Üçüncü Bölüm "Gölgedeki Kanatlar"

340 70 64
                                    

Kwan tatilinin ikinci gününde akşama kadar uyuduğu uykusundan tuhaf bir rüya görerek uyandı. Gözlerini açtığı birkaç saniye ayılamadı, hareket edemedi hatta düşünemedi. Rüyasında gördüğü o yüzü anımsadı sadece. Kalbinin üzerindeki ağırlığı hissetti.

Seungkwan hayatında ilk defa böyle bir ağırlıkla tanışıyordu. Tanımadığı birini nasıl özleyebilirdi aklı almıyordu. Olanları iyice idrak edebilmek ister gibi daha da daldığı düşünceler içerisinde yatağından kalktı.

"Kafayı yiyorum herhalde."

Böyle böyle kendi sakinleyerek üzerini değiştirdi. Odasından usulca çıktığında tıpkı rüyasındaki gibi pencerenin önünde duran kargayla bakıştı. Bu tanıdıklık tüylerini diken diken etti. Seungkwan kargaya baktı bir süre. Sanki o an gerçekten rüyayı yaşıyormuş gibi hissetti.

Rüyasında gördüğü o yüzü tekrar görebileceği heyecanı dehşet verici bir hızla içinde volkan gibi dolup taşmaya başladı.

Yapmaması gerektiğini, bunun bir gerçek olmadığını Seungkwan'ın sadece bir sanrı geçirdiği aşikârdı ancak Kwan o kadar kapıldı ki bu hayal âlemine, kargayı tamamen boş verip alelacele aldığı ceketiyle çıktı evden. Tıpkı rüyasındaki gibi tatil gününde koştura koştura iş yerine gitti.

Üzerinde ev kıyafetleri ve üstünde ceketiyle şehir tiyatrosunun geniş kapılarını sertçe açıp içeri daldığında rüyasındaki gibi beklediği bir kalabalık yoktu. Aksine olması gereken kalabalıkta yoktu. Hatta kimse yoktu. Kapıları bırakıp kırmızı koltuklar arasında sahneye ilerledi.

"Kimse yok mu?"

Sahne hazırlığı yapması gereken ekip yoktu. Sahne de hazırlanmamıştı. Bu gece bir etkinlik olduğuna emindi neredeyse.

"Yuri!"

Arka tarafa geçtiğinde ise yine beklediği kalabalıkla karşılaşamadı. Bu akşam için olan etkinlik için olması gereken hiçbir şey olmuyordu. Seungkwan gittikçe hem rüyasından hem de gerçekliğinden uzaklaşıyormuş gibi hissetti. Arkayı iyice dolandığında tekrar seslendi.

"Yuri!"

Arka salonda sadece köstüm odasının açık kapısından uzanan kız telaşlı Kwan'a şaşkınca baktı.

"Senin burada ne işin var?"

Seungkwan kostüm odasına girip üzerindeki ceketi çıkardı.

"Herkes nerede?"

Yuri sanki çok normal bir şey söylemiş gibi basitçe cevapladı.

"Tiyatro ekibinin aracı arıza yapmış, gösteri iptal yani."

Seungkwan durum gözünde biraz daha sakinleştiği için rahatladı. Elinin ayağının titremesi geçmişti. Derin bir nefes alıp düşüncelerini sakinleştirmeye çalıştı.

"Sen niye geldin?"

Seungkwan kafasının içinde o kadar dağılıp gitmişti ki verecek cevap bulamadı kendince. Yuri ise elindeki işinden onun dalgınlığını fark etmedi bile.

"Tatil gününde bile rahat edemeyip kontrol etmeye geldin değil mi? Dinlensene iyice, biz hallederdik."

O kadar dağılmış haldeydi ki arkadaşını dinleyemiyordu bile. Yuri işini bırakıp karşısına dikildi.

"İyi misin Boo? Betin benzin atmış iyice."

Seungkwan geldiğinden beri ilk defa arkadaşının yüzüne bakıp tüm yelkenlerini suya indirdi.

"İyi değilim."

Seungkwan elleriyle yüzünü sıvazladı. Yuri ona üzgün bir şekilde bakıyordu.

Love, Myth and Gods | VerkwanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin