SENSIZ , VARLIĞINDAN HABERSİZ TEK GECEM

5 2 0
                                    

Artık sabah olmuş saat 5 civarını gösteriyordu. Ömer hala uykusuz bir umut haber bekliyordu .

...

- Doktor bey naısl bir haber var mı?

- günaydın ömer bey . Hastanın durumunda eskisine göre iyi diyebiliriz . Fakat kaybettiği kanlar neticesinde  3 gün daha hastanede kalıp gerekli ilaç ve bakımı almalı.  Onun haricinde hastamız iyi hatta az önce hemşireler uyandığını söyledi.

- uyanmış mı ? .. herşey icin   cok tesekkur ediyorum . Iyiki varsınız..

- rice ediyorum ömer bey işimiz .

Ömer doktor ile olan konuşmasını bitirip koşar adımlar ile zelali kaldırdıkları hasta odasına doğru koşuyordu .

Tık-tık-tık

- Gel oğlum

Seslenen zübeyde hanım idi . Belli ki  oda ömer gibi gecelere kadar beklemiş  , zelal 'in uyandığını duyunca ilk nefesini buracikta almisti.

Ömer utangac adımlarıyla yavaş yavaş zelalin olduğu yatağa doğur ilerliyordu.

-Siz oturun oğlum ben kantine inip su falan alayım birde yiyecek biseyler malum dün aç yattık.

- Sen zahmet etmeseydim ben alirdim teyzecim .

-Yok yok oğlum zaten sinden bugüne sana yük  olduk .

-Estağfurullah teyzecigim deme öyle olurmu hiç

- Hadi ben gideyim .

Zübeyde hanım odadan ayrılmış artık ikisi baş başa kalmıştı.

Zelal uzandığı yataktan yavaşça  kendini dik bir şekile koymaya çalışıyor du .

- Dur bekle ben yardım edeyim ..

Ömer dokunmak icin can attığı zelaline 2. Defa dokunacak dı..

- yok zaten sanada yük olmuşuz bak sana .

-Zelal aramızda böyle şeylerin lafı olacak ise ben gideyim .

-Ömer !

Ömer titrek sesiyle cevapliyor du .

- efendim zelal ?

- Sen gerçekten dun ben uyanana kadar bekledin mi ?

- Evet nolucak ki sanki ne yaptım.

- olsun da yani benim için neden bukadar bekledin bilemedim .

Aslında zelal ikisininde birbirlerini çok sevdigini biliyordu ama sadece bir kerecik onun ağzından duymak istiyordu.

- zelal benim sana verdiğim değeri kimse veremez verdirmemde.

Ben sadece ....

- Sen sadece ne ömer?

- ben diyorum ki ... ben sadece .. ( küçük bir sessizlik )

Ben seni seviyorum zelal .

Zelal bunu duymuştu.  Evet evet omerin onu sevdiğini daha önce biliyordu ama ilk defa duymuştu.  Hiç tereddüt etmeden yanıtladı.

- bende seni ....

Ömer  ise bunu duymuştu.  Gerçekten seviyor muydu onu ?

- n- nee ?

- seni seviyorum ömer. Ayın güneşi kıskandığı kadar  , bulbulun güle tutkusu kadar.... ben seni seviyorum ama hep aramızda bir engel var baksana

- zelal aramızda hiç bir engel yok biz korkuyoruz.  Biz ikimiz sadece gerçekten sevmekten korkuyoruz m başımıza neler gelecek korkuyoruz ... Ama ben bunu halledeceğim bak ve gör su hastahaneden bir çıkalım seni hemen annenden isteyeceğim..

Zelal biraz şaşırmış ve birazda korkuyordu .

- annemden mi ?

- korkma annen herşeyi biliyor .

- ne neyi biliyor ?

- bak az önce ne dedim biz sevmekten başkalarının  verebileceği tepkilerden korkuyoruz... korkma yanında ben varım eğer beni gerçekten sevip güveniyorsan korkma .. annen biliyor ve hiç de kötü karşılamadı.  Baksana az önce sırf seninle rahat konuşabilmek için aşağıya indi . Halbuki dolapta suda var yemek te .. zelal artık kimse aşkımıza mani ola.az tabi sende istediğin sürece....

- ömer seni tahmin edeceğin kadar değil tahammül edeceğin kadar seviyorum... Evet korkuyorum cunku dün cani bir şerefsiz yüzünden çekmediğim dert kalmadı. Ben yanimda sen olunca korkmyacagimdan eminim sadece çevre insanlarım sana da zarar verebileceğinden korkuyorum . Hele ki o pis yakup hala hapse girmemiş se ..

-  Sen meram etme  . Birazdan gideceğim zaten siz 2 gün daha burada kalacaksınız.. buradan çıkıp direkt o şerefsizi yakalayıp hapse aticam ..

- umarım ömer.

Zelal bir ara gülümsüyor , camdan dışarıya bakıyor du..

- ömer!

- efendim .

- bak !

-Neye bakayım zelal ?

- bak şu parktaki çocuklara ... acaba biz evlenirsek de böyle güzel çocuklarımız olur mu ?

- ben bilemem ama sen istersen olur ( hafif tebessüm ve gülüşmeler )

Tık-tık-tık

- oo kızım gülüyorsun artık iyisin demi ?

- iyiyim annecim. Ömer sağ olsun.

Belli ki Zübeyde hanım  omeri cik sevmişti . Durmadan evlenecekmisin diye soruyor , zelal den bahsediyordu. 

Ömer bir an ağzını tutamayıp ele verdi kendini ...

- şey zubeyde teyze

-Efendim oğlum ?

- Evet seninde rızan var ise buradan çıktıktan sonra zelali istemeye geleceğim...

Zübeyde hanım bir yandan şok bir yandan ise içine sigmayam gulucukleri paylaşıyordu etrafına

- o - oğlum sen eminmisin ? Sonra vaz geçmeyin

- asla zübeyde teyze bizi ayirsa ölüm ayırır emin ol .

Zübeyde hanım bby hoş konuşmalar ile kendini doyurmuş , evet cevabı ile ortama bir kere daha bunca acı sonrası mutluluk katmıştı.

Ömer hemen oturduğu yerden kalkıp zübeyde hanımın elini öptü.

- ben gideyim artık hem o  şerefsiz yakupu yakalatip bunun hesabını sormam gerek ..

- zübeyde hanım böyle bir damat ile avunup , övündük den  sonra  anlından öpüp onu yolcu etmişti..

Ömer zeleka doğru yanaşıp kulağına şunları fısıldadı;

- sensiz,  varlığından habersiz  tek gecem di ..






MEFTUNİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin