Dizlerimi ovarak yerden doğruldum. Ah zorba herif! Çantamın içinden etrafa saçılmış olan malzemeleri hızla toplayarak içine geri koydum ve sokağı dönerek yardım hattının önüne geldim. Derin bir nefesi içime çekerken girişten geçtim. Sorunsuzca masama ilerlerken, gözüme bayan kaltak ilişti. Yanaklarımı şişirerek tekrardan sordum. Ah tanrım neden ben?
Siyah düz ceketi ve siyah kalem eteği ile disiplin kelimesinin tanımıydı. Onu tanıdığımdan beri hep sert ve kararlı yürürdü. Gözleri ile beni taradıktan sonra aynı yürüyüşü ile bana doğru ilerledi. Dudakları alay ile yukarı doğru kıvrıldı, başını sallayıp bana selam verdi.
"Bayan Clark."
Bende aynı şekilde selam verdim.
"Ah merhaba Bayan J."
"İyileştiğini umuyorum. İzinli günlerini maaşından düşeceğimi bil. Şimdi konuşmak yerine, işini yap."
Cevap vermeme izin vermeden topuğunun üzerinde döndü ve odasına geri gitti. Ahhhh onu öldürmek istiyordum. Sandalyeme oturduktan sonra bilgisayarımı açtım. Zay'nin annesine ne olmuştu deli gibi merak ediyordum. Bir yerlerde muhakkak Bayan Malik ile ilgili bir şey olmalıydı.
**
Sıfır.
Yaklaşık iki buçuk saattir bütün sitelere tek tek bakmıştım ama Malik ailesi ile internette bulunan haber sayısı sıfırdı. Tanrım bir aile neden bu kadar gizemli olurdu ki? Bıkkınlıkla başımı masaya dayadım.
"Yorulmuş gibisin güzelim."
Mükemmel! Şimdi de beynim onun sesini düşlüyordu. Oldukça güzel bir sese sahip bu gizemli herif. Güzel ve..gerçekçi! Siktir. Başımı hızla kaldırdım. Ah karşımdaydı. Ne halt arıyordu burada. Ve yine çok yakışıklı gözüküyordu.
"Krizinden kimseye bahsetmedim Malik. Beni öldürmen için bir nedenin yok yani"
Gözlerimi devirdim. Bana alayla gülümsedi.
"Doğru konuya parmak bastın Clark. Krizimi kimseye anlatmadın. Bunun yerine arama motorunda hakkımda bir şeyler bulmaya çalıştın. Ah çok aptalsın."
Gözleri ile arkamda ki monitörü işaret edince, yeniden ölmek istedim. Cidden çok aptalım. Hızla sekmeleri kapatıp yeniden ona döndüm. Sabah az kalsın beni öldürecek olan bu adam şimdi neden yine melek olmaya karar vermişti?
"Neden buradasın?"
Gülüşü yayıldı.
"Burada olmak istediğim için güzelim."
Bana güzelim diyordu ve inanın kalbim kaburgalarımın altına sığmıyordu, onu çok seviyordum. Cevap verecektim ki yardım hattı telefonu çaldı. O başımda dikilmiyormuş gibi telefonu açtım.
"Merhaba, yardım hattını aradınız. Nasıl yardımcı olabilirim?"
"Şey, selam. Im aslında problemimi asla size anlatmazdım ama artık beni boğuyor bu şey."
Karşımda ki adamın sıkıntılı sesi kaşlarımı çatmama sebep oldu.
"Devam edin bayım, dinliyorum."
Hırıltılı bir nefes aldı.
"Aslında boş verin."
Cümlesinin ardından telefon yüzüme kapandı. Ah bu adamın derdi neydi?
Başımı kaldırıp ona baktım. Dik bakışları şeffaftı. O anlaşılması güç olan kişiydi.
"İşin de senin gibi aptalca, küçük."
"İnsanlara yardım etmek aptalca değildir. Ah işimi böylesine küçümsediğine göre, sen bir holdingin CEO'su falan olmalısın ha?"
Pislik herif. Beni bu kadar ezmesine tahammül edemiyordum. Bana bakışları koyulaştı. Sırıtışı silindi ve konuştu.
"Aslına bakarsan ben insan öldürüyorum Marina. Senin gibi küçük kızları sertçe beceriyorum ve ah daha sonrasında işkence ediyorum. Bu emin ol çok zevkli."
Siktir. Şey hadi ama sadece küçük bir şakaydı öyle değil mi? Ah bedenimin korkudan irkilmesi çok normal bir şeydi. Cevap veremedim çünkü Zayn'nin omuzlarının hemen arkasından bana bakan bir çift göz daha vardı. Bayan kaltak.
"Marina? Bir işe yarıyorsun zannediyordum fakat gördüğüm tek şey senin bir işe yaramayışın. Bu bayım da kim?"
Kulaklarımızı tırmalayan bu tiz sesi duyan Zayn'de vücudunu ona çevirdi. Konuşmama izin vermeden soruyu kendi yanıtladı.
"Ben bu işe yaramayan küçük kızın arkadaşıyım bayan. Zayn Malik. Bir sorun mu vardı?"
Sesi oldukça sakin olmasına rağmen tehditkardı. Bayan kaltağa tek kaşını kaldırarak bakmaya devam etti. Tanrım kesin kovulacaktım! Zayn ismini ve soy ismini söylediğinde kadının gözleri büyüdü ve ağzı aralandı. Neler oluyordu?
"Ah Bay Malik, hoş geldiniz. Sizi kendi ofisimde ağırlamak isterim."
"Kalsın. Bugünlük Marina benimle ve ah hayır maaşından düşmeyeceksiniz."
Ağzımı aralayıp tam inkar edecektim ki kolumu kavrayan parmaklarla beraber ayağa kalktım. Zayn beni sürüklerken, masada duran çantamı almayı başarmıştım. Bayan kaltak Zayn'i nereden tanıyordu ve neden sözü bu kadar etkili olmuştu?
Ve lanet olsun nereye gidiyorduk?
Yardım hattından çıktığımızda bizi siyah bir Range Rover karşıladı. Ah bu arabayı çok seviyordum. Arabanın kapısını açtı ve beni içine fırlattı. Evet resmen fırlattı. İçeride ki tavrının aksine sinirli gözüküyordu. Napmıştım ki? Onunla gitmek istemiyordum çünkü sikeyim içimde ki tanrıça zarar göreceksin diye bağırıp duruyordu.
Zayn Malik yeniden mi yakacaktı canımı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir bedende iki insan // z.m
RomanceKöprücük kemiğine uzandım ve dudaklarımı tanrının bir hediyesi olan tenine sürttüm. Yeryüzünde ki en ilahi kokuya sahip olan adama biraz daha sokuldum, demin boynunda olan titreyen dudaklarımı onunkilere hizzaladım. Ellerim usulca boynundan saçların...