27

213 16 11
                                    

"Ayrıldık bitti dedim ya bunu anlamanın nesi bu kadar zor?!"

"Bitemez diyorum sana bitemez! Bırakamazsın beni!"

Durup arkamdan gelen San'a döndüm hızlıca, "Senin zihinsel sorunların mı var? Anlama özürlüsü müsün? Bitti diyorum, Bitti! Gelme peşimden artık! Nefret ediyorum senden!" dedim. Tekrar arkama dönecekken kolumdan tutup beni kendine doğru çekti.

"Minho bak ben seni gerçekten çok seviyorum, lütfen, lütfen yapma bunu" dedi. Sesindeki siniri anlayabiliyordum. Fakat umrumda değildi! Şuan gurur yapmanın tam zamanıydı!

"Ben seni sevmiyorum Choi San! Seni o iki? Üç? Belkide beş kızla birden bastım ve sen hâlâ bana seni seviyorum diyorsun! İstemiyorum seni San! O kızların yanına geri dön şimdi!"

"Minho!" dedi kolumu sıkmaya başlarken. Canım acıyordu ama belli etmemeye çalışıyordum. Seside fazla öfkeliydi.

"Senden. Nefret. Ediyorum. Choi San" dedim kelimelerin hepsine vurgu yaparak.

"Beni çok kızdırıyorsun Lee Minho!" dediği sırada sırtımı duvara çarptım. Aklınca gitmemi engelliyecekti.

"Bırak beni" Ses seviyemi düşürmüştüm ama hâlâ çok sinirliydim.

Resmen beni aldatmıştı, yetmemiş gibi ben bunu görmüştüm, birde hâlâ bana seni seviyorum diyordu! Şaka mı bu çocuk?

Kolumu hâlâ sıkıyordu ve gittikçe daha fazla acıtıyordu. Kolumu kurtarmaya çalıştım ama bu sefer diğerinide tuttu. Duvar ve onun arasındaydım şuan.

"San, bırak dedim"

"Bende sana bırakmayacağımı söyledim"

Kolumun acısı artık canımı sıkmaya başlamıştı. "Canımı acıtıyorsun. Bırak beni dedim!"

"Bırakmıyorum Minho! Beni terk edemezsin! Bitiremezsin!"

"Bitti diyorum San bitti! Anlar mısın artık şunu! Beni burada böyle tutman hiçbir şeyi değiştirmeyecek!"

"Bitmedi!" diye bağırdı ben kolumu kurtarmaya çalışırken.

"Minho sana bitti dedi değil mi? Aptal mısın sen?!" diye bir ses duydum ve San kolumu bırakıp benden uzaklaştı, ya da uzaklaştırıldı.

İkincisi.

Gelen kişinin Chan olduğunu fark ettiğimde bir an şokta kaldım. Neredeyse  iki, belkide üç hafta sonra Chan'ı görmüştüm!

Sonra kendime geldim ve yere yatırdığı San'ı yumruklayan Chan'ı oradan uzaklaştırmaya çalıştım.

"Chan sakin ol öldürüceksin çocuğu! Chan!"

Chan'ı çekiştirip San'a kaçması için alan yarattıktan sonra San direkt olarak kalktı ve uzaklaştı. Fakat Chan hâlâ çok sinirliydi.

Kendine gelip ayağa kalktığında omzundaki ellerimi çektim ve ondan biraz uzaklaştım. Boynuna atlayıp canıımm dememi beklemeyin benden.

"İyi misin?" dedi.

"Asıl sen iyi misin?" dedim.

Başını olumlu anlamda salladı. Bende başımı eğdim.

"Teşekkür ederim" dedim hâlâ yere bakarken.

"Önemli değil" dedi bana bakmaya devam ederken.

"O zaman söyleyecek bir şeyin yoksa ben gidiyorum" dedim son kez ona bakıp.

Bir şey demedi fakat düşündüğünü anlayabiliyordum.

İlerlemeye başladım ama çok yavaştım. Sanki gidersem tekrar her şey çok kötü olacak gibiydi.

En fazla 10 adım falan atmışken arkamdan seslendi. "Seni görene kadar kendimi hetero sanardım..."

Kaşlarımı çattım ne demek istediğini anlamaya çalışırcasına. O sırada devam etti. "Bence Minhoseksüelim. Var mı öyle bir yönelim? Sanmıyorum"

Kaşlarım hâlâ çatılıyken ona döndüm. Dolaylı yoldan aşkını itiraf etmişti şuan fakat çok mantıksızdı.

"Ne diyorsun Chan?"

"Sana aşığım diyorum Minho"

Kısa bir şekilde güldüm. Beni meraktan öldürdükten sonra sana aşığım diyordu. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam?

"Beni 3 hafta boyunca görmezden geldin Bang Chan. Peki ne yaptın? Bar köşelerinde kızlarla beraberdin. Şimdi gelmiş bana ne diyorsun!?" Tamamen sakince başladığım cümlemle gittikçe sinirim bozuluyordu.

"Çünkü emin değildim Minho. Gay olabilmeme ihtimal bile vermiyordum. Kaçtım Minho. Unutmaya çalıştım, dikkatimi dağıtmaya çalıştım ama olmadı. Attığım her adımda aklımda canlandın, sarıldığım her kızda seni anımsadım. Korkuyordum Minho, çünkü ben korkağın tekiyim. İçkilere sardım sonra. Deli gibi içtim. O zaman bile aklımdan çıkmadın. Minho ben seni çok merak ettim. Hiç cevap vermediğim için kendimden nefret ettim. Tam emin olduğumda, Minho'ya eşekler gibi aşığım dediğimde sizi gördüm. San ve seni. O an bittim ben Minho. Resmen nefes alamaz oldum. Minho, ben seni gerçekten seviyorum. Hetero değilmişim. Ama kendimi bisex olarakta adlandıramam çünkü senden başka kimse dikkatimi çekmiyor. Minho ben sana aşığım"

Sinirlenmiştim. Gerçekten sinirlenmiştim.

"Ben 3 haftadır ne haldeyim senin haberin var mı? 3 haftadır meraktan kendimi yedim bitirdim. Depresyona girdim resmen ya! Hemde beni sadece arkadaşı olarak gören biri yüzünden. İlk hafta hiçbir şekilde evden çıkmadım ben Chan. Sonra Momo bana ne yaptığını çok güzel bir şekilde gösterdi. Neyle karşılaşacağımı bilmeme rağmen ne kadar üzüldüm ben, haberin var mı?! Aslında sadece 'iyiyim' diye ufacık bir mesaj atsaydın bile yeterliydi benim için. Sen ne yaptın? Sen beni öldürdün Bang Chan. Peki ne yapmamı bekliyordun? Evde oturup aylarca arkandan ağlamanı mı? Hayır. O kadar değil. Bende unutmaya çalıştım seni. Sonra San geldi. Benden hoşlandığını söyledi. Ne yapmamı isterdin? 'Olmaz, ben ömrümün sonuna kadar Chan'a takıntılı yaşayacağım' mı demeliydim? Sevgisine karşılık verdim ve bunun için bana kızamazsın. Kaç tane kızla takıldın beni unutmak için? Üç? Beş? Ne güzel! Sakın bana bu konu üzerine gelme. Hem sen neden birden çıkageliyorsun ki! Çok istiyorsun madem unutsana beni!"

Cevap vermedi. Veremedi. Bende kendi söylediklerime şaşırıyordum. Bugün fazla üstüme gelinmişti ve birden Chan'a patlamıştım. Ama haklıydım.

"Üzgünüm Minho. Çok haklısın. Gerçekten çok haklısın. Ama seni seviyorum ve bunun değişmesi biraz imkansız"

"Lütfen bunca saydığım şeyden sonra kollarına atlamamı bekleme. Seni hâlâ seviyorum, fakat kırgınım. Çok kırgınım"

Bir süre öyle sessizce kaldık. Biraz daha kalırsam yere çöküp ağlardım bu yüzden arkamı döndüm gitmek için.

"Bırakayım mı?"

Başımı salladım. "Hayır, kendim giderim"

Cevap vermedi. Bende ilerlemeye başladım. Aynı zamanda gözyaşlarımda firar etmişlerdi bile.

--

oy yorum ben kactim bb💋

young, dumb, stupid, MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin