25: adanmış yıllar.

453 71 61
                                    

kızlar kızlar kızlar
nasılsınız?
sonunda sınavım geçti ve yeni sezonla birlikte buradayım✊

benim yepyeni bir başlangıç yaptığım gibi sizin de yeni sezonla beraber güzel yorumlar yapmanızı istiyorum*-*

hepinize keyifli okumalar ballarım<3

ϟ

5 yıl sonra, Seul'e dönmeden 1 hafta önce.
Kim Taehyung, Daegu.

Vedalar zamansızdır.

Hayat beni zamansızlıkla, vedalarla ve türlü hatıraların bedelleriyle sınamış, bunca yılda ne kadar tatminsiz ve günahkar olduğumu göstermişti. 5 yıl evvel yaşadığım hayatın kıymetini bilememiştim, gözüm hep yükseklerde olmuştu ve belki de, sadece kendimde sıkışık kalmıştım. Bu nasıl tatminsiz olduğumun göstergesiydi! Her zaman bir şeylerle zaman kaybetmiş, korkularıma yenik düşmüş ve tüm çekincelerime boyun eğmeyi sona erdirmeme rağmen yine birini kaybetmenin korkusu hakkında yanılmadığımı fark ederken bile isyan etmeme engel olamamıştım. Bu da ne biçim bir günahkar olduğumu kanıtlıyordu!

Keşke daha az ömrüm olsaydı, diye dilediğim olmamıştı öncesinde. Şu an tek keşkem budur fakat o kadar acizim ki, sahip olduğum keşke'den ıstırap çekiyorum ve bu çok acı veriyor. Çünkü onun hayatımdaki varlığından da asla pişman değildim ve olmamıştım.

Her yeni sabah aynı güne uyanır gibiyim, zamanın artık bir önemi yok. Ânı zamanında kaçırdıktan sonra hiçbir dakika geleceğin önemi yoktu.

Keşkeler çok, özürler boşa... Bir türlü inanasımın gelmediği fakat alıştığım bir boşluk varken içimde hiçbir zaman hayatıma devam ettiğimi hissetmedim.

Yıllar öncesinde mekanik bir şekilde ayarlanmışçasına okulumu bitirdiğimi biliyorum fakat sonra hastanelere adım dahi atamadım, içeri giremedim ve 2 sene önce babamın yanına, Daegu'ya geldim.

Jennie'nin... Son kez kollarımdan ayrılırken boynundan koparıp düşürdüğü kolyesi bende. Onu beklerim dedim, bekleyecektim ve o, boynumu süsleyen hatırasıyla hep benimle de kalmıştı. Sanki hâlâ onunlayım, yine onu bekliyorum...

"Alo?"

"Oğlum."

Oturduğum yerde sırtımı yasladığım ağaç gövdesine biraz daha yaslandım, bir elim kolyenin içini açmış fotoğrafları süzüyorken babamı dinlediğimi belirten bir ses çıkardım.

"Arkadaşların seni ziyarete gelmiş. Ne zaman dönersin?"

Kolyenin kanatlarını kapatıp doğruldum. "Jungkook ve Jimin mi?"

"Evet ve Jungkook'un nişanlısı, beraberler."

Yutkundum. Lisa'yı en son Jungkook'un nişanında görmüştüm, yine 2 sene öncesiydi ve onun yakınlarından olan birini görmeyeli epey oluyordu.

"Yirmi dakikaya oradayım baba."

"Tamam evlat."

Uzun uzun, yavaş yavaş ilerlerken toprak yol tabanlarımı aşındırmaya başlamıştı ki döndüm eve. Muhtemelen yirmi dakika yerine yarım saatte ulaştım. Jungkook ve Jimin neredeyse son 1 ayı saymazsak her hafta gelmeyi sürdürüyorlardı. Benim için ellerinden geleni yaptıklarının farkındaydım. İyice kendimi yalnızlaştırmamdan rahatsızdılar ve mesleğime geri dönmem için sürekli çabalıyorlardı.

Evden içeri adımımı atar atmaz ilk Jiminle kucaklaştık ve hemen ardından Jungkookla. Lisa'yı gördüğümde birkaç saniye durdum, sonra samimi olmaya özen gösterdiğim bir şekilde tebessüm ettim. "Hoşgeldin Lisa."

syrups | taennie ✓✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin