TANITIM

3.3K 211 132
                                    


KOKUNUN İZİ

TANITIM

Teoman'ın iki yabancı şarkısından kendimi bildim bileli nefret etmişimdir. Her kelimesi uğursuz gelirdi bana, her kelimesi boğazıma dolanan bir yağlı urgan olurdu. Meğer altıncı hissim devreye girermiş, bana o günden bugünü anlatırmış.

Kaçıncısı olduğunu saymaya bıraktığım parmaklarımın arasındaki sigaramın ölü sigaralara mezar olan küllüğümün yanında yerini aldı. Oda duman altındaydı, ben nefes alamıyordum. Boğazımda koca bir yumru vardı. Göğsüm kaburgalarımı dövüyordu.

Parmağımdaki altın halkayı seyrettim. Halıya oturmuş yanımda bira diğer yanımda küllüğüm, sırtımı da koltuğa yaslamışım. Gözlerimden süzülen yaşların haddi hesabı yok. İçimdeki yangın gözlerimden taşıyor sanki.

Dairenin kapı çaldı. Açmaya yeltenmedim bile. Oysa evi tutarken ona söz vermiştim: her çaldığın kapıyı aynı heyecanla, aynı aşkla açacağım, demiştim. Aşk aynıydı, sadece yorulmuştu ama ne o heyecan kalmıştı ne de takatim.

Kapının deliğine anahtarın giriş sesini duydum, usulca açıldı. Eve girdi, olduğum odanın ışığını yaktı. Gözlerim fazla ışığa maruz kalmaktan sızladı ya da ağlamaktan, bilmiyorum.

"Leyla!" Ona baktım. Yanıma oturdu. "Neden yakmadın ışığı? Bu hâl ne?"

Ne hâlde olduğumu biliyorsun, bunu sen yaptın.

"Seni aradım, on üç sefer, açmadın."

Bir çakmak sesi, sert bir çekiş, adem elmasını oynayışı... Hepsini gözümü kırpmadan seyrettim. Ardından bakışlarımı çektim ondan, yüzüğüme odaklandım. Onun parmağına takamadığı, benim ise çıkaramadığım alyansımıza.

"Müsait değildim."

Gülümsedim, gömülen ve defteri sol tarafına verilen aciz kulun acı dolu gülümsemesiydi dudaklarımdaki.

Ellerimi yere koydum, yerden güç alıp ayağa kalktım. Onu ardımda bırakıp odamıza gidecekken benim peşimden ayaklandı. Dev cüssesinin gölgesi üstüme düştü. Kendime lanet ederek güvende hissettim, hissetmemeliydim.

"Leyla!"

"Efendim?"

"Bana arkanı dönüp gitme."

Ona döndüm. Başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım.

"Ne diyeyim Cihangir? Ben seni can havliyle ararken sen neden arkadaşlarınla vakit geçiriyordun diye hesap mı sorayım? Cevabın belli: gideceğim operasyonun planlamasını yapıyordun. Ne diyeyim sana?"

"Evet, plan yapıyorduk. O yüzden telefonum sessizdeydi."

"Peki," dedim. "Halil'e ulaştım ben de. Saha taramasında olmasına rağmen koştu geldi sağ olsun."

Kalın kaşları çatıldı, Kadir İnanır'a benzettim o an onu. Bundan aylar önce olsa bu halini cilveyle düzeltirdim ama şimdi istemiyordum.

"Ne oldu?"

"Geçti, boş ver."

"Halil'den öğrenmeyeyim Leyla, ne oldu?"

Bıkkınca nefesimi verdim.

"Kimi arıyorsan ara, kimden öğreniyorsan öğren. Umurumda bile değil, ben söylemeyeceğim. İlk seni aradım, hem de defalarca! Senin gözünde nasıl birine dönüştüm bilmiyorum ama onursuz, gurursuz biri değilim ben, karşımdaki kocam da olsa! On üç sefer aradıysam çok önemli bir sebep var demektir ve vardı da ama senin umurunda dahi olmadı. Şimdi senin tutuşman da benim umurumda değil. Ne yapıyorsan yap."

KOKUNUN İZİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin