Kaderin Belirlenmesi

164 22 1
                                    

Lu en sonunda taht odasına döndüğünde, yüzünde bir isteksizlik olsa da, yapacak bir şeyi olmadığını biliyordu. Evrenin en uç noktalarında bile duyulan bu güçlü imparatorluğun başında olmazsa..

Belki de bir karmaşa çıkabilirdi.

Bundan dolayı sayısız evrakı incelerken yüzünde ki isteksizlik o kadar yoğundu ki, yanında kendisine yardımcı olan kızı en sonunda öksürerek dikkatini çektiğinde, Lu onun orada olduğunu unutmuş gibi yerinden hafifçe sıçramak zorunda kaldı.

''Anne? Canını sıkan bir şey mi var?''

Kızı sanki onun öfkeli bağrışından haberi yokmuş gibi davransa da, onun aslında bu konuyu konuşmak istediği belliydi. Bundan dolayı Lu ona doğru hafifçe gülümsedikten sonra,

''Sadece babanı özledim, çocuğum. O gerizekâlı  sunta ne kadar insanlarla nasıl konuşulacağını bilmese de, yanımda olmayınca canım sıkılıyor.''

demekle yetindiğinde Alice kendisine gülümseyerek,

''O zaman yanına git. İmparatorluk ile ben ilgilenebilirim.''

dediğinde bu tekliften sonra Lu şen bir şekilde güldüğünde odada yankılanan sesi, kızının yüzünün kıpkırmızı kesilmesine neden oluverdi.

''Ah canım kızım, çok safsın. Şuan bu imparatorluğu yönetecek kabiliyetin yok. Fakat sana bunu öğretmemin zamanı geliyor. Baban sizin için görevler hazırladığı gibi benimde sen ve Lyanna için bir takım görevlerim bulunuyor. Baban sizin savaş gücünüzü ve hakimiyetinizi geliştirmek maksadıyla görevler hazırlarken, ben ise senin yönetim, ilişki ve siyaset alanında gelişmeni istiyorum.

Bu sayede gerçek bir İmparatoriçe olabileceksin. Sence neden baban yönetimi bana bıraktı?''

Lu cümlesini ansızın bir soruyla bitirirken, kızı bunun cevabını vermekte gecikmedi.

''Çünkü yönetimi bilmiyor..''

''Bu doğru. Baban orduları yönetebilir. Savaş alanında sadece kendisi bile evrenin en güçlüsü unvanını büyükbaban ile paylaşıyor.

Fakat yönetim konusunda tamamen benden geride.

Savaş gücü olarak ona dokunamasam bile oda benimle yönetim konusunda yarışamaz. Bunun yanında yönetim demek sadece emir vermekle veya durumsal farkındalığını oluşturmakla alakalı değildir. Karşında ki kişinin düşüncelerini okuyabilmelisin, İmparatorluğumuz için en iyi seçeneği önceden belirlemelisin, olasılıkları hesaplayabilmelisin.

Kısaca diğerlerinden en azından 3 adım ileride olmalısın.

Ve bir gün sende bunu başaracaksın. Kardeşinin eğitimi bittiğinde imparatorluk sana devredilecek. O güne hazırlanmalısın.''

Lu basit bir şey söylemiş gibi gözükse de, aslında bunu sadece kendisi ve Leo biliyordu. Fakat artık kızlarına açıklama zamanı gelmişti.

Oğullarının savaş gücü artarken, kızlarının da yönetimde ki yeteneğinin gelişmesi lazımdı. Bu sayede imparatorluklarında herhangi bir değişim söz konusu olmayacağı gibi Leo ile kendisi artık rahatlayabilirlerdi.

En azından Lu'nun planı bu yöndeydi.

''Anne, ne demek istiyorsun? Babam bir Evren Tanrısı, bundan dolayı ölmesi imkansız. Aynı şekilde sen de yakında Evren Tanrısı olacaksın, bunu hissedebiliyor. Fakat sanki ölecekmiş gibi konuşuyorsun..?''

Kızı ciddi bir ifadeyle bunu söylediğinde Lu sadece gülümsemekle yetindi. Geleceğinin ne olduğunu bilmiyordu. Fakat eşi bir anda kendisine uymayan kararlar verdiğinde, onun aklında beliren olasılık ile birlikte kendi kaderine dün gece Yüce Olan'a yalvararak karar verilmesine neden olmuştu.

Elçi 4Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin