Kai

258 29 4
                                    

Gözlerini zorlukla açan Kai, nerede olduğunu anlamakta güçlük çekti.

En son hatırladığı şey ablasının gösterdiği nefes metodu ile Kaynağa ulaşmak için çabaladığıydı. Fakat aniden vücudunu saran o dehşet verici sıcaklık ile birlikte karanlığa gömülmüştü.

Yatakta zorlukla doğrulurken, vücudu sanki en ufak bir enerjiye sahip değilmiş gibi gözüküyordu. Elleri zangır zangır titrerken, kendisini daha önce hiç hissetmediği kadar halsiz hissetmesi, sanki hasta olduğunu düşünmesine neden oldu.

"Yanlış bir şey mi yaptım?"

Yatağa geri uzandığında kendisine sesli bir şekilde sorarken, nerede hata yaptığını bulmaya çalıştı. Babası ve ablası kendisine yol gösterirken, nasıl hata yapmış olabilirdi ki?

Ya da nasıl bunu başarmıştı?

Birisi Evren Tanrısı, diğeri ise Yenilmez Yarı Tanrı olan iki pusulasının aydınlattığı yoldan nasıl sapmıştı!?

Fakat ne kadar düşünürse düşünsün, hiç bir sonuca varamadı.

Nerede yanlış yaptığını bilmiyordu!

"Uyanmışsın."

Kulağına dolan kudretli ses ile birlikte yatağının kenarında bulunan boş sandalye bir anda bir adama ait olurken, Kai bu kişiye bakmasa bile kim olduğunu bilirdi.

Babası.

Evren Tanrısı, Elçi...

Clast Hanedanlığının lideri ve Ejderha İmparatorluğunun Atası.

Ejderha Irkının Tanrısı...

Sayısız ünvanı ile birlikte evreni bir dağ gibi kaplayacak kadar büyük olan babasının geçmişi tüm imparatorluk için bir gurur kaynağıydı.

Fakat Kai bu adama bakarken, onun gölgesini ne kadar büyük olduğunu düşünüyordu. Herkesin beklentisi o kadar yüksekti ki...

Babası kendi yaşındayken bir Irk Savaşını kazanmıştı.

Bu yaştayken gerçek alemlerde ilerlemeye başlamıştı bile.

Kendisinden kat be kat güçlü kişileri katletmişti.

Tüm bunları başaran babasıydı. Fakat onun bu başarımları ile kısıtlanan kendisi asla yeterli görülmemiş ve bir Başarısızlık olarak görülüyordu.

Ve şimdi kendisine bizzat yol göstermesine rağmen bu duruma düşmesi...

Gerçekten de bir başarısızlık olabilirdi.

"Baba, özür dilerim."

Başını öne eğerek konuşurken, Kai gözlerinin dolmasına karşılık ağlamamakta kararlıydı. Çünkü babasının nefret ettiği bir şey varsa ağlayan insanlardı.

"Neden özür diliyorsun?"

Kai beklediğini aksine babasının sesinde her zaman duyduğu küçümseyici bir ton yoktu. Fakat yine de kendisini her zaman olduğu gibi açıklamasını istediğini düşündüğü için hala gözlerine bakamasa da, sesi biraz daha az titrerken,

"Tüm çabalarınıza rağmen geri tepme yaşadığım ve sizi hayalkırıklığına uğrattığım için."

dediğinde beklemediği bir şey oldu.

Babası kendisine göre oldukça hafif bir şekilde vurdu. Fakat Kai için hiçte hafif değildi.

Adeta boynu kopacak gibi hissederken, gözlerini en sonunda babasının yüzüne getirebildiğinde hiçte öfkeli olmadığını gördü.

Elçi 4Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin