MEFTUNİYET

Bunu bize neden yaptın ?

Kokusunu bile zor hatırladığım annemi sen öldürmüşsün ...

Ömer  eski fabrikaya çoktan varmış, ilk geldiği günkü gibi  üst üste atılmış bidonların arkasında yine aynı manzara ile karşılaşmıştı.
Aynı sahne aynı oyuncular, ve ilk defa gördüğü orta yaşta bir adam ..

-Getirdin mi ferhat emanetini ?

Ferhat Bey elinde para dolu çantayı serte masaya bıraktı.  Iyi de ama bu gibi adamlar ile ne gibi isleri olabilridi ki onun.

- buyur tam istediğin kadar yüz bin dolar .

- tamam ama şartımı unutma . Fatih oğlum getir bizim emaneti de .

Içeriden 2 adam ve bahsettikleri fatih isimli genç çıkmıştı.  Ellerinde kafası çuval ile sarılmış bir adam ve diğer gencin elinde ise silah dolusu bir çanta vardı .

- Aa bak bizim sözümüz de buydu biz tuttuk .eh sende tutmuşsun . Buyur ozman .

Hâlâ ne olduğunu anlamaya çalışan ömer biraz daha yaklaşıp olayi anlamaya çalışıyor du .

- Buyur baba

- Aferin fatihim .

- peki sezai bey ben bu adamı nasıl öldüreceğim.

Ne ? Ömer duyduklarını hayretle izliyordu.  Ne olacaktı şimdi babası katil mi olacaktı. Ya bu sezai bey de kimdi ?

- Orası bizde .seçeneğimiz çok: silah,  bıçak, şok onu sen seçeceksin.  Meğer bukadar saklıyorsun eşinin ölümünü bunu da öldür.

- eşinin ölümü? A- annemi babam . Yok hayır bu olamaz, imkansız .

Ömer duydukları  karşısında şoklar içerisinde  kekeliyor , duyduklarını sindirmeye çalışıyordu .

- Peki sezai bey , ama burada mı?

- yok be oğlum ne burası , fatih ver oğlum bakayım.

- al baba

- bak ferhat . Ceeee . Kimmiş bu bakalım? A dur tahmin edeyim; leventcik

- biliyorum sezai bey . Zaten bu alçak herif beni eşimin ölümüyle teyit ediyor .

Ömer artık duyduklarına dayanamamış, bulunduğu yerden haykırarak çıkmıştı.

- yeter lan yetmiyormu sana mazlumların ahını almak? Yeter lann

Eski fabrika sadece omerin sesini dinliyor ortam birbirine girmiş tetikler çekilmişti.

- ömer

- ömer ya . Sırf ben öğrenemeyim diye salladın ve böyle masum bir insanı öldürmekle yol buldun . Ne kadar narsist biri oldun sen baba . Sen busun ve hep de böyleydim baba .

- ömer hiç bir şey duyduğun gibi degil .

- bu kim ?

- tanıştırayım sezai bozuntusu ! Ben ömer şu yanında ki pisliğin hiçte istemediğim oğluyum . Ben sizin gibi alçak insanlara karşı mazlumları koruyorum . Tabi siz bunu her nekadar bilmeseniz de .

Fatih elimdeki silahı ömere doğru yöneltmiş onu tehtid  etmeye çalışıyordu .

- sen kimsin de babama hakaret ediyorsun?

Sezai Bey hemen oğlunun elindekini silahı alıp oglumun önüne geçip elindeki tesbihi sallıyordu.

- vay vay vay ... demek ömercik he ! Iyi sevindim  bende sezai memnun oldum ...

Demek cesur birisin ? Tamda aradığım adam ...

Sezai beyin bu alaycı tavırlarını kendine yediremeyen ömer, mükkemel savunma tekniklerini sergileyip ; sezai beyin elindeki silahı alıp ona doğru çevirmişti.

- oo bide iyi reflex yapıyorsun vallahi helal. Benim oğlum bile bunca yıl yanımda benden bukadar pay alamadı.  Başarılar ferhat bey oğlunuz mit falan mı ?

- benim ne olduğum seni ilgilendirmez. Öncelikle sesini kes ! O adamıda bırak .

Sezai Bey eliyle verdiği komut ile levent beyi bırakmaları gerektiğini işaret etti .

- başka paşam, başka ne istiyoruz ..

Sezai Bey omerin sacma sapan anı bir gaz ile bu hareketleri sergilediğini düşünüyordu ki herşey sanılan gibi çıkmamıştı.

- çökün lan! Baba sende yaslan şu duvara

- ö- ömer bak oğlum durum sandığın gibi değil  .

Ömer bu saatten sonra artık ne söylenenleri nede istenilenleri dinlemiyordu
.

- Kokusunu bile zor hatırladığım annemi sen öldürmüşsün!

- oğlulum bak

- söyle sana şerefsiz köpek ( duyulmamış bağrışmalar)

-  ben onun sadece 5 yaşında gördüm lan , ondan sonra annen düştü öldü dedin... bundan gayrı kurtuluşunun olduğu nu düşünüyor musun lan sen?

- oğlum  indir o silahı bak şimdi yanlış şeyler olacak

- anneme dogrulltugun o bıçak da yanlış şeylere mal oldu değil mi?

- oğlum  lütfen.  Annen düştü ve öldü.

- lan suss konuşma.! Zaten yalanların ile uyuttun unutacağın kadar..

Ömer tetiği çekmiş sadece annesini hatilamamaya çalışıyordu. Çünkü hatırlarsa yenik düşeceğinden korkuyordu.

- geber lan ...

Elindeki  silah ile artık istediği şeyi yapmıştı.  Ferhat Bey vurulmuştu.  Yerde kanlar içerisinde acı çekip yardım istiyordu sadece ...

Elindeki silahı babasının üzerine fırlatıp terketmişti orayı..

- ferhat bey , ferhat bey duyuyor musunuz beni!

Oğlum fatih ambulans  ara  cabuk nabzı atmıyor.

.....

Ömer oradan her nekadar yaşlı gözlerle ayrılsa da olanlar olmuştu haklı hakkini belkide ömer de hakkini bulacaktı...

- Ben annemi henüz hangi sebepler ile alıştığımi bilmediğim göz yaşlarım ile toprağa verdim .. Senin ardından ağlamak helal mi bana....