fake devil - jjk

8 "different type of bully"

Evettt oy sınırlamamız geldi,, her bölüm icin 20 oy geldiğinde yeni bölüm yayınlanacak♥️

İyi okumalar..

2 Ay Önce

"Hyeson çık artık şuradan!"

Sinirle soludum. Yeni bir liseye gidecek olmak zaten insanı geriyordu bir de okul kıyafeti seçmek için bu saçma mağazaya gelmiştik. Kardeşime uygun bir üst bulmaya çalışıyorduk bir de..

Kolumdaki saate baktım. Acelem yoktu ama eve gidip biraz temizlik yapmam gerekiyordu. Resmen iş bölümü de yapmamıştı tüm ev işi bana aitti. Yemek yapacağını söyleyip 1 haftadır yemek sipariş ediyordu.
Erkek kardeş zordu gerçekten...

Sonunda dışarı çıktığında rahatlamıştım. Üstüne tam olmuştu. Kafasına bir tane vurdum. "Yeter, gidiyoruz."

Kasaya doğru kolundan tutup onu sürükledim.

"Abla çıkarsaydım? Dışarıda böyle mi dolaşacağım?"

Sinirle ona baktım. Kafasını önüne eğdi. Fazla da kızmak istemiyordum o yüzden açıklama yaptım. "Ev kirasını ödeyip eve gideceğiz bir şey olmaz."

Ödemeyi yapıp cüzdanımı çantama geri koydum. Bugün yanıma baya bir para almıştım. Tüm ödemeleri yapmam gerekiyordu.

Hızlıca dışarı çıktık. Cebimdeki paraları da çıkarıp çantama koymaya çalışıyordum ki birden bire çanta elimden kapıldı. Siyah giyinimli bir çocuk çantamı elimden kapıp koşmaya başlamıştı.

"Abla!"

"Ne duruyorsun yakala şunu!"

İkimiz de koşmaya başladıktan sonra çocuğun arkasındaki bıçağı fark ettim. Belki de peşinden gitmemek daha iyiydi ama o çantada bir sürü para vardı.

Kardeşime dönüp baktım. "Sen burada bekle polis çağır!"
Durdu ve dediğimi yaptı.

Ben daha hızlı koşmak için acele ettim. Çocuk o kadar hızlı koşuyordu ki aramızda baya bir mesafe vardı.
Elindeki çantadan aynı zamanda cüzdanımı çıkarmıştı.

"HEY! " Bağırdığım an bana bakmadan çantayı arkaya doğru attı.
Çantayı hızlıca yerden aldım ama biraz duraksadığım için o daha da uzaklaşmıştı.

Bir ara sokağa girdiğini gördükten sonra kaybolmuştu. Arkasından nefes nefese koştum. Nihayet o arka sokağa döndüğümde tam orada oturmuş duruyordu.

Aslında biraz farklı gözüküyordu. Yine siyah kıyafetleri vardı ama yüzü biraz değişik gibiydi. Tabi maskeden fazla gözükmüyordu. Ellerini başının arasına almış çaresiz gibi gözüküyordu.

Paramı çalıp pişman mı olmuştu acaba? Salaklaşma Sohee...

Hızlıca onun önüne geçtim ve ellerimi belime koydum. Nefes nefese kaldığım için zar zor konuştum. "Kardeşim.. hoş mu koşturuyorsun beni buraya kadar.."

Sabırla soludum. Bir cevap vermedi. Bana bakmıyordu bile. Dudağımı ısırdım sinirden. Elimi ona doğru gösterdim. "Affedeceğim bu seferlik.."
Paramı vermesi için avuç içimi açtım.

Kafasını yavaşça kaldırdı. Simsiyah gözleri gözlerimi buldu. Gözleri hafif yaş ve kırmızıydı. Ağlıyor muydu yoksa? Bana dikkatlice baktı. Öyle bir bakıyordu ki bir an etkilenmiştim.

Yutkundum ve tekrar konuştum. "Söz.. affedeceğim.." Elimi ona daha çok yaklaştırdım.

O kadar tuhaf bakıyordu ki her an ağlayacak gibiydi sanki kendinde değildi. İyi gözükmüyordu. Birden bire elimi tuttu. Şaşırdım. Ne yapacağımı bilemedim. Daha sonra diğer eliyle de elimi tuttu. Korkmuştum.