"AKIL ALMAZ GİZEMLER"

30 5 3
                                    


 


"AKIL ALMAZ GİZEMLER"...

Ihtiyar bir esnafın tek oğluydu Yakup. Tensibe çekilmiş duyguların hitama memul vurmuş son haliydi. Tek Haluk biri olduğu bilinmese de o da Zelal için her şeyini vermeye hazırdı. En son gördüğünde , gizliden izliyordu.Bizzat kendilerine ait olan marketin en Mücella müşterisiydi. Bu sınır marketle kalmayıp içinde bulundukları semtin en güzel kızına tanıklık ediyordu. Ona açılmak nekadar melal-ı işret olsada , azmenve cezmen oda çabalıyordu. Ömer'in kendisine olan aşkından haberdardı .Buna karşın seviyordu zaten .Ömer'le geçmişteki yaşamış olduğu tatsızlığı meşhur bir kız'ın masumiyetiyle paklamak istiyordu. Istediği tek şey bu olsa da nur-u vechinden geçiremiyordu zelal'in. Umulan bir intikam teheyyülü araya her ne kadar girmişse bir o kadar da boş değildi ona karşı. Onu bir gün sokakta tutup korkutarak ve inciterek tanışmak beheme hal geliyordu aklına, zaten Yakup'a uygun etvar da buydu. Kimse tarafından sevilmemiş mütekellis bir tipdi. Semtin en karanlık en tenha bölmelerinde İntizar ediyordu. Henüz temiz bir özgeçmiş olmasa da o da aşkım ve Sevmenin ne olduğunu biliyordu Ve bu yüzden zarar vermeden yakınlaşmak istiyordu zelal 'e.

* * *

Ömer ise Günden güne kendi içine kapanmış acısına tahavvülen mütehassis şarkıların sözlerinin her bir satırına kaydetmişti kendini. Kadim-i Ceriham bedeninin her bir inceliğine kadar işlenmiş müphem mükallid acılar saramıyordu bedenini kendine, ve en sonunda bir karar aldı açılacaktı zelal'e. onu kaybetme korkusundan çok kaybolmak tetikliyordu. Eğer bir gün olur da hiç açılmadan ansızın giderse buralardan ;Zelal işte, İşte o zaman hayat ona sürgünü olacağı zindanın teklifinin aksine ,içine biriktirdiği müztarib duyguların ta kendisi olacaktı. Ve o zaman ne yaşamak ne de yaşatmak gelecekti akla. cebri nefs etmektense kendine, Aheng-i eftar olacaktı her şey. negehani;hiç ummadığı anda.

* * *

Bu gece hava çok soğuktu. soğukluğun semte getirdiği durgunluk herkes evlere kapatmış ,Sokaklar tenha idi. Bu gecenin tenhasına zıtten karanlık kaldırımlarda yürüyordu. Eline aldığı tesbihi sağa sola vurarak yürürken geceye aksiyon katmak da pek uzak değildi yakub'a. Yanında duran arkadaşı ile birlikte ,düşünceleri en karanlık bölmelerden açığa vuruyordu kendini. Ellerinde bulunan çakmakla az çok düşündükleri şeyleri yapmak için bir hal alıyorlardı .Baba sözü dinlemeyip, sokaklarda cirit atan gençler olarak ün salmışlar ,herkesçe tiksinilen tiplerdendi.
- "Ne diyorsun eğlenelim mi biraz"
- "Eğlenmek ne kelime durmam hatta"
- "Vay bu gece hızlısınız Anlaşılan Sabri Bey"
- Tabii ,geceleri hızlanacaksın aslanım burada Kurallar böyle.Bir anda duraklayıverdi Yakup sebebi pek bilinmese de dalgınlık gölgesi düşmüştü üzerine ,acaba yine Zelal miydi Onu bu derece düşündüren?
Elindeki tesbihe muztarib bir şekilde fırlattığı kaldırımlara oturup
dertleniyordu.
- "Eğer bu gece bir yer yanacaksa Zelal için yanacak"! Daha ne olduğunu anlayamayan Sabri'yi, sözüne başlamadan susturdu Yakup ve ona dönüp- "sorma .Evet Zelal aşkından yana yana deli olduğum, ihtişamının zirvesinde bir kadın. Ben onu seviyorum İçimde bir ölümsüzlük ateşi olarak yanan Bu Aşk, onun safderûn bedenini hapsolmuş Bir Sessizlik sanki. Onu çok seviyorum Hani derler ya Denizdeki kum taneleri kadar çok seviyorum diye, Benimki O da değil; dünyada her bir tanesinin hesaplanamayacağı, umulmayan Yıldızlar denizler, Deryalar, ona az gelir, ona olan sevgim bardaktaki suyu taşıracak son damla kadar asabi ve azimliydi". "Ama o beni sevmiyor" diyerek, yaslandı Sabriye gözleri dolmuş elleri titriyordu. Neydi Ya bu zelal ?
Peki ya Ömer o da aynı durumda değil miydi? Acaba vicdansız olan Zelal miydi? Onu öylece delicesine seven iki gencin duygularıyla mı oynuyordu? Ya da o da kenara çekilmiş ve onun için hayırlısı olanı mı bekliyordu veya her şey yalan olan aşkın; onların aleyhine oynadığı bir oyunu muydu? Her şey onların salise, salise hesapladığı zamanı vereceği müsadenin ardından belirecekti. O zaman, sadece nasip tensibe ,tanıklık edecek ve Hayaller o zaman tebşir olacaktı.

MEFTUNİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin