona geçmişlerdi.
"Bizde ki şans şaka değil aşko" diyerek üzgünce cama bakan Felix ile güldüler.
"Olan oldu artık, sizi eve atmış oldum işte"
Minho yüzünü buruşturdu "Hadi Changbin neyse ama bizi niye kattın kanka ya"
Omzuna vuran Chan ile bağırmış "Hyunjin sevgilin dövülüyor!" diyerek koltuğa kendini atmıştı.
Hyunjin göz devirdi "Beklediğimden daha çabuk bana benzedin" demesi hepsini güldürdü.
Banyodan çıkan sarışında salona geçmiş, yerde oturan sevgilisinin yanına oturup başını omzuna yaslamıştı.
Ortamda belli bir sohbet dönerken "Abi şok olmuştum! Beomgyu ile bakışıyoruz ama onun her yeri ıslak arkadan da Jeongin manyağı kahkaha atıyor"
Jisung'un anlattığı anı ile ortamda gülüş oluşurken "Ne amaçladın gene tilki?" diye sordu Changbin eğlenerek.
Jeongin sırıtıp "Amacım aslında Beomgyu değil di çocuk şansız biri sadece" dedi omuz silkip.
Tilki gülüşü hala yüzünde dururken onun yaptığı yaramazlıklar bir süre gündem olmuş konu yine masmavi olan Minho'ya gelmişti.
"Açmayın şu konuyu! Bak elim kaşınıyor!"
Minho'nun dedikleri ile kahkaha attı Jeongin. Seungmin yüzünde ki gülümseme ile artık iyice aralarına karışıp sohbet eden sevgilisini izledi.
Uzanıp elini tutması ile Jeongin de anında ona döndü. Seungmin değişen sohbet ve diğerlerinden daha uzakta oturmaları ile çekinmeden "Seviyorum seni" demişti.
"Bende seni çok seviyorum. Bir şey mi oldu?" diye sordu. Başını iki yana salladı Seungmin "Hayır, sadece başlarda pek yakın değildin, bir tek benimle konuşurdun ama şimdi hepsi ile yakın olman beni mutlu ediyor".
Jeongin gülümseyip diğerlerine kısa bir bakış attı. "İnsanlar beni olduğum kişi olarak kabul etmeyince denemeyi bıraktım. Haylaz bir çocuğum ve bu şekilde sevilmek istiyorum, benliğim bu çünkü. Beni gerçekten kabul eden sizsiniz, sen ve bu altı şapşal".
Göğsüne sarılan Seungmin ile gülüp kollarını ona doladı.
"Çok seviyorum seni ya. Okulda bir şeyler ile uğraşırken ki halini, sonra müdürden kaçışını, bunları yaparken benim için durmanı falan seviyorum bunları".
Saçlarında hissettiği öpücükler gülüşünü büyüttü.
"Teşekkür ederim" diyen Jeongin ile başını kaldırdı. "Demiştim ya insanların güvenli alanları olur diye, güvenli alanım olduğun için teşekkür ederim".
---
Kaç final olsun
Bir şey kalmadı daBaysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cheese // Seungin ✓
FanfictionOkulun enerjik ve yaramaz öğrencisi Jeongin ve çalışkan öğrenci Seungmin "Şimdi, 1, 2, 3 Peynir!" Jeongseung Jilix Hyunho Binchan