28 reasons ' Taegyu

The more you break the more you'll want me

⚝

You Deserve This
Men I Trust
00:00 ●──────────────── 3:01
⇆ㅤㅤㅤ ◁ㅤㅤ❚❚ㅤㅤ▷

Sabah fena bir boğaz ağrısı ile uyanmamı dün sahilde oturmama borçluydum sanırım. Dün ki anılar aklıma dolmuştu yine. Ama artık önemli değildi. Birine 2. şans vermeyi bile saçma buluyordum. 3. şansı ne diye verecektim o zaman.

Hızlıca yüzümü yıkayıp aşağı indim. Öksüre, hapşıra hastalığımı daha yanlarına gitmeden belli etmiştim zaten.

Mutfağa girmemle eş zamanlı olarak Beomgyu hızlıca bana dönmüş ve kalkmıştı. "Konuşalım?" Sorduğu soruyu geçiştirerek buzdolabını açarak soğuk algınlığı ilaçlarını aldım elime. Evet sağlık ocağına gidemeyecek kadar yorgunum. Kim uğraşacak reçete, teşhis ile. Belirgin soğuk algınlığı semptomları kanser olduğuma işaret değildi ya.

"Konuşmazsak nasıl anlaşıcaz Taehyun?" Hala peşimde dolaşması hep olan sabah agresifliğime tabiki iyi gelmiyordu.

"Anlaşmayalım o zaman."

Bıkkınca bana bakıp sert bir nefes bıraktı ortama.

"Senin için önemli olan hep gördüklerin öyle değil mi Taehyun?"

Neden bahsediyorsun der gibi kaşlarımı kaldırdığımda devam etti konuşmasına.

"Okula ilk geldiğinde de aynı şeyi yaptın. Beomgyu çok güzel, melek gibi çocuk. Tüh. Beomgyu aslında şeytanmış. Çünkü çocuk gibi benimle oynamaya kalkıştı. Nasıl yapar bunu ya?"

"Aptal mısın rol mü kesiyorsun? O aklından neler geçiyor bilmiyorum ama dün beni öpmek isteyen sendin! Sana yaklaşınca ise beni ittirdin nasıl bir kafa yapısı içindesin sen!?"

"Ay iki dakika kavga etmeden duramıyor musunuz siz?" Ablamın mutfağa girip bize müdahale etmesi ile susmuştuk. Cidden onun bu daveanışlarına katlanamıyordum. Hem suçlu hem güçlüydü.

"Hadi giyinin üstünüzü okul var bugün."

___

Bahçede gördüğüm beni bekleyen Kai ile hızlıca yanına koştum. Kollarını açtığında büyük bir sarılma verdik birbirimize.

"Ee Beomgyu işi noldu?"

"Aman boşver onu sülük gibi yapıştı eve bırakmıyor bu sabahta aptal saptal konuştu. Dayanılmaz biri cidden."

Göz devirerek sarfettiğim nefret dolu sözcüklerden sonra yanımızdan yere bakarak yürüyen Beomgyu bütün konuşmayı duyduğunu kanıtlar nitelikteydi.

"Duydu sanki ha?"

"Duysun, sanki çok umrumda."

"Sakin ya sabah sabah."

୨୧

Değmiyordu. Kang Taehyun'un hayranı olduğum gözleri sabahtan beri ben dışında her yere değmişti. Hatayı yapan oydu fakat acısını çekenin ben olması hem gururuma hem de kalbime dokunuyordu.

Zaten ailem olmayan, olmakta istemeyen insanlar ile evsiz gibi birlikte kalmak yeterince küçük duruma düşürüyordu. Ancak sülük olarak anılmak atılan son damlaydı.

Ne yaparsam yapayım yanımda oturan Kang Taehyun yerini değiştirmişti. Kimin yanına geçtiği de çok belli değil mi? Huening Kai'nin sıra arkadaşı Wooyoung ile Taehyun yer değiştirmişti. Artık cidden bana dayanamadığının işareti bu muydu?