Leo gözlerini çocuklarının üzerinde tutarken, ikilinin arasında meydana gelen tuhaf durumu görebiliyordu.
Kai, 3 haftadır aldığı eğitimin yanında sürekli olarak kendisi ile konuşmanın verdiği durumdan dolayı hatasını anlamakta gecikmemişti. Ablasının bu durumda herhangi bir suçu olmadığını fark ederken, kendisinin hatalı olduğunun farkına varmıştı. Bundan dolayı karşısında Alice'i gördüğünde yüzünü saran suçluluk duygusu karşısında Leo memnun olurken, kızı her zamanki gibi çekingendi.
Kardeşi ile ne zaman konuşmaya çalışsa her zaman bu konuşma başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Eğer Leo bu konuşmaları sonlandırmasaydı, Alice'in hala kardeşine ulaşmak için çabalayacağından emindi. Ve şimdi uzun zamandan sonra ilk defa onayladığı bu konuşma ile birlikte kızı her zamankinden daha gergin bir halde olduğu için şaşırmadı bile.
"Kai her ne kadar şuan ilerleme kaydediyor olsan da, Kaynağı görebilmen için çok çalışman lazım. Bundan dolayı ablan sana bu konuda yardımcı olmak istedi.
Onu iyi izle ve öğren. Kaynağı görebilmen için sana yol gösterecek."
Leo sert bir tonla bunu söylerken, gözlerinin parlamasına engel olamadı. Zira istediği tek şey iki çocuğunun iyi geçinmesiydi. Ve bunun için ilk adım burada atılıyordu.
"A-abla, bana yol gösterdiğin için te-teşekkür ederim."
Kai bir anda eğilerek ablasına saygısını gösterdiğinde, Leo bundan memnun oldu. Ve ilk defa kendisi zorlamadan ona abla olarak hitap etmesi...
Bu zaman geçirmenin işe yaradığını kanıtlıyordu.
"Biz bir aileyiz, Kai. Ablan olarak sana yardımcı olacağım için bana teşekkür etmen gerekli değil."
Kızı mutlu bir şekilde gülümserken, kardeşi karşısında hissettiği gerginliğin yavaşça yok olduğu belliydi.
Yine de Leo bu durum karşısında gözlerini devirerek,
"Siz kardeşsiniz, sevgili değil! Alice hemen şu yolu göster ve gözümün önünden kaybol.
Kai sende ablana o gözle bakmayı bırak! Bu iğrenç!"
dediğinde beklediği gibi çocukları kendisine tiksinerek bakarken, utanç ve iğrenme ile kıpkırmızı olan yüzleri tıpatıp birbirine benziyordu.
"Baba, bu iğrenç!"
"Sen iğrenç bir sapkınsın!"
Çocukları öfkeyle bağırırken, Leo elini sallayarak,
"Kapayın çenenizi de çalışmaya başlayın. Ben ne gördüğümü biliyorum."
diyerek onları daha da sinir ederken, memnun bir şekilde koltuğuna oturmakla yetindi.
* * * * * * * * *
Alice kardeşine hızlı bir şekilde yolu gösterirken, Leo onun bu kadar detaylı anlatmasını beklememişti. Kaynağa ulaşmak için en temel basamak nefes almaktı.
Aynı hayat için gerekli olan en temel ihtiyaç gibi nefes, yetişimciler içinde temel noktayı temsil ediyordu.
Fakat Yarı Tanrılar bile bu temeli çoğu kez atlarken, kızı bunu kardeşine öğretirken onun nasıl yıldız enerjisini hissedeceğini hatta onun bu enerjiyi nasıl bedeninde niye sadece nefesi ile toplayabileceğini göstererek onun gelişimine muazzam bir katkıda bulunduğunu biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elçi 4
FantasyElçi, Tanrı, Ejderha İmparatoru. Sayısız unvana sahip olan Leo Clast için artık yolun sonuna gelinmişken, artık ailesi ile ilgilenmenin zamanı geldi. Fakat çocuklarının arasında olan sorun giderek göze batarken, kendisini sevmeyen sayısız kişi bu so...