Büyük Törenler

321 44 100
                                    

y/n: tam 1 sene sonra yeni bölümden herkese merhaba... bilmiyorum bekleyen ya da okuyan kalmış mıdır ama bu kadar beklettiğim için suçu tamamen üstleniyorum, umarım beklediğimin aksine hala buradasınızdır :(

Bu normale göre daha kısa bölümü, benden ve She'den asla umudunu kesmeyen maiimia yani flavıma ithaf ediyorumm 💜

İyi okumalar!








İki katlı müstakil evin içerisinde sonradan ve yeni alınan mumlar da dahil tümü yanarak tüm odaları aydınlatıyordu. O gün baharın son günleri yaşanıyor olmasına rağmen hava enteresan bir şekilde gıpgriydi üstelik. Sanki, hava bile Tomlinsonların bu acı gününe ortak oluyordu. Gökyüzü tüm beyaz bulutlarını kovmuştu. Onun yerine kaba ve çirkin gri bulutları savuşturmuştu gök kubbeye. Louis, iki sene önce o gün, yıllardan beri alzheimer hastası olan babasının cenazesinde nasıl ayakta duracağını bile bilmiyordu. Üstelik, sahip çıkması gereken iki kızı da onunla birlikteydi. Hannah henüz sekiz yaşındaydı, Harley ise on ikisine yeni girmişti. Ancak gelin görün ki, her şeyden habersiz iki ufak kız, bu aileye yeni katılmış olmalarına ve büyükbabalarını sadece bir kez görmüş olmalarına rağmen kendi babalarına destek olmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Louis oturduğu koltukta arkadaşlarının dediklerini duymadan, hatta gözünü bile kırpmadan zorla ayıltarak kendine geldiğine lanetler ediyordu içinden. Dün elinden zorla alınan üçüncü votka şişesinin acısı, şimdi çıkıyordu sanki. İlk aşkından boşanmasının üzerinden iki ay bile geçmemişken, şimdi de babasını kaybetme acısını yaşıyordu.

Evin en büyük odasına, salona konulmuştu ölü bedeni. Süslü bir tabutta soğuk beyazı teniyle yatıyordu öylece ve Louis bir kez bile bakamamıştı yüzüne. Her ne kadar babası yıllardan beri evde olmasa da, elbette cenaze töreni huzur evinde değil, yıllar önce yollarını ayırdığı boşandığı eşinin, annesinin evine getirilmişti. Sayısız misafir geliyor ve hepsi onunla geçirdiği en güzel anılarını anlatıp gidiyordu. Fakat Louis'nin giydiği o siyah takımıyla ayakta durmaya bile gücü yoktu ki konuşma yapabilsin, hem ağlayıp hem de gülerek babasıyla yaşadığı o geri dönmeyecek güzel anları anlatabilsin. Fakat yapabilseydi, muhtemelen küçükken ona nasıl bisiklet sürmeyi öğrettiğini anlatırdı. Dışarıdan çok basit gözüküyor olabilirdi ama Louis onlara asla basit diyemezdi. Çünkü babasıyla bunlardan başka anılara sahip olamamıştı asla o. Babası neredeyse Louis kendini bildi bileli alzheimer hastalığıyla uğraşıyordu, hem de tek başına.

"Babacığım," Küçük kızı Hannah'ın küçük ellerini parmaklarının üzerinde hissetmesiyle geri döndü acı dolu dünyasına. "Lütfen artık daha fazla üzülme, biz senin yanında olacağız." Harley de diğer tarafında oturuyordu. Koluna sarıldı sıkıca Louis'nin ve göz yaşlarını onu yeni evlatlık edinen adamın siyah ceketine bıraktı genç kız. Aynı şekilde, tekrar bırakılmak en büyük korkusu olup çıkmıştı Harley'in de. Babasını kaybetmek, isteyeceği son şeydi.

Hüzün dolu anları, çok geçmeden Louis'nin yakın dostu Arnold'un yanlarına gelmesiyle bölündü bir anda. "Seni görmek isteyen biri var Louis. Biliyorum istemiyorsun ama, Constance çok ısrar etti." Louis zorla başını kaldırdığında gördü. Sarı saçlarını tepede sıkı bir şekilde topuz yapmış, cenaze evine uygun bir şekilde siyah elbisesini gördüğü halde fark etmiyordu bile. Louis ona buradan derhal gitmesini söylemek için kalkmıştı ancak ona sarılan bir çift sıcak kol, diyeceklerini aksatmasına neden oldu.

Hayata karşı hissettiği öfkenin başta azaldığını hisseder gibi oldu, kalbi artık daha yavaş atıyordu. Tanıdık birinin omuzlarına zorla kapanmak onu rahatlatmamıştı ama ihtiyacı olan şeyi görmezden geliyordu yine de, inatla. Birkaç saniye içinde aldığı tüm yeni nefes içinde biriken öfkeyi iyice büyüttü ve kollarını ona geri sarmadığı halde, hızlıca geri çekildi. Eski eşinin hangi yüzle buraya geldiğini bilmiyordu. Ona hakaret edip rahatlayabilirdi ve babasının cenazesine saygısızlık gösterebilirdi ancak bunun yerine sadece "Git." dedi. "Bir daha seni görmek istemiyorum. Ölü olsam bile- bu evdeki cenaze benim cenazem olsa dahi gelmeyeceksin. Beni duyuyor musun Constance? Sen artık benim için yoksun."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 18, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

S H E (She lives in daydreams with me)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin