''Tüm evreni yok edebilir mi!?''
Panam şaşkınlıkla sorduğu bu soru karşısında büyükannesi kendisine hafifçe başını sallayarak,
''Elbette yok edebilir. Fakat onu yok ettikten sonra bizi nasıl koruyacağını bilmediği için buna kalkışmıyor. Çünkü evren yok edildiğinde, evren tanrıları dışında herkes ölüme mahkum edilecektir.
Aynı zamanda bir evren varken diğerini yaratması da imkansız olduğu için büyükbabanın eli kolu bağlanmış durumda. Fakat aynı durum Evren içinde geçerli. Eğer yok edilmek istemiyorsa o zaman büyükbabanın en değer verdiği kişiyi korumak zorunda. Yani beni.
İkisi de birbirlerinden nefret etse de, birlikte çalışıyorlar. Büyükbaban evreni görmezden gelirken, evrende beni korumak için uğraşıyor.''
dediğinde Panam hayranlıkla büyükannesine baktı. Büyükbabasının en sevdiği kadın oydu. En korktuğu kadında oydu!
Kim ne derse desin, büyükbabasını zincirleyen tek varlığın kucağında oturuyordu! Ve onun en ufak bir zarar görmesi...
Büyükbabası kesinlikle çıldırırdı.
''Merak etme, Panam. Ben hayatta olduğum sürece evren sağlam kalacaktır. Ve büyükbaban yaşadığı sürece ikimize de bir şey olmayacaktır!''
dediğinde Panam ona sarılarak,
''İkinizde uzun yaşayın, lütfen!''
dediğinde büyükannesi saçlarını okşarken, bir şey söylemese de, Panam onun sanki veda ettiğini düşündüğü için üzülmüştü. Hayatına daha yeni giren ikiliden uzaklaşmayı hiç ama hiç istemiyordu.
''Hahaha.. Senin uzun dediğin zaman bizim için bir göz kırpması gibi, Panam. Ama uzun yaşayacağımıza söz verebilirim.''
dediğinde Panam rahatlamadan edemedi. Çünkü büyükannesi kendisine hiç yalan söylemezdi!
''O zaman bir sorum daha var! Büyükbabam en güçlü kişi değil mi? Ama sen onu sürekli korkutan tek kişisin? Ama ondan daha güçsüz olduğunu okudum! Büyükanne, bunu anlamadım işte...''
dediğinde sorusunu tam soramasa da, anlatmak istediğini anlayan büyükannesi ona bakarken, masmavi gözlerinde beliren müşfik ışık onun çok eğlendiğini gösteriyordu!
''Aslında bunun cevabı çok basit çocuğum. Kaderlerimizin birbirine bağlanmasıyla birlikte büyükbabanın çok güçlenmesi karşısında bana verilen özel bir imtiyaz diyebiliriz. Büyükbaban evrenin en güçlü iki kişisinden birisidir.
Fakat ben daha Evren Yarı Tanrısı'yım değil mi? Yani ondan daha güçsüzüm. Fakat işin kilit noktası şurada. Büyükbaban bana karşı sıradan bir insan gibi davranıyor. Bu onun bana duyduğu sevgiden kaynaklı bir kısıtlama olarak düşünebilirsin.
Evrenin en güçlü silahları dahi ona karşı zarar veremez. Işık bile onun canını yakmayı bırak vücudunu gıdıklayamaz bile...
Fakat ben ona bir fiske vurursam gerçek anlamda canını yakabilirim. Kafasına vurduğum tokatlar onun zihnini berraklaştırdığı gibi kafasının arkasını bir at tepmiş gibi hisseder.''
dediğinde Panam kıkırdayarak, bunu görmek istese de söylememeye karar verdi.
''O zaman neden senden kaçmıyor ki? Ben olsaydım hemen kaçardım!''
dediğinde büyükannesi söylediklerine gülerek,
''Kaçması da imkansız. Çünkü birbirimize bağlıyız. Bunun yanında büyükbabanın ailesine saplantılı olduğunu söylemiştim değil mi? Şuan bile o yaşlı ahmak bizi izliyor. Şuan bile benim yanımda kalmak istiyor. Nasıl benden kaçacakmış? Kaçarsa üzüleceğimi biliyor. Bundan ötürü beni üzmektense dayak yemeyi tercih eder.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elçi 4
FantasyElçi, Tanrı, Ejderha İmparatoru. Sayısız unvana sahip olan Leo Clast için artık yolun sonuna gelinmişken, artık ailesi ile ilgilenmenin zamanı geldi. Fakat çocuklarının arasında olan sorun giderek göze batarken, kendisini sevmeyen sayısız kişi bu so...