36 "the other woman"

587 70 209
                                    


Yb sınırlar dolduğu zaman geliyorr 💓

İyi okumalar,

Aradan 2 gün geçmişti. Jungkook hala eve gelmemiş ve aramalarıma da cevap vermiyordu. Nerede yatıp uyuduğunu aç kalıp kalmadığını merak etmeye başlamıştım. Babası evden attığına göre para yardımını kesmiş de olmalıydı. Bu çocuk nerede kalıyordu? Ne işindeydi?

Üstelik sözünde asla durmuyordu. Okulda görüşürüz demişti ve okula bile gelmemişti. Merakla onu beklerken ben de boş durmamış okulda Yoongi ile biraz zaman geçirmiştim. Artık öğle yemeklerini beraber yiyiyorduk.

Diğer çocuklar da sırf ben dokunulmazım diye Yoongi'ye de dokunmuyolardı. Bu yönden iyiydi en azından bir şekilde onu koruyordum. Küçük kardeşimle aynı özellikleri taşıyordu ve istemeden onu sahiplenmeye başlamıştım.
Sadece Jimin bana küsmüş gibi davranıyordu. Neden bilmiyorum ne zaman Yoongi'nin yanına gitsem benimle konuşmuyor, uzak duruyordu. Sanırım kendi başına bela alır diye korkuyordu. Sonuçta zamanında Taehyung'un grubu Jimin'e de bulaşmıştı. Bir daha orayla ilgisinin kalmasının istememesi normaldi.

Kapının çalıyor oluşuyla düşüncelerim dağıldı. Gece geç olmuştu ve bu saatte gelebilecek tek misafirim vardı.

Heyecanla ayağa kalktım ve kapıya doğru koştum. Kendime çeki düzen verdim ve kapıyı yüzümü sert kızgın tutmaya çalışır bir şekilde açtım.

Karşımda Jungkook'u görmeyi bekliyordum tabii ki. Taehyung'u değil. Beni görünce kocaman gülümsedi ve arkasından çıkardığı kocaman gülleri sallamaya başladı. Şaşkınlıkla ona bakakaldım.

"Sürpriz! Beğendin mi?" Meraklı bir şekilde bana baktı.

Resmen çok sayıda gül vardı ve bana almıştı. Bu çocuk acaba şaka falan mıydı? Gözlerimi kırpıştırdım. Tepkimi pek beğenmemiş gibi diğer eliyle de tuttuğu poşeti gösterdi.

"Pizza date yaparız diye düşündüm.." Flört eder bir ses tonunda konuştu ve ben hiçbir şey demeden içeriye girdi.

Kendimi tutmam lazımdı. Şu anlık bir sorun yokmuş gibi davranıp ağzından laf alabilirdim. Şaşkınlıkla konuşmaya çalıştım. "Niye geldin ki bu saatte?"

Tek kaşını kaldırıp bana inanamıyor gibi baktı. "Her haftada bir seni ziyarete geliyorum ya Sohee?" Şüpheli bir şekilde gözlerini kıstı. "Başkasını mı bekliyordun?"

Gözlerimi kaçırdım. "Hayır da.. gecenin bu saatinde gelmezdin.. ondan."

Gülümsedi ve gülleri elime tutuşturunca tutmak zorunda kaldım.
"Doğum günü kızını ilk ben kutlamak istedim." Birden yanağıma sulu bir öpücük kondurup geri çekildiğinde tüm kan vücudumdan çekilmiş gibi oldum.

"Aa.." dedim tepki olarak. Doğum günüm mü? "Sen.. nereden biliyorsun?"

Sormam saçma gelmiş gibi bilmiş bir tavır takındı. Tabii ki de bilirdi. Onun bilmediği benim hakkımda araştırmadığı bir şey var mıydı ki? Ben bile bilmiyordum doğum günüm olduğunu.

Pizza torbasını sallaya sallaya salona geçerken arkasından stresli bir şekilde onu takip ettim. Eğer Jungkook birazdan eve gelecek olursa ve karşılaşırlarsa kötü olurdu. Ne yapıp ne edip erkenden onu göndermem gerekiyordu.

Koltuğa oturdu. Ben de o sırada aldığı gülleri masaya olduğu gibi bıraktım. Taehyung pizza kartonunu açtı. "Şarap falan var mı?"

"Taehyung liseliyiz." Dedim onu uyarır bir tonda.

Hiç umursamadan telefonunu açtı ve bana baktı. "Kırmızı şarap güzel gider.." Kendi kendine onay verdi ve bir numara çevirdi.

Şaşkınlıkla ona baktım. Sabaha kadar kalırdı eğer böyle giderse. Hızlıca yanına ulaştım ve telefonunu elinden aldım. Şaşırdı.

fake devil - jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin