୨୧
Derine indik
Adamlar
00:00 ●──────────────── 3:30
⇆ㅤㅤㅤ ◁ㅤㅤ❚❚ㅤㅤ▷Dürtülmemle gözlerimi açtım. Yanıma baktığımda boş olduğunu gördüm ve doğruldum.
"Taehyun sonunda uyandın ablan aradı al." Wooyoung telefonu bana doğru uzattı. Alıp kulağıma yaklaştırdığımda gelen azarlamalar ile esnedim. Pek sıradışı değildi genelde duyardım.
"Bitti mi?" Uykulu sesimle yanıtladım sonunda. Hırsını attığı için biraz daha sakinlemişti. "Sabah hiçbir şey yokken çıkıp gidiyorsun ve bidaha ne aramalarıma geri dönüyorsun ne de mesajlarıma Taehyun sen beni delirtmek mi istiyorsun?"
"Özür dilerim uyuyodum."
"Eve gelince konuşuruz benim kapatmam lazım dikkat et." Pekte sevecen olmayan sesiyle kapattı telefonu.
"Beomgyu nerde?"
"O işe gitti."
Ne?
"Ne işi be?"
"Sana söylemedi mi? Onun söylemesi daha uygun olur. Çalıştığı şey üst sokaktaki kafe."
Kafamı sallayarak ayakkabılarımı giymeye başladım. "Yemek yemiyicek misin? Hem üstündeki kareli pijamayı değiştir bence."
Haklı olduğunu anladım o an aynaya bakınca. Üstüme daha düzgün şeyler getirmesiyle teşekkür ettim ve giyinip evden çıktım. Söylemediği şey neydi cidden merak etmiştim.
Kafenin kapısından içeri girmemle biriyle konuşarak kahve yaptığını gördüm. Sıraya girmekle uğraşamazdım. Kasa yerine giren kapıyı çalmamla konuştuğu kadın açmıştı.
"Buyrun?"
"Beomgyu'yla konuşmam gerek."
"Neden?"
Ne diye sorguluyordu ki? Cidden gıcık olmuştum.
"Çağırır mısın?"
"Beomgyu biri seninle görüşmek istiyor!"
Çağırmasıyla hızlıca gelmişti Beomgyu. Yüzündeki gülümsemenin beni görünce solduğunu görmek kalbimi kırsada sorumu sordum.
"Bana söylemediğin şey ne Gyu?"
Sakince sorduğum şeyle göz temasımızı kesmiş ben dışında her yere bakmaya başlamıştı. "Sana söylemediysem vardır bir nedeni Taehyun kurcalama." Geçirtiren ses tonuyla sinirlendiğimi hissetsemde kontrol altına alıp sakinliğimi korudum. Ne olabileceği aklımdan geçerken o ihtimal dışında bir şey gelmiyordu asla.
"Düşündüğüm şey olmasın Beomgyu." Yalvarır gibi söylemiştim bunları. Sabah iyiydik neden böyle yapıyordu?
"Düşündüğün şey ne bilmiyorum ama işime karışma Taehyun." Tehditkar çıkan sesini oda beklemiyor olacak ki toparlamaya çalışmıştı. Bunun nedeninin ona olan inanamaz bakışlarım olduğunu biliyordum.
"İşime dönmeliyim Taehyun oyalama beni." Arkasını dönüp gidecekken kolunu tutmamla gözünü devirip bakmıştı yüzüme. Bana olan bıkkın bakışlarını en çok şuan kaldıramıyordum belki de.
Bıkkınca bakan gözleri akan bir yaşımı takip etmişti. Kolunu tutan ben olsam da pes edip gittim. Arkamda gelmesi umuduyla durdum bir süre. Ama Choi Beomgyu ne zaman gururuna yenilip gelmişti ki peşimden? Bunu beklemek salaklık olurdu.
Gözümden akan o yaşı gördüğünde bile değişmemişti bakışları. Bir gram pişmanlık görmemiştim. Eve doğru yürüdüm elim cebimde yavaş bir biçimde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
28 reasons ' Taegyu
FanfictionSeninle çocuk gibi oynuyorum. Gölgen gibi etrafındayım ve sana fısıldıyorum.