"The sun will shine us again."
Bacağımın üzerine baskı yapan demir canımı acıtırken acıyla inledim. Dünya'ya giderken gemimiz bir takım değişik varlıklar tarafından ele geçirilmiş ve şimdi içlerinden ikinci en tuhaf olanı konuşuyordu. "Beni dinleyin ve sevinin."
Burnumdan akıp, dudaklarımdan süzülen sıcak kanın tadını alırken Loki ile göz göze gelmiştim. Bana endişeyle bakıyordu. "Büyük titan tarafından kurtarılma ayrıcalığına sahip oldunuz."
Dudaklarımı oynatarak, "Kıpırdatamıyorum." dedim Lokiye. Bacağım kopacakmış gibi hissederken hâlâ ne olduğunu çözemediğim varlığın konuşmaya devam etmesi sinirimi daha çok bozuyordu.
"Bunu bir eziyet gibi düşünebilirsiniz ama değil. Bu bir kurtuluş."
Aynı şekilde dudaklarını oynatarak, "Dayanmalısın." dediğinde nefes almaya çalışırken kafamı aşağı yukarı salladım.
"Fedakârlığınız sayesinde evrende dengeler yerine oturuyor artık."
Tanrım, tam olarak ne zaman susacak bu?
"Gülümseyin. Ölümde bile olsa Thanos'un çocukları oldunuz artık."
Loki'nin baktığı yere gözlerimi çevirince Hulk'tan bile büyük olan, zırhlı, çirkin bir yaratığın bize doğru yürüdüğünü gördüm. "Kaybetmek nedir iyi bilirim."
Neredeyse yarısı katledilmiş Asgard halkına bakarken, "Umutsuzca hatasız olduğunu hissetmek," diye devam eden sesini duydum. "Ama yine de başarısız olmak."
Thor'un kıvranan sesini duyduğumda ise başımı çevirdim ve büyük mor yaratığın onu gırtlağından yakalayarak sürüklediğini görmüştüm. "Çok korkutucu, bacakların bağını çözüyor."
Temkinlice Thor'u izlerken, nasıl bir kuyruk acısı çektiğini düşündüm. İhtiyar, bayağı içerlemiş olmalıydı bu duruma; anlata anlata bitirememişti.
"Ama soruyorum size, ne amaçla? Korksanız da, kaçsanız da keder yine de yolunu bulur."
Bize yaklaştığı her adımında ürkütücü yüzünü daha net görebiliyorduk. "Ve şimdi de o burada, ya da şöyle de denebilir; ben buradayım."
Kafasından tutup hafifçe doğrulttuğu Thor, "Çok konuşuyorsun sen." dediğinde her ne kadar yaptığı kerizlik de olsa ona katılıyordum.
"Tesseract," dediğinde tüm hücrelerim tehdit altında olduğumu haykırmaya başladı, yutkundum. "Ya da kardeşinin kellesi. Herhalde bir tercihin vardır. "
Taşı neden istiyordu? Yoksa öğrenmiş miydi?
Loki kararlıca, "Var," dediğinde bir anlığına yüzü keyifle aydınlansa da, "Öldür gitsin." diye devam ettiğinde yüzü öfkeyle kasılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moth To A Flame ~Bucky Barnes
FanfictionSmut warning ⚠️ Bir kehanet, sonsuzluk savaşı ve bir evrenin kurtuluşu.