Arka koltukta otururken içimde berbat bir his vardı, tarifini yapmak imkansızdı. Tırnaklarımı geçirerek sıktığım avuçlarımı açtım. Titrek nefesimi dışarı verirken konuştum.
"O i-iyi olacak mı?"
Sesimin titremesine engel olmak olanaksızdı. Arabayı kullanan sarışın dikiz aynasından bakışlarını yüzüme sabitledi.
"O Zayn Malik. Tabi ki iyi olacak."
Sesi sert ve saçmalama der gibiydi. İçim burkulurken yanaklarımdan bir damla daha usulca dudaklarıma kadar geldi. O Zayn Malik'ti ve ben ona kayıtsızca aşıktım.
"Nereye gidiyoruz?"
"Eğer tarif edersen evine gidiyoruz."
Gözlerimi devirdim ve yolu tarif ettim. Düşüncelerim beynimi ele geçirmişti. Onun neyi vardı? Gördüğüm hali kalbimi parçalara bölüyordu. Her zaman ki umursamaz, sert kişiliği yoktu orada. Daha çok küçük bir çocuk gibiydi. Canavarlardan korkan savunmasız ve çaresiz küçük bir çocuk. Şuan ne haldeydi bilmiyordum. Orda olmam gerekiyordu ama ben bu sikik arabanın içinde ne halt ediyordum?
"Geri dön! Lütfen onun yanında olmam gerek. O orda o haldeyken eve gitmem yanlış!"
"Sen orada olunca o daha iyi olmayacak. Senden nefret ediyor Marina. Ve emin ol canını çok yakar."
Cümlesi yüzümde bir tokat etkisi yaratmıştı. Benden nefret ediyordu. İç sesim tekrarladı.
Senden nefret ediyor Marina. Ondan vazgeçmelisin.
Gözlerimi sıkarak yumdum. Benden nefret eden birine böylesine bağlı olmam saçmalıktı. Onu unutabilir miydim? Bana hissettirdiği şeyleri unutmak, cehennemde günahsız birini bulmak kadar imkansız geliyordu. Ama belki de şuan iyi olan şey ondan uzakta kalmaktı. Canımı yakmasını istemiyordum.Burnumu çekerek başımı cama yasladım ve yolculuğun bitmesini bekledim.
Araba evimin önünde durduğu zaman, inmek için kapıyı açtım.
"Beni eve getirdiğiniz için teşekkür ederim Bay?"
Soy ismini bilmiyordum, tamamlaması için duraksadığımda konuştu.
"Horan. Niall Horan. Ama sen bana sadece ismimle seslenebilirsin. Karşı komşun değilim ben Marina, bu kadar resmi olma"
Sıcak gülümsemesine, karşılık vermeye çalıştım.
"O halde teşekkür ederim Niall"
Tekrar gülümsedi ve ben arabadan indim. Boş evime girdiğimde sıcak hava bedenimi kucakladı. Hava soğuktu ve bedenimin sıcak suya ihtiyacı vardı. Banyoya girip suyu açtım. Geri odama girdiğimde bir çift siyah iç çamaşırı ve pamuklu pijamalarımı banyoya taşıdım. Üzerimde ki kıyafetlerden kurtulup küvete girdim. Su olması gerektiğinden daha sıcaktı, tenimi yakıyordu ve bu hoşuma gidiyordu. Vücuduma hindistan cevizli duş jelini yedirirken, parmaklarım boynumda ki morluğa sürttü. İt herif! Su ile vücudumu iyice duruladıktan sonra banyodan çıkıp giyindim. Yatağıma girip uyumadan önce tekrardan onu düşledim.
**
Sabah alarm sesi kulaklarımı doldururken küfür ederek uyandım. Gitmem gereken bir iş olmasaydı daha iyi olabilirdi hayatım.
Hava bedenimi titretecek kadar soğuktu. Banyoda işlerimi hallettikten sonra küçük dolabımın önüne geldim. Pek fazla kıyafetimin olduğu söylenilemezdi, sevmezdim alışverişi. Klasiğim olan siyah dar paça pantolonu ve iri örgü beyaz kazağımı alırken, siyah bir bere almayı da ihmal etmemiştim. Giyindikten sonra kirpiklerime rimeli sürdükten sonra dolgun dudaklarıma koyu kırmızı ruju iyice yedirdim. Açık saçlarıma bereyi de geçirdikten sonra evden ayrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir bedende iki insan // z.m
RomansaKöprücük kemiğine uzandım ve dudaklarımı tanrının bir hediyesi olan tenine sürttüm. Yeryüzünde ki en ilahi kokuya sahip olan adama biraz daha sokuldum, demin boynunda olan titreyen dudaklarımı onunkilere hizzaladım. Ellerim usulca boynundan saçların...