0.6

457 18 27
                                    

🦊🦊🦊

Sabah odamda gözlerimi açtığımda yine alarmımdan önce uyanmıştım. Ama bugün üstümde çok nadir olan bir ağırlık vardı. Enerjim yoktu ve yatağa yapışmış hissediyordum. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve formalarımı giyip mutfağa geçtim. Tek tük kahvaltılığımız vardı ama bunlar bize ziyafet gibi geliyordu.

Masaya oturdum ve bir şeyler yemeye başladım.

"Minelya!" dedi Barlas abim. "Evden okula, okuldan eve."

"Sana da günaydın abi!" dedim göz devirerek. 

"GÜNAYDIN BEBEĞİM!" diye mutfağa girdi Pamir abim. 

Barlas abim de gülümsedikten sonra, "Günaydın, küçük Gretel." dedi ve yemekten sonra okula doğru yürümeye başladım. 

Bir süre sonra Umut'la karşılaştık ve "Birlikte gidelim mi?" sorusunu geri çevirmedim.

"Bugün üstümde bir ağırlık varmış gibi hissediyorum." dedim. 

"Ben de içimde müthiş bir öfke taşıyorum."

Kaşlarımı çattım. "Neden, bir şey mi oldu?"

"Bekir'i öldüreceğim."

"Ya Umut, dövmene değmeyecek. Yani en azından okulda yapma."

"Okulda yapmayacağım zaten."

"İyi bari." dedim umursamaz tavrımla.

🦊🦊🦊

Okulda öğle paydosu olduğunda Hakan, Batuhan, Elif ve ben yemekhanede oturmuş bir şeyler yiyorduk. 

"Umut'tan haberiniz var mı?" diye sordu Elif.

"Hayır, zil çaldığından beri ortadan kayboldu." diye cevap verdi Hakan da.

Herkes yemekhanenin içinde gözleriyle Umut'u ararken ben önümdeki yemeğe odaklanmış sabah Umut'la konuştuklarımızı düşünüyordum.

Ani bir şekilde masadan kalktım.

"Bekir'i dövecekti. Umut'a mesaj atın biriniz. Nerede olduğunu öğrenelim."

Hakan ve Elif telefonu eline alıp mesaj atacakken Batuhan da dahil üçünün de telefonuna bir mesaj düştü. 

"Minelya'yı da alıp acil bizim evin bodrumuna gelin!"

"KOŞUN!" dedim ve okulun çıkışına doğru depar atmaya başladım. Diğerleri de peşimden geliyordu. 

Okulun öğle saatleri içinde isteyen çıkıp evlerine ya da herhangi bir yere gidebiliyordu ama biz çoğu zaman çıkmayan taraftık. Tabii şu an olan büyük bir istisnaydı.

🦊🦊🦊

Ben yolda diğerlerine sabah konuştuklarımızı anlatana kadar Umut'un evine gelmiştik bile.

"Evde kimse var mıdır?" diye sordu Elif.

"Bu saatte Umut'un annesi işte oluyor. Bomboştur." dedi Hakan ve evi bizden iyi bildiği için önümüzden yürümeye başladı. "Peşimden gelin."

Hakan'ın arkasından giderken Batuhan'a yaklaştım ve fısıldadım.

"Bir de gerçekten öldürmüş olduğunu düşünsene!" 

Tabii ki ciddi olarak söylememiştim. Bu yüzden Batuhan'la ufak ve sessiz bir kahkaha attık, çünkü bu olsa fazla derecede ikonik olurdu. 

Bodruma gidebilmek için önce kapının önündeki paspasın altından yedek anahtarı aldık ve evin kapısını açtık. İlerdeki merdivenden tam iki kat aşağı indik ve indikçe ısının da düştüğünü fark ettim. Ama önemsemedim çünkü, odağım bizim fakirliğin yanında bu evin saray gibi kalmasındaydı.

ABİLERİM (kuzgunleşe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin