Ejderha Şehri'nin üzerinde muazzam bir kükreme yankılanırken, kimse ne olduğunu anlayamadı.
Ne Lu Clast...
Ne Panam Clast...
Ne Ejderha Katilleri...
Ne de halk!
Hiç kimse bilmiyordu! Gökyüzünde özgürce uçan ejderhalar bir anda havada asılı kalırken güneş sanki bir karanlık ile yok olmuş gibi şehri karanlığa gömdüklerinde, herkes bu muazzam kargaşa ile sessizliğe bürünmüşlerdi.
Lu torununu iyice kendi yanına çekerken etrafını saran dört Ejderha Katili, pür dikkat gelecek tehlikeye karşı gözlerini dört açmışlar ve hazırdılar. Yine de Lu bu konu karşısında şaşkınlığa uğramış olsa da, herhangi bir tehdit altında olmadığından emindi.
Zira bunu yapan kocasının kontrolü altında olan ve kendilerine sadakat yemini eden kadim varlıklardı. Yani eğer aptal değilse bu işi yaptıran kişi kesinlikle kocası olmalıydı.
Kükremeler kulakları sağır edercesine çınlarken, Lu kucağında duran ve kendisine sarılmış halde ufak Panam'ın vücudunda hissettiği değişiklik karşısında hayretle torununa baktı.
Çünkü en sonunda ne olduğunu anlamıştı.
Daha önce hiç görmediği, fakat kocasının bahsettiği olaya en sonunda canlı bir şekilde tanıklık ederken hem heyecanlı hemde mutluydu.
Çünkü torunu, Ejderha Kutsaması'nı alıyordu.
Ejderha Kutsaması...
Efsanelere konu olan bir olaydı. 1 milyon yılda sadece bir kez kullanılabilecek olan bu yeteneği her zaman saklayan kocasının planını asla bilmese de, şuan farkıma vardığı için yenilmiş gibi hissederken bile mutluydu.
Çünkü bu yetenek tam anlamıyla kendisinin bile istediği bir şeydi.
Ejderhalar tarafından kutsanan kişinin bedeni bir ejderha gibi kutsallaşırken, tüm biyolojik bozulmalar yok edilerek kusursuz hale gelirdi.
En ufak bozulmalar yok olurken, kutsanan kişinin bedeni yıldız enerjisi ile kaynaşmaya başlayarak herhangi bir çabası olmasa bile yükselirdi.
En kötü halde Evren İmparator'u olacağı kesindi!
Ve şimdi eşi, torunu için bu yeteneği kullanırken kucağında oturan torunu da sanki ne olduğunun farkına varmış gibi gözleri şaşkınlıkla büyümüş bir halde kendisine bakarak,
"Büyükanne, zayıfladım!"
Lu çocuğun dediği ne kadar komik olursa olsun, bu söylediğine gülemedi bile.
Çünkü gerçektende zayıflamıştı. Tüm genetik hasarları, bozuklukları yok olurken bu işlem onun ruhu duymadan bile tamamlanmıştı.
Sadece bir kaç nefes süren bu kutsama ile torununun bedeni bir hazineye dönerken, eğer basit birisi olsaydı şuan kesinlikle onu kaçırmak için sayısız kişi gelirdi.
Sadece bedeni ile bile bir Evren İmparator'u olabilecek birisi...
Tüm kadim güçler bu çocuğu kendine katmak için korkunç bir savaştan çekinmeyecekti.
Fakat şuan bu imkansız bir durumdu. Panam Clast, Ejderha İmparatorluğunun ilk torunu, bir Evren Tanrı'nın ilk torunuydu. Hiç bir güç bu çocuğu açıkça arzulayamazdı.
Hiç kimse buna cesaret edemezdi.
"Bu büyükbabandan bir hediye çocuğum. Seni sürekli izlediğini söylemiştim değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elçi 4
FantasyElçi, Tanrı, Ejderha İmparatoru. Sayısız unvana sahip olan Leo Clast için artık yolun sonuna gelinmişken, artık ailesi ile ilgilenmenin zamanı geldi. Fakat çocuklarının arasında olan sorun giderek göze batarken, kendisini sevmeyen sayısız kişi bu so...