"Göt herifin teki olduğunu zaten biliyorduk öyle değil mi? Ah uçkuruna düşkün pislik! Şu haline bak, toparlan biraz Marina.”
Öğle molasında Charlene ile oturmuş depresyonum hakkında tartışıyorduk. Aslında o konuşuyor bende dinliyormuş gibi yapıyordum. Doğru konuya parmak basmıştı. Göt herifin tekiydi ama bu yakışıklı ve kahretsin ultra seksi olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Ah götün teki olması ne yazık ki ona karşı olan hayranlığımı da bitirmiyordu.
“Charlene bana bir baksana. O haklı. Onun için yeterli olmadığımın bende farkındaydım zaten. Bu yüzden köşeme çekilmeyi tercih ediyorum.”
“Saçmalamakta kendine rakip arama tatlım çünkü en iyisi sensin. Şimdi beni dinle. Sen çok güzelsin bunu her ne kadar inkar etmeye bayılsanda. Fiziğin mükemmel. Gizemli yakışıklımız anlattıklarına göre önceki günü hatırlamıyor. Sarhoş olma ihtimali çok yüksek ki eğer sarhoş olmadığı ve hatırladığı halde dünü yalanlıyorsa bu onu yıldızlı göt yapar. Ve planımız şu; onun dikkatini çekeceksin.”
Charlene’ a koca bir göz devirdim. Normal bir zamanda oldukça cesaretli biri olabilirdim fakat onun karşısında süt dökmüş kediye dönüşüyordum. Tabi ki de bunu kabul etmeyecektim.
**
Üç ultra mini elbiseyi daha kollarıma bırakan Charlene’a yüzüncü kez lanet okudum. En son bu plana dahil olmayacağım konusunda diretirken, şuan büyük bir mağazada kıyafet deniyordum. Tekrardan lanet olsun! Gece benimle bara gelecekti ve ben Malik’e tamamen umurumda olmadığını gösterecektim. O peşinde koşan kızları seviyordu. Ve benim ona tamamen ilgisiz olmam, az olsa da olan umudu bitirecekti. Gelin görün ki bunu çok sevgili arkadaşım Charl anlamıyordu.
Kabine girip, kıçımı zor kapatan, vücudumu tamamen saran siyah elbiseyi giydim. Bu elbisenin içinde kendimi işe giden fahişelere rakip olarak hissetmiştim, ah ne güzel! Tamam eğer bunu yapacaksam cesaretli olmalıydım ki ben korkak biri değildim. Tamam Marina şimdi gülümse ve bu elbiseyi al, onu unutacaksın sadece biraz zamanla.
O aptal küçük elbiseye ve yanındaki yüksek platformlu aptal ayakkabılara maaşımın yarısını vermek zorunda kalmıştım, sikeyim.
Birer kahve içmek için yol üzerindeki kafeye girdik. Charlene büyük ve bol köpüklü bir Latte isterken, ben bol kafeinli acı bir kahve sipariş ettim. Havalar iyiden iyiye hissettirmişti sonbaharı. Gülümsedim, acaba benim gibi sever miydi o da soğuk rüzgarın tenine çarpmasını. Charlene bana büyük bir heyecanla yeni sevgilisinden bahsediyordu. Neşeliydi ve ben onun adına seviniyordum .Ailemi hiç tanımamıştım. Daha 2 yaşındayken gitmiştiler benden. Bir trafik kazası olduğunu söylüyorlar. Daha sonrasında 18 yaşıma kadar kimsesizler yurdunda kalmıştım. Ah evet reşit olduğum zaman postalamışlardı tabi. Sahip olduğum tek şeydi bu kız.
“Kalkalım artık. Eve git ve güzelce hazırlan iki saat sonra seni almaya gelicem tatlım”
Charlene’ın yumuşak sesi düşüncelerimden sıyırdı beynimi. Ona gülümsedim ve başımı yavaşça salladım.
**
Eve doğru ilerlerken bir nefes daha çektim ölüm fermanımdan. Biliyordum zararlıydı ama kaçış yolumdu sigara benim. Onu geçen gece gördüğüm sokağa girdim. Kirli merdiven hala bıraktığı gibiydi. Sigaram bittiğinde, oturduğum basamaktan kalktım. Cebimden çakmağım yere düşünce tekrardan lanet okudum ve eğilerek alt basamağa ulaştım. Görüşüme köşede duran siyah bez parçası ilişince, ne olduğunu anlamaya çalıştım. Siktir! Onun beresiydi bu. Onu gördüğüm zaman, güzel saçlarını örten bere. Büyük bir şekilde sırıtarak elime aldım. Lanet olsun hala mükemmel kokuyordu. Düşürmüş müydü acaba? Bu pek umurumda değildi çünkü ona vermeyi düşünmüyordum. Sabahtan beri yüzümü asmama neden olan bütün o boktan hisler kaybolmuştu. Bereyi silkeleyip çantama koydum. Aptal gibi sırıtmama neden olan bu bez parçası ile eve ilerledim.
**
Homurdanarak aynadaki yansımama baktım. Saçlarım duştan sonra kabarmış ve şekil almakta direniyordu. Sonunda pes ettim ve doğal dalgalı haliyle açık bıraktım. Nefret ettiğim topuklu ayakkabıları da giydikten sonra oluşan görüntü benden çok uzaktı. Bu zamana kadar giydiğim en seksi kombin şort ve gömlekti ki bu küçük siyah elbise vücudumu tamamen sarmış, fiziğimi ortaya çıkarmıştı ve sanırım güvenim artmıştı. Charl geldiğini belli etmek için arabasının kornasına uzun uzun bastı. Onu sevsem de bu huyundan nefret ediyordum, bir küfür savurdum ve evden çıktım.
Kısa araba yolculuğundan sonra bara gelmiştik. Onu görecektim ve beni aşağılamasından sonra bundan biraz çekiniyordum. Charlene kolumu çekiştirerek içeri soktu bizi. Alışık olduğum mekan şuan daha yabancıydı bana. Bakışlarım istemsizce onu aradı. Gözlerim gözlerine değince kalbim sızladı. Köşede oturuyordu ve etrafında birçok kadın vardı yine. Gözleri dikkatlice bedenimi süzdü. Bakışları tekrar yüzüme gelince alayla kıvrıldı dolgun dudakları. Sonra önüne dönüp sohbetine devam etti. GÖT HERİF!
Tamam, bende kendi kurallarıma göre oynardım o zaman. Charl ile birlikte barmene ilerledik ve her zamanki içkimden sipariş ettim. Son ses müzik eşliğinde bir çok beden dans ediyor bazıları ise köşede yiyişiyorlardı. Ona baktığımda kucağındaki sarışın kızın belinden tutmuş, göğüsleriyle ilgileniyordu. Tanrım bana sabır ver. Ben içkimi bitirmekle meşgulken yabancı bir ses kulaklarımı doldurdu.
“Hadi ama onu içmeyi bırakta biraz dans edelim güzelim!”
Karşımda sırıtarak benden olumlu bir cevap beklemekte olan çocuğa baktım. Tam hayır diyecekken etimde inanılmaz bir acı hissettim. Charl bana tehditkar bakışlarından birini attı. Tamam dans edebilirdim. Çocuğu süzdükten sonra elini tuttum. Açıkcası yakışıklı bir çocuktu. Kumral teninde yeşil gözleri oldukça dikkat dağıtıcıydı. Elimi sıkıca kavradı ve beni birbirine sürtünerek dans eden bedenlerin içine çekti. Hareketli müziğe ritim uydurarak dans etmeye başladık. Beynimi boşaltmalıydım ve bundan daha iyi bir fırsat olamazdı. Adını bilmediğim çocuğun boynunu sararak hareketlerimi hızlaştırdım. Oda bana ayak uydurarak ellerini belime koydu ve bedenimi kendine çekti. Kaslıydı ve bu hoşuma gitmişti. Bir süre sonra müzik değiştirdiklerinde, kumral çocuğa teşekkür ettim ve ondan ayrıldım. Zayn ile bu konumda olmayı öncesinde sıkça hayal etmiştim. Siktir Zayn! Dans ederken onu tamamen unutmuştum. Hızlıca biraz önce oturduğu masaya baktığımda onun pozisyonu hala aynıydı ama kucağında ki sarışın değil kızıl biriydi bu sefer. GÖT HERİF!
***
Elime tekrar bir bardak Black Label aldığımda gece oldukça ilerlemişti. Ah Zayn kızıl sürtükle beraber çıkalı bir veya iki saat olmuştu. Umutsuz vaka olduğumu gören Charlene artık gitmemiz için bana yalvarmıştı ama ona biraz yalnız kalmak istediğimi söyleyince, istemeye istemeye evine gitmişti.
Çok fazla içmiştim ve hiç olmadığım kadar iyi hissediyordum. Eve gitme zamanım gelmişti. Tökezleyerek oturduğum bar taburesinden kalktım. Mekan şuan daha sakindi. Çoğu kişi masalarda otururken hala dans edenlerde vardı. İçkim daha bitmemişti ve ben kalan yarısını da giderken içebileceğimi düşündüm. Hafif kalabalık pisti zar zor aştıktan sonra çıkış kapısına ulaştım. Attığım bir sonraki adımda lanet topuklu ayakkabım bir yere takıldı ve ileri doğru sendeledim. Bardağımda kalan Black Label o sıra içeri giren kişinin üzerine döküldü. Lanet Olsun! Bir küfür mırıldandım ve köşede duran demirden destek alarak doğruldum. Tam özür dileyecektim ki, karşımda koyulaşmış bir çift ela göz görünce kelimeler ağzımda asılı kaldı. Hassiktir şimdi sıçmıştım işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir bedende iki insan // z.m
RomanceKöprücük kemiğine uzandım ve dudaklarımı tanrının bir hediyesi olan tenine sürttüm. Yeryüzünde ki en ilahi kokuya sahip olan adama biraz daha sokuldum, demin boynunda olan titreyen dudaklarımı onunkilere hizzaladım. Ellerim usulca boynundan saçların...