fake devil - jjk

26 "first love"

👀👀

Hena gerçekten gözümde ilah gibi bir kızdı. O kadar güzeldi ki kendimi sebepsiz onu izlerken buluyordum. Önümdeki yemeğin soğuduğu umrumda değildi, kızın yemek yemesi bile zarifti.

Jeon Jungkook böyle bir kızdan nasıl etkilenmeyebilir ki?

Kızın üzerinde çiçekli belini saran mini bir elbise vardı. Makyaj yapmasına rağmen çok güzel bir suratı vardı ve saçı topluyken bile yüzü küçücüktü.

Bense uzun bir zamandır yeme bozukluğu sıkıntısından çok zayıflamıştım. Giydiğim tek uzun kollu siyah bir blüz ve siyah bir kottu.
Başka hiçbir şey giymiyordum.
Giysilerim Jungkook'un evindeydi ama zaten çoğu giysim siyahtı.

Kollarımı göğsümde bağladım ve kıza dik dik bakmaya başladım. Bunu fark etmiş olacak ki kaşığını geri bıraktı. O bana sormadan ben konuştum.

"Evimi elimden aldınız. Mutlu musunuz?"

Hena da aynı şekilde kollarını göğsünde bağladı ve kaşlarını yukarıya kaldırdı iddialı bir şekilde. "Jungkook'la beraber yaşayacaksın işte. Mutlusundur."

Güldüm alayla. "Niye mutlu olacakmışım?"

Omuz silkti. "İstemiyorsan söyle ona, evini geri versin. Jungkook'la yaşamını istemiyorum."
Sinir olmuş gibiydi.

Uzaktan Jungkook'a baktım. Bir köşede sigarasını içip bir yere odaklanmış bakıyordu. Tekrar Hena'ya döndüm.

"Niye seninle yaşamak istemiyor da benle yaşamak istiyor? Sebebini söylersen düşünürüm."

Hena biraz mırın kırın yaptı ama konuşabildi. "Çünkü kalbini kırdım. Beni sinir etmek için yapıyor biliyorum. Seni istediği için değil."

Bir çocuk için kavga ediyor gibi gözüküyor olabilirdik ama ben sadece bir şeyler öğrenmek istiyordum.

Bu ikisi arasındaki garip ilişkiyi.

"Neden, ne yaptın?" Diye sordum merakla.

Hena gözlerini kaçırdı. Jungkook'a bakarken üzgün bir ses tonunda konuştu. "Onun yerine parayı seçtim."

Şok olmuş bir şekilde ona baktım. Açıkçası yeni tanıdığı birine bu kadar açık sözlü olacağını bilmiyordum. Hena gözlerini Jungkook'tan ayırmadan konuştu.

"Benim öldüğümü sanmıştı ama ben onun iyiliği için başka bir ülkede yaşamayı kabul ettim."

Anlamak için beynim yetmiyordu. Kafam çok karışmıştı. Hena da bana bakıp biraz rahatsız olmuştu durumdan.

"Ne yani? Şunu düzgün anlatır mısın?"

Hena dudağını ısırdı. "Anlatırsam elime ne geçecek?"

Sabırla konuştum. "Jungkook'la aynı evde yaşarsınız."

Başta kararsızlık yaşamıştı ama derin bir nefes aldı ve gözlerime bakmadan konuştu. "Para teklifi karşılığında öldüğümü düşünmesine izin verdim. Hem benim yüzümden işlerine vakit ayıramıyormuş yani öyle söylendi. Yine de beni bulmayı başardı."

Kaşlarımı çattım. "Para teklifi? Kimden?"

Dudağını şişirdi. Aklına gelen isimle sinir olmuş gibiydi. "Jungkook'un ortağı. Kim Taehyung.."

Gözlerimi kırpıştırdım. Entrika dolu hayatları benimkinden bile saçmaydı gerçekten.

"Taehyung uzaklara gitmemi söyledi ve ben de kabul ettim. Ama şerefsiz paramı kesti ve onun yüzünden oralarda süründüm.."
Sonra Jungkook'a bakıp gülümsedi. "Ama Jungkook öldüğüme hiçbir zaman inanmamış.. Beni bulmak için uğraşmış bunca zaman."