young, dumb, stupid, Minchan

1

Minho'dan...

"Önüne baksana amına koyduğum"

Hyunjin'in konuşmasıyla ona döndüm, "Sen ne anlarsın aşktan ezik"

Hyunjin bana dil çıkarıp yemeğine döndükten sonra Yunjin kolumu dürttü, "Ya yemeğini yersin yada tam şuan ben yerim?"

Önümdeki tepsiyi Yunjin'in önüne ittikten sonra tekrar odak noktama döndüm. Kas yığını Chan'ıma.

"O zaten bakışlarıyla yedi çocuğu doymuştur- YA!" Masanın altından Hyunjin'in ayağına geçirdim bitane. Yunjin ise elindeki chopsticke aldığı rameni daha fazla mızmızlanmasını dinlememek için ikizinin ağzına tıktı. "Afied"

Yemeğini bitirip arkasına yaslanan bebek Eunchae bana döndü, "Kime bakıyosun ki 3 gündür kardeşim"

"Chan'a" dedi Jisung direkt olarak.

Eunchae gözlerini büyütüp "Neee!" dediğinde Eunchae'nin ağzına vurdum ama çok hafif vurdum acımamıştır yani. "Sessiz ol salak herkes bize bakıcak"

"Bro Chan'ın tayfaylada aram var benim"

"Ney cidden mi?!" Eunchae aynı şekilde benim ağzıma vurup ona söylediğim gibi, "Sessiz ol salak herkes bize bakıyor" dedi. Dua et bebeksin yoksa seni boğardım.

"Ne demek arkadaşım neden 3 gündür söylemiyosun???"

"Kanka ne bileyim, ayrıca söyliyim mi Minho iyi çocuk konuşun diye," Hızla başımı salladım, "Hayır kızım saçmalama"

"Ee kendin uğraş o zaman"

"Bana hiç inandırıcı gelmedi desem kızar mısınız?.." Jisung konuşunca Eunchae ona döndü, "İzle gör şimdi oğlum"

Eunchae ayaklanıp neşe içinde zıplayarak Chanların olduğu masaya ilerledi ve Chan'ı ittirerek yanına oturdu. Biraz bir şeyler konuştuktan sonra Chan'ın tabağındaki peynir toplarından birini ağzına atıp tekrar arkadaşlarının yanına ilerledi.

"Bana yok mu?"

Hyunjin ikizine kınayan bakışından atıp, "Ne açsın sende be" dedi. Yunjin Hyunjin'e dil çıkararak önüne döndü.

"Sen ne dedin 2 dakika da Chan'a?"

"Chan'a değil de Jeongin'e bu akşam bize gelin annem çağırdı dedim"

Jisung ve Yunjin aynı anda, "Annen hazırlıksız olduğu için senin ağzına sıçınca gelen pişmanlık" dediler ve tekrar aynı anda, "Eeyy çak bro" diyip yumruklarını tokuşturdular.

"Bir şey olmaz ararım şimdi söylerim annemler iyi anlaşıyor zaten"

Eunchae telefonunu çıkarırken Chanlar ayaklanınca sandalyemde hareket ettim. "Gidiyolar"

Chanlar bizim masanın önünden geçerken Jeongin Eunchae'ye gülümsedi ve "Annem gideriz dedi," diyerek göz kırptı. Ulan buda az orospu değil ha.

Chanlar kafeteryadan çıkınca Eunchae annesini arayıp olayı anlattı. Annesi biraz kızsada uzatmayıp telefonu kapadı.

"Ben size söylüyorum bu Chan'da hiç gay tipi yok Minho sonunda depresyona giricek" Hyunjin ayaklanırken konuştu.

Hyunjin'e sinirli bakışlarımdan yollarken "Sus be sen" dedim.

Yunjin'de yavaştan hareketlenirken "Hadi gidelim bizde, 5 dakika kalmış zaten" dedi.

Herkes ayağa kalkarken Yunjin tabağında ki son lokmayıda yedi ve Hyunjin tarafından sürüklenilmeye bıraktı kendini. Hyunjin'se bıkkınlıkla -ki Yunjin her zaman böyle yapmazdı- Yunjin'in kolundan tutup onu peşinden sürüklemeye başladı.

"Bu kız nasıl bu kadar yiyip kilo almıyo deli olucam"

"45 kiloyum kızım ağla"

Eunchae Yunjin'e göz devirip yürümeye devam etti.

"Jisung beni sırtına al!"

"Hayatta taşımam sen-" Eunchae Jisung'un sözünü bitirmesini beklemeden sırtına atladı. Jisung ise mecburen onu taşımak zorunda kaldı. Hoşuna gitmiyor sayılmazdı, Eunchae'yle gerçekten çok iyi anlaşırlardı. Arkadaş gruplarındaki en hareketlilerden oldukları için de olabilir.

Sınıfa girip yerlerimize oturduktan sonra hocanın gelmesini beklerken Chan'ı izlemeye devam ettim. İşim bu.

Ulan bu gerizekalıda 3 gündür nasıl fark etmiyor anlamış değilim ama hadi bakalım.

--

hosgeldiniizz