fake devil - jjk

30 "home"

"Sen şaka mısın Jungkook?"

Omuz silkti. Gayet ciddi gözüküyordu söylediğinden. Bu konuda şaka yapacak değildi ama kulağa inanılır gibi gelmiyordu. Artık neye inanacağımı hiç bilmiyordum.

"Senden uzak durmak sinirimi bozuyor, sebebi yok."

Söylediklerini idrak etmekte zorluk çekiyordum şu an. Gece vakti bağırmak istemiyordum o yüzden olabildiğince sakin kalmaya çalıştım.

"Taehyung'da sana ait kanıtlar var. İzledim ve gözümle gördüm. Hala yüzüme bakıp nasıl yalan söyleyebilirsin?"

Jungkook kaşlarını çattı anlamaz bir şekilde. Daha sonra dudaklarını birbirine bastırdı sanırım gülmesini tutmaya çalışıyordu.

"Hangi kanıtlar?" Dalga geçer gibi sordu.

Gözlerimi kırpıştırıp birkaç saniye sadece yüzüne baktım. Kafam o kadar karışmıştı ki neyin doğru neyin yalan olduğunu anlayamıyordum.

"Sen gerizekalı mısın?"

Birden sorduğum soruyla şaşırdı. Devam ettim. "Madem sen yapmadın niye yaptığını söylüyorsun?"

Jungkook hiç tereddüt etmeden "Sen daha gerizekalısın. Taehyung gibi bir çocuğa nasıl güvenebiliyorsun?"

Ellerimi belime koydum sinirle. "Ben ona güvenmiyorum zaten! Asıl sen kendine bak. Sevdiğin kız parayı seçiyor sen onun peşinden gidiyorsun. Gerizekalı."

Bizim bu hangimiz daha gerizekalı kavgamız asla bitmeyecek gibiydi..

Açıkçası neyin kavgasını yaptığımızı bilmiyordum. Birbirimize bu konularda hesap soracak konumda değildik? Aklıma gelen şeyle bağırdım.

"Jungkook ben çıldıracağım yakında! Benim kardeşimi kim öldürdü? Kim!" Dayanamıyordum.

Gözlerini kaçırdı. "Yalancı birine inanır mısın ki."

Sinirle ona doğru bir adım attım ve parmak uçlarıma kalkıp çenesinden tuttuğum gibi başını bana doğru çevirdim. "Gözlerime bak! Doğruyu söyle artık!"

Gözlerini gözlerime sabitlediği an sessizlik beni germişti. Bu çocuğun bu etkisi en büyük silahıydı resmen.

Kaşlarımı çattım hala konuşmamakta kararlıydı. Elimi çenesinden geri çektim ve geriye adımladım. Söyleyip söylememek arasındaydım.

"Kardeşimin boğazını sıkmışsın Jungkook. Dna kanıtı Taehyung'da var. Ayrıca video.. " aklıma gelen görüntüyle gözlerimi kapattım. "Videoda da varsın.. Söyle şimdi, sana nasıl inanayım?"

Lütfen inandır.. lütfen beni bu korkudan kurtar. Kardeşimin katiline aşık olacak bir insan değilim ben, korkunç bir insan değilim. Hislerimde yanılmadığımı göster..

Lütfen yalan olduğunu söyle o görüntülerin..

Gözümden bir yaş düştü istemsiz. Jungkook yüzüme baktı dikkatlice.

"Doğru."

Dudağımı ısırdım. Söyleyeceği her bir söz beni etkiliyordu ve kafayı yemek üzereydim..

"O gece depodan Jimin'le beraber kaçtılar. Ama ben kaçmasını istemedim, peşinden gittim. Han Nehri'ne kadar onu takip ettim.."

Yutkunduğunda peşin peşin anlatması canımı sıkıyordu. Kalbim öyle hızlı atıyordu ki çıldıracaktım.

"Hyeson ile başından beri hiçbir sorunum yoktu, o bana bulaşana kadar."

Alayla gülümsemiştim. "Benim kardeşim seninle niye uğraşsın? Yalan söyleme. "