küvet

407 7 3
                                    

"Tatlım, sırtına bir yastık daha istemediğine emin misin?"

Charlene'a bilmem kaçıncı defa gözlerimi devirdim. Pekala korkunç bir kaza geçirmiştim fakat şuan oldukça iyi hissediyordum. Ama gelin görün ki bunu en yakın arkadaşıma bir türlü anlatamıyordum.

"Eminim Charlene, gerçekten iyiyim."

Yatağımın yanına oturdu.

"Ben sadece iyi bir arkadaş olamadığım için çok üzgünüm, tanrım son zamanlarda seni çok yalnız bıraktım. O adamla birlikte hem de."

Zayn'den bahsediyordu. Dört gündür onu görmüyordum, oda durumumu pek merak eder gibi değildi. Bu beni üzmüyordu çünkü beni umursamamazlığına alışmıştım.

"Bunu kendim istemiştim, senin bir suçun yok." Gözlerini kaçırdı.

"Aranızda ki şey neyse, daha ne kadar

sürecek?"

Benimle onun arasında kuvvetli bir bağ vardı, onunla benim aramdaysa sadece bir iş anlaşması.

Yüzümde acı bir tebessüm oluştu. Onun yanındayken daha fazla zarar göreceğim şüphesizdi.

"Bilmiyorum Charl, ama onun yanında kendimi iyi hissediyorum. O hem içimde ki yaraları açan hem de o yaraları sarıp sarmalayan adam."

"Tanıdığım en aptal aşıksın." Sinirle kurduğu bu cümlesine gözlerimi devirdim. Aptal kelimesi ne de çok yapışmıştı üzerime.

**

Kurşunun girdiği yere yapılan pansumanın üzerinden bir kat daha jelatin geçtim. Deli gibi duş almaya ihtiyacım vardı. Uzun süre sonra evimde yalnız başımaydım. Bunu özlemiştim. Parmak ucumda odamdaki ebeveyn banyosuna yürüdüm. Sıcak su küveti doldururken beni fazlasıyla mutlu eden iki nesneyi küvetin baş tarafına bıraktım. Sigara ve şarap.. Üstümdekilerden bir çırpıda kurtuldum. Küvete girerken, suya bolca köpük sıkmayı da unutmamıştım. Sıcak su bedenimi sarmalarken gerçekten huzurlu hissediyordum. Beyaz şarabı kadehime doldurdum. Black Label'in tadını özlemiştim fakat bir şişesi oldukça pahalıydı ve ah benim hiç param yoktu. Şaraptan bir yudum alırken tüm bu olanların sonlanmasını istedim. Gözlerimi kapattım ve arkama yaslandım.

Neden kurtulmuştum? Bu dünyada kalmam için hiçbir sebep yoktu. Annem, yoktu. Babam, yoktu. Bir ailem, yoktu. Ben ne halta vardım? Kadehimden bir yudum daha aldım. Dünya adil değildi ve dedikleri gibi iyi insanlar savaşı kazanmıyordu. Dünya acımasızdı ve bir şeyler kazanmak istiyorsanız sizde kötü olmalıydınız.

Aşağıdan gelen bir tıkırtıyla irkildim. Neydi o? Küvetten çıkmayarak hafifçe doğruldum. Bu tarafa doğru ayak sesleri geliyordu, tüylerim diken diken olmuştu. Çıplak ve savunmasızdım! Hızla yan tarafımda duran şarap şişesini aldım ve sesin yakınlaşmasını bekledim.

Kapı hızla açılınca soluğum nefes borumda tıkalı kaldı. Tam karşımdaydı ve ela gözleri ile görüntümü süzüyordu. Tanrım! Bacaklarımı kendime doğru çektim ve göğüslerimin büyük bir bölümünü gizledim. Elleri ceplerindeydi, dudakları kıvrıldı.


"Ne arıyorsun burada?" Sesim şaşkınlığımdan dolayı çatlak çıkmıştı. Soruma cevap vermeden bana doğru ilerledi. Elini pantolonun düğmesine gittiğinde kaşlarımı çattım. Uzun bacakları dar siyah pantolondan kurtuldu ve aynı hızla üzerinde ki tişörtü çıkarttı.

"Kay."

"Küvete girmeyeceksin demi?" Gülümsedi ve ben daha kaymadan ayaklarını küvetin içine soktu. Ah, sinirle biraz daha geriye gittim. Karşıma oturdu ve bacaklarını benim bacaklarımın iki yanına uzattı. Suya köpük döktüğüm için tanrıya yüzlerce kez şükrettim. Gözleri beni buldu.

"Rahatla, aynı küvette olmamız seni düzeceğim anlamına gelmiyor."

Gözlerimi devirdim. Nasıl oluyordu da bu kadar kirli konuşabiliyordu. Kadehimi yeniden elime aldım ve bir yudum içtim. Birden Zayn bana doğru uzandı ve üzerime eğildi. Biraz daha yaklaştı, nefesini yanaklarımda hissedebiliyordum. Siktir, bu kadar yakın olması kalp ritmimi bozuyordu. Gözleri dudaklarıma kaydı, kafasını eğerek benimkiyle hizaladı. Tenim alev almışken eli uzandı ve hemen omzumun arkasında olan sigara paketiyle çakmağı aldı. Tuttuğum nefesimi serbest bırakırken geri çekildi ve sırıttı. Onu öldürmek istiyordum!

Paketten bir dal çıkardı, dudaklarının arasına koydu ve tütünü sigarayla buluşturdu. Sigara yanarken derin bir nefes çekti. Başını geriye doğru yasladı ve gri dumanı serbest bıraktı. Yutkundum, onu öpmeyi feci şekilde istiyordum. Ama yapamazdım. Uzandım ve bende bir dal aldım.

"Sigaramı yakabilir miyim?" Çakmakla değil, onun sigarasında ki ateşle yakmak istiyordum. Yeniden bir nefes çekti ve parmaklarının arasındaki sigarayı bana doğru uzattı. Eğildim ve dudaklarımda ki sigaranın ucunu onunkiyle buluşturdum. Duman ciğerlerimi doldururken geri çekildim ve onun gibi başımı mermere yasladım. Geniş göğsünden su damlaları süzülüyordu. Siyah saçlarının uçları ıslanmış, alnına dökülüyordu.

"Neden geldin?" Gözlerini kapattı.

"Gelmek istedim." Ona bakmaya devam ettim.

"Neden küvetimdesin?" Sorduğum soru üzerine hızla doğruldu ve kendini küvette iterek dibime geldi. Tenim tenine sürtüyordu ve siktir sanırım ayağım penisine çarpmıştı. Kalbim deli gibi atarken eli çenemi buldu ve yüzlerimizi biraz daha yakınlaştırdı.

"Z-zayn.." Sesim fısıltıdan farksızdı. İşaret parmağı dudaklarımın üzerinde gezdi.

"Şşş, Marina. Hisset."

Gözkapaklarım titreyerek kapandı. Nefesi tenimi delip geçiyordu. Parmaklarını köprücük kemiklerimin üzerinde hissettim. Daha sonrasında ise orada ki bir damlaya bastırdığı dudaklarını. Uçurumdan düşüyormuşum gibi hissediyordum. Düzensiz nefeslerimin haricinde musluktan küvete damlayan su sesi yankılanıyordu banyoda. Parmakları biraz daha aşağı kaydı ve göğüslerime dayadığım dizlerime ulaştı. Gözlerimi açtım. Koyulaşmış gözleri, gözlerimi delip geçiyordu. Parmak uçları ile küçük daireler çizerek bacaklarımdan küvetin zeminine kadar indi. Dudaklarını dudaklarıma sürttüğünde ürperdim.

Beni öpmesini istiyordum.

"Seni öpmemi istiyorsun."

Konuşurken kurumuş dudakları benim ıslanmış dudaklarıma değmişti. Titrek bir nefes bıraktım. Tükürdüğümü yalamak istemiyordum. Aramızda ki minik mesafeyi de kapatarak dudaklarının hemen yanına küçük bir buse kondurdum. Derin bir nefes aldım ve geri çekildim.

"Bir köpeği öpmeyi ne kadar istiyorsam seni öpmeyi de o kadar istiyorum, Malik."

Sırıtarak oda geri çekildi. Neredeyse bitmiş olan sigarasından bir nefes çekti ve mermere bastırarak söndürdü.

"Daha yeni başlıyoruz, küçük."

Aniden ayağa kalktı ve ben küfrederek başımı çevirdim. Siktir, iç çamaşırı ıslandığından dolayı tamamen tenine yapışmıştı ve her şeyi tam olarak belliydi. Tepkime küçük bir kahkaha attı. Gözümün ucuyla baktığımda iç çamaşırını çıkartmış kuru pantolonunu giyiyordu. Tanrım, ölmek istiyordum.

"Güzel duştu, Marina."

Yeniden sırıttı ve banyodan çıkarak beni yalnız bıraktı.

Sanırım onunla yatmak istiyordum, lanet olsun bu kadar seksi olmamalıydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 07, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

bir bedende iki insan // z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin