15: açılmayan perdeler.

961 114 95
                                    

başlamadan önce küçük yıldızımıza basmayı unutmayınn bir de bölüm sonuna kadar tepkilerinizi yorumlarda görmek istiyorum ballarım taehyunga değindiğim bir bölüm oldu, doluşun💘

ϟ

Kim Taehyung

Fakülteden çıktığım anda gözlerim etrafı tararken Jennie'yi arıyordum. Zaman nasıl bu kadar hızlı geçiyor anlamamıştım, şimdiden 3. gündeydik.

Jennie arada fevrileşip aklına geleni birden yapan, deli dolu ve aslında öyle gözükmese de ince düşünceli biriydi.

Onu ilk gördüğümde, apandistinden vurulduğu gün, tam bir manyak olduğunu düşünmüştüm.

"Polisim ben doktor, kurşuna kafa bile atarım."

Manyaktı. Soğuk-sıcak arasında gezinen, dengesiz bir deli kanlılığı vardı ve şu sıralar bu tanıma tam uyuyordu, durgundu ama bir anda beni okulun ortasında tutuklamak gibi bir şeyle çıkıverebiliyordu karşıma.

Ama onunla arkadaş olduğum için mutluydum, onunlayken hiç hayatımda rastlamadığım kafadan biri olması ve bir de meslek farklılığımız, ayrı ilgimi çekiyordu.

Bugün de söz verdiği telafisini yapıp kahve içmeye gidecektik. Belki aramızdaki arkadaşlığı sağlamlaştırabilme fırsatı...

Merdivenden inmiş, çıkışa doğru birkaç adım atmıştım ki aniden koluma birinin girmesiyle afallayıp durdum.

Sanaydı, parmak uçlarıyla uzanıp yanağıma bir öpücük kondurdu ve gülümseyerek konuştu.

"Sevgilim, nereye böyle? Mesain başlamadan bir şeyler yapalım diyordum."

Ben de gülümseyerek ona döndüm. "Bugün olmaz, bir arkadaşımla kahve içmek için sözleştik."

Dudak büzdü ve daha sonra hınzırca sırıtıp "Ek? Birlikte vakit geçirelim, zaten çok yoğunsun yadırgamaz." dedi.

Kol kola ilerlemeye başladığımız yolda dediği şeyle kolumu ondan çektim ve gerginleşmiş ifademle tamamen ona döndüm. "Sana, olmaz dedim. Ekmek ne demek? Zaten yeterince vakit geçiriyoruz."

Tavrıma kaşlarını çatarak baktı. "Ne dedim Taehyung ya? Neden kızıyorsun, alt tarafı beraber vakit geçirelim dedim ne dedim?!"

Derin bir nefes alıp dışarı bıraktım. "Bak, güzelim, bir planlarım var diyorum ve sen ekmemi istiyorsun. Ekmek ne ya, bu kadar düşüncesiz olma. Sürekli vakit geçiriyoruz zaten."

Oflayıp elini saçları arasından geçirdi ve arkasını dönüp göz temasını da kesti, konuşmadı. Kendince trip atıyordu şu an.

Sana güzel, akıllı ve bölümünde başarılı olmasına kıyasla çok sosyal, flörtöz biriydi.

Benimle konuşmaya başladığında flört etmek istediğini anlamıştım ve ilk başta pek karşılık vermesem de, onunla yakınlaştıkça samimi olmuştuk.

İstediğini almaya alışmış biri olduğunu onu ilk gördüğümde anlamıştım. Kendindeki bu özgüven, aslında beni biraz da bu etkilemişti daha sonrasında.

Sonra flört ilerledikçe daha fazla uzatmamıştı, hastane'nin önünde beni öptüğü gün sevgili olduk.

Şimdi ise yeni bir yüzüyle tanışıyordum, yavaş yavaş Jeongguk ve Jimin'in dedikleri aklımda kalmıştı, şimdi ise yine aynı şeyi yapıyordu.

syrups | taennie ✓✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin