12

923 83 41
                                    

hello!

nasılsınız gençler? yeni bölümle karşınızdayım :) 

umarım gülerek, eğlenerek, zevk alarak okuyacağınız bir bölüm olur. yıldıza bastıysak bölümle sizi baş başa bırakıyorum. 

bölüm sonunda görüşmek üzere.

hoşça kalın :)

10.02.2024, 20.30

12

Camlar açık, esen rüzgâr tenimizde dans ediyor. Dışarıda kuşların cıvıltısı, yaprakların hışırtısı ve mis gibi deniz kokusu. Bir ömür burada yaşayabilirim, gıkım çıkmaz. Tabi kocam da yanımda olacak. Yoksa bu güzelliklerin hiçbiri güzellik olmaz.

Kocam yine yüzüstü yatmış bana kolunu bacağını atmış uyurken ikimiz için de en rahat yer şu andı mesela. Özellikle de çıplaksak.

Kolunda tırnaklarımı dolaştırdım, saçlarını okşadım, omzunu öptüm. Benim kocam dünyanın en muhteşem varlığıydı.

"Yine yaramazlık yapıyorsun," diye mırıldandı. Uzanıp ensesinden öptüm.

"Doyamıyorum sana ne yapayım?" Şakaklarından öptüm. "Çok çok çok seviyorum ben kocamı! Sevmek suç mu komutanım?"

Cihangir sırtüstü dönüp beni kendine çekti. Yüzümü boyun boşluğuna sokuşturdum. Burnumu boynuna sürttüğümde gülümsedi.

"Sevmek suç mu?" diye sorumu tekrarladı. Yüzünü bana doğru çevirdi; gözlerimden, yanaklarımdan, burnumdan en son da dudaklarımdan öptü. "Suç değil ama delilik hali," diye mırıldandı. Benimle değil de kendi kendine konuşuyor gibiydi. "Yediğin su, soluduğun hava, bastığın toprak bile başka geliyor insana. Bir sevdaya düşüyorsun ve her şey, herkes olduğundan kat be kat fazla güzelleşiyor. Akıl almaz bir şey bu." Gözlerimin içine baktı. "Kollarımdasın ve ben bu çivisi çıkmış boktan dünyada olduğum için dünyanın en şanslı adamı hissediyorum kendimi. Her şeyin "çünkü"sü sen oldun. Dünya güzel çünkü sen varsın. Bu kadar basit."

Gözlerim doldu. Bir bakışıyla hissettirdiği duyguları cümlelere dökünce iyice hassaslaşıyordum. Yüzünü avuçlayıp nefessiz kalana kadar öptüm onu.

"Dünya güzel çünkü biz varız. Karı kocayız ve kavuşmayı başardık." Tekrar öptüm onu.

"Ölüm bile ayıramaz bizi çünkü bizim kalplerimiz bir," dedi Cihangir. Gerildim. Çok büyük laflar ediyordu. Allah bunlarla sınardı insanı.

"Öyle tabi ama dillendirmesek daha iyi sanki," dedim. Tırnaklarımı göğsünde dolaştırdım. "Hem ölüm falan ne gerek var? Yaşayalım biz. Her anımızı dolu dolu. Severek sevişerek yaşayalım değil mi?"

Gözlerinde yaramaz parıltılar doğdu. Elim onun mahrem yerine doğru kayarken gözlerimi gözlerinden ayırmadım. Yarı sert aletini avuçlarımın içine alıp okşadım.

"Sen istiyorsun ki tüm balayını yatakta geçirelim, hiç keşfetmeyelim."

Kıkırdadım.

"Keşfediyoruz işte," dedim. Kucağına çıktım. Eğilip kulak memesini dişledikten sonra "Bundan daha güzel keşif mi olur?" diye sordum. Keskin bir nefes alıp anında yer değiştirmemizi sağladı.

"Hiç korkun da yok," dedi ve önce alt sonra üst dudağımı dişleyip emdi. "Hiç demiyorsun da bu adam senelerdir benim hasretimle yanıp tutuşuyor." Boynumu sertçe emip dilini dolaştırdı. Kasıklarımdaki sızıyla belimi kavislendirip kasıklarımı kasıklarına bastırdım. İnledi. "Hiç demiyorsun ki bu adamın rüyalarından eksik olmadım."

KOKUNUN İZİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin