33 "fearless"

611 74 113
                                    


"Okula dönmüşsün, çok sevindim." Jimin bana kucak dolusu sarılmıştı. Fazla samimi olmamak adına ona hafifçe sarılıp geri çekildim.

Çünkü onu kardeşimin cenazesine çağırdığımda beni reddetmişti ve zaten kimsem yoktu tek yakınım olarak onu görmeme rağmen gelmemişti. Kendince sebepleri bile olsa biraz kırılmıştım. Yalnız olduğumu bir kez daha fark etmiştim.

Bana gülümseyerek bakıyordu. Gözlerimi kaçırıp sırama oturduğumda aramızda bir gergin hava oluşmuştu ama sorgulamadı ve o da sessizce sırasına geçti.

Beni dövmeye çalışan kızlar yine en ön sırada buraya bakıp alaylı bir ifadeyle dedikodumu yapıyor gibi gözüküyorlardı. Aldırış etmedim. Çünkü zaten tüm okul beni konuşuyordu.
Nasıl olur da okul hala nakil aldırmam diye. Tabii ki de buraya bir daha dönme isteğim yoktu.
Ama bir amacım vardı.

Kızlardan biri buraya doğru geliyordu. Siyah saçlı kahküllü ve diğerlerinden biraz uzun olan kızdı bu. Zayıftı da ayrıca, bana bulaşmasa iyi olurdu yoksa camdan aşağı uçurabilirdim.

Bu hayattaki en korkunç insan hiçbir şeyden korkmayan insandı.

Her şeyi yapabilecek bir insan.

"Hoşgeldin güzellik, bizi mi özledin?"
Masama ellerini koyup bana doğru eğildi.

En son beni kızlar tuvaletinde döverlerken o da vardı. Dua etsin en az tekme atan oydu yoksa şu an tutunduğu masayı kafasına geçirebilirdim.

Sıramda rahat bir tavırla geriye doğru yaslandım. "Sizin için döndüm zaten, yarım kalan buluşmalarımıza üzüldüm." Gülümsedim tehdit eder bir ifadeyle.

İsim yaka kartında Lisa yazısını okudum. İsmini de yeni öğreniyor olmak çok komikti çünkü by kızlar tüm hayatımı biliyor gibi bana takıntılıydı. Geri çekildiğinde yüzü bozulmuştu. Diğerleri de sanki mıknatıs gibi hemen buraya gelmişlerdi.

Favorim olan turuncu saçlı kız bana bakıp kollarını göğsünde bağladı.  "Bu okul sana göre bir yer değil Sohee'cim. En kısa zamanda gitmeye hazır ol."

Ayağa kalktım. Fazla konuşmaya başlamışlardı. Kızların üçüne de baktım ve onları inceledim. Cidden bu kadar boş insanlar olamazlardı. Yan masadan da birinin kalktığını duydum.

"Eğer sabrımı zorlarsan bu okuldan gidecek olan sadece ben olmam." Dedim kızlara yamuk bir gülüşle.

Chaeyoung yumruğunu sıktığında sınıf ortasında kavga edecek olmak utanç verici olabilirdi. Keşke dışarıya davet etseydim diye düşünmüştüm.
Fakat bu düşünceleri bozan yanımıza gelip elini omzuma atan Jimin oldu.

"Kızlar, Sohee'yle bir sorun yaşayan benimle konuşabilir."
Özgüvenli duruşuyla Chaeyoung'un hemen yüzü değişti. Düşman bakışları bir anda solmuş ve masum bir kıza dönmüştü.

Chaeyoung'un Jimin'den hoşlanıyor olduğu çok belliydi.

"Hayır sorun yok.. Hoşgeldin demeye gelmiştik.." Chaeyoung şirin kız edalarında gülümsedi ve bana el salladı. Ardından diğerlerinin kolunu cimcikleyip gitmek için acele etti.

Derin bir nefes verdim. Jimin elini omzundan çekti ve bana döndü.
"Sohee, bu kızlara bulaşma. Jungkook'un grubunda bunlar."

Jimin'in uyardığı şey komik gelmişti çünkü kızlar değil direkt bunların başında olan kişiyle şu an aynı evde yaşıyordum. Hani o herkesin korktuğu.

Gülümsedim ve sırama oturdum. Tabii ki de Jimin'e tuhaf gözükmüştü. Yakında o da anlardı neden güldüğümü.

Demek gerçekten de bu zorba ve zengin insanların özel bir grubu vardı ve birbirlerini kolluyorlardı. Görünüşe bakılırsa önceden kızlar için yoktu ama başlarına Taehyung geçince kızlar için de böyle bir grup oluşturmuşlardı.
Komikti.
Parçalanmaları çok kolay olacaktı. Çünkü satrançtaki çakma kralı zaten çoktan şah yapmıştım.

fake devil - jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin