26: yersiz, tehlikeli bir umut.

479 57 42
                                    

keyifli okumalar ballarimm fikirlerinizi yorum olarak yazmayi unutmayın ve bu arada, ters köşelere dikkat!!

ϟ

Uyandığımda koluma takılan serumla birlikte kendimi iyi hissedinceye kadar dinlenmem istenildi. Gerçekten sabahtan beri yediğim krakerle duruyor olma aptallığını yapmıştım ama bu şekilde sonuçlanacağı beklenmedik olmuştu, bu raddeye kadar zorlasam bile vücut direncim beni tutar diye düşünmüştüm.

Beş dakika dinlenmenin ardından asistanımın getirdiği sandviçi hızlıca yiyerek ayaklandım. Acil bölümü yoğundu ve burada beceriksizce bayılmış, dinleniyordum resmen.

O kadın... bana ona çok yakın hissettirdi.

Buna ayıracak zamanım yok. Bu saçmalıktan başka bir şey değil ve ne olursa olsun, o kadını bir daha görmeyeceğim. Kesinlikle.

Aklımdaki aciz düşünceleri silerek işe koyuldum. Acilde durumu ağır olanları ayırıp ameliyathaneleri hazır olanları sedyeyle taşıyarak hızlıca yoğun bakım ünitelerine yönlendirdik. Şükürler olsun ki başarısızlıkla geçen hiçbir durum olmadı fakat 5 saat süren bir ameliyattan çıktığım gibi başım şiddetle ağrımaya başladığında bu duruma çabuk alışmak için dualar ettiğimi biliyorum. Son 2 senenin burukluğu hâlâ üzerimde.

Yoğun bakım ünitesinden çıkarken gelen polisleri gördüm, onlar da beni görmeleriyle durup izin belgelerini göstererek konuştular. "Tutuklama kararı var, içeri girip zanlıları kelepçelememiz gerekiyor."

Yüzümü buruşturmamak ve karşılarında silkelenmemek için kendimi zor tutarak bir adım geriledim. "Buyurun."

Yanımdan geçtiklerinde hemşirelere işaret ederek yardımcı olmalarını isteyip çıkmıştım.

Daha fazla polis üniformalı birilerini görmek istemiyorum.

"Taehyung Hocam."

Arkamdan gelen Hemşire Sojin'e döndüm. "Bunları imzalamanız gerekiyor. Birkaç işlemle alakalı ıvır zıvır, prototif olarak, bilirsiniz." Bir dosyayı uzattığında beni daha fazla bilgilendirmesine gerek kalmadan önlüğümdeki cebe taktığım kalemi çıkarıp belgeleri imzalamaya başladım.

Önünde durduğumuz kapı açıldı, dikkatim dışarı çıkan cüsseli adamla birlikte saliselik bozulduğunda içeride siyah takım elbiseli iki adam gördüm, yanlarında sivil olan kül rengi saçlı bir kadın daha vardı.

"Bir de burası hocam."

Sojin'in parmağıyla kağıt üzerindeki işaret ettiği yere döndüm. "Evet."

"Ve burası da son."

Son sayfadaki notun altını da imzaladıktan sonra onaylayıp gidecekti ki onu durdurdum. Sormamam gerekiyordu fakat merak ettim, içerideki adamlar ilgimi çekti ve görevleri ne, onu merak ettim.

Kendimi kandırdım.

"Sojin."

"Efendim hocam?"

"94 numaralı odada..." Karşı odayı başımla göstererek, "Kim kalıyor? Biliyor musun?" diye sordum.

Odaya baktı ve düşünerek iki adım yanıma geldi. "Yarım saat önce ameliyattan çıkan bir kadındı, çok önemli biri gibi görünüyor değil mi? Adını tam hatırlamıyorum... Neydi?.. Do, Do... Do Seulji! Tamam, evet. Do Seulji."

Tuhaf bir rahatlama ve bununla beraber ruhsal bir çöküş daha üzerimden geçti. Gözlerim yere inerken ironik bir şekilde dudağımın bir kenarı alayla kıvrılmıştı.

syrups | taennie ✓✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin