Ona olan bütün nefretimi sineye çekip düşünmeye başladım. İki gündür Yeonjun'da ablamda ne kadar yanlış davrandığımı söylüyordu. İkiside en güvendiğim ve her zaman akıl hocam olan insanlardı. Benle konuşmamaları kalbimi kırıyordu. Öteyandan da Beomgyu'nun dün dedikleri aklıma geliyordu. Gitmesini gerçekten istiyor muydum? Yalnızdım düşünecek çok zamanım vardı. Oda mı böyle olmuştu hep acaba? Benim yüzümden yalnız kalmıştı hep.
Yüzüme vuran aralık ayazı ile derin düşüncelerimden ayrıldım. Ani vuran soğuk dalgası titremem sebep olmuştu. Aptal gibi üstüme kısa kollu giymiş ve çıkmıştım sabahın bu erken saatinde. Buraya ilk geldiğim zamana dönmek isterdim. Plansız bir şekilde beni sevsin, aşkı olayım istedim. Neden bende anlam veremiyorum. Ona tek hissettiğim nefret değil miydi? O zaman neden böyle şeyler istiyordum ki?
Bencildim. Ama beni bencil yapanda oydu. Buraya gelmeden önce çok konuşmayan, spor yapan, hep bol giyinen, sessiz çocuğun tekiydim. Beni bencil yapan şey bana olan davranışlardı.
Omzuma bırakılan ceket ile kendimi sardığım kollarımı açarak arkama döndüm. Ceketin sahibi ve omzuma bırakan kişi düşüncelerimin başrolündeki kişiydi.
"Kafayı mı yedin?"
Henüz yemedim ama yemek üzereyim demek istedim o an.
"Herkesin yazlıklarını kaldırdığı mevsimde ne diye kısa kollu çıktın dışarı?" Hala beni düşünüyordu. Adaletli değildi.
"Üşümüyorum." Donuyorum.
"Hıhım, titreyen vücudun da aynı şekilde düşünüyor seninle." Cümlesi çokta komik olmasa da gülesim gelmişri o an. Güldüğümde onun da gülümsemesini görmek günler sonra mutlu hissettirmişti.
Ne kadar inişli çıkışlı olduğumun bende farkındaydım. Dün nefret kustuğum çocuğun gülümsemesi mutlu hissettirmişti beni.
Bir anda oluşan sessizlik ortamı germişti ve ikimizde önümüzde güneşin ışığını yansıtan göle bakmaya başlamıştık.
"Gerçekten gidicek misin?" Sorduğum soru onu şaşırtmıştı doğal olarak. "Bunu önemsiyormuş gibi yapmana gerek yok." Ciddi bir şekilde söylediği şey kendime hakaret etmeme neden olmuştu. "Önemsemesem niye soruyum Beomgyu?" Hitabım ile samimiyetten uzak bir şekilde gülmüştü. "Artık Choi yok mu?" Takıldığı noktanın saçmalığı ile seslice iç çektim. "İstediğin buydu zaten şimdi neden böyle yapıyorsun anlamıyorum ama ne olursa olsun gidicem sadece biraz zaman ver." Bunu demesinin ardından kalkmış ve ceketini almadan eve doğru ilerlemeye başlamıştı.
"İnan istiyor muyum istemiyor muyum artık ben bile bilmiyorum." Fısıldamamı elbette duymamıştı. Fakat içimdekileri akıtmak istiyordum.
___
Yeonjun - Taehyun
Taehyun
Slm.cnm.nbr
*Görüldü*Hadi amaa
Özür dilerim
Yeonjun
Özür dilemen kişi ben değilim biliyorsun
Taehyun
Bak
2 günde düşündüm
Yaptıklarım cidden ağırdı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
28 reasons ' Taegyu
FanfictionSeninle çocuk gibi oynuyorum. Gölgen gibi etrafındayım ve sana fısıldıyorum.