O ARTIK YOK !

6 2 0
                                    

Birgün bakıp da kaybedeceğimden korktuğum gözlerin, şimdi neden ellerin ...

(3 yıl sonra)
....

Artık ne ömer nede zelal birbirinden haberdar idi .

En son 1 yıl önce yolladığı mektup sonrası görmeye gitmişti zelal onu . O günden bugüne gayrı ne ses nede seda vardı ikisinden ...

zelal çoktandır başkasının gelin adayı olmuş , düğün için hazırlık yapıyorlar dı.

Evet zelal annesinin yurt dışında bir müddet yaşayıp tekrar turkiyeye dönen hüseyin adlı yeğeni ile evlenecekti. Sözler önceden kesilmiş, nişanlar takılmış, düğün için hazırlıklar yapılıyordu.

Zelal ve zübeyde hanım düğün alışverişi için müstakbel damadı ve biricik kızı ile dolaşıyorlar dı.

Zelal hiç istemiyordu bu evliliği. Zaten kendisi zorlanıyordu bunun icin . Sırf zubeyde hanım yeğeni zengin olduğu için kızını göz kırpmadan, rızasını almadan ona verecekti .

Üçü birlikte yolda yürüyorlardı.

- anne lütfen! Istemiyorum anlasana ya istemiyorum . Hem hüseyin benden büyük ya anlamıyor musun?

- birdaha konuşma zelal hüseyin duymasin ! Hem evlenmeyip napacaksın? Omerin hali ortada zaten 3 yıl daha bekle de turşunu kuralım demi . Hem artık ömer hayal , destan oldu unut artık o artık senin için yok buna alış.

zelal hala istemsiz mırıldanmalarıyla kaş göz ediyordu annesine

- anne ya neden böyle yapıyorsun? istemiyorum . Sen kızının mutsuz bir evlilik yapmasına razı olabilirsin ama ben tahammül edemem . Lütfen anla

Zübeyde hanım artık can kulağını kapamış sadece zelali hüseyine doğru itiyordu.

- oğlum sen ne alacaksın beğendinmi bir şeyler

Hüseyin zelalin gözlerine dalmış ondan bir cevap bekliyordu..

- bilmem zelalin zevkine bıraktım.

Zelal içinden söyleniyordu.

- of ya vallahi gıcığın teki bu adam

Zübeyde hanım yavaşça zelalin kolunu çekip ufak bir uyarıda bulunmuştu

- efendim

- yok oğlum zelal de karar vermiyor ya hani yine mırıldanıyor öyle.

- öyle mi merak etme zelal karar verirsin hem ne bu acele ? Sen benden de heyecanlısın galiba ?

- hıhı ne demezsin

Zübeyde hanım bir kere daha uyarı vaziyetiyle eline vurmuştu zelalin

- of anne yeter yaaa

- ne oldu zelal begenmedin mi yoksa ? Başka mağazalara da gideriz .

- hüseyın sınır etme beni ..

Hüseyin ne olduğunu anlaşamamış tuhafca zelali izliyordu .

- Ben eve gidiyorum size iyi secimler .

- z - zelal nereye gidiyorsun ?

- gelmeyin pesimden , rahat bırakın biraz .

Zübeyde hanım yine sertce araya girip zelalin biraz iyi olmadığı oyuzden bu şekil davrandığı yalanlarını one sürüyordu.

- oğlum gel biz biraz oturalim bir yerde o biraz sakin kalsın he ?

- tamam da teyze ama böylede olmazki zelal ilk günden böyle yapacaksa , olmaz yani

- yok oğlum yok o alışır şimdi hani daha yeni gelin olacak ya , olur yani böyle tatsızlıklar.

Zelal oradan epey uzaklaşmış. Yolda dertlene dertlene gidiyordu.

Ve kendince konuşup ağlıyordu.

- Birgün bakıp da kaybedeceğimden korktuğum gözlerin, şimdi neden ellerin ... diyordun ömer, şimdi neredesin? Ben şimdi elin oluyorum bak gör ne haldeyim

Isteyipte kavuşamamaktı ya  bu aşk zorlaşan ne çıkardı.


Zelal biraz daha yürüyüp rahatladiktan sonra artık yeni bir karar almıştı.

- sen artık benim için yoksun ömer Bılbay

.....

MEFTUNİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin