0.5

597 73 74
                                    

"And i die when you mention his name

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"And i die when you mention his name..."





Gri ve koyu mavi tonlarındaki odada gözlerimi gezdirirken hoşuma gitmesi iyi bir tesadüf olmuştu açıkçası. Koyu mavi renkteki yatağa doğru ilerleyip üzerine oturdum.

Yorgunlukla gözlerimi yumduğumda düşünebildiğim tek şey Loki'ydi. Öldüğüne hâlâ inanamıyordum, inanmak istemiyordum.

Yıllardır yan yanaydık ve hiç ona itiraf etmesem de, onun hakkında karşı koyamadığım hislere sahiptim.

Farkında olsak da, bunun hakkında hiç konuşmamıştık...

O aynı şekilde hissediyor muydu, bilmiyordum ama bazen tuhaf bazen ise sadece arkadaş gibi davranıyordu. Sorun yoktu, hiç onunla bir gelecek düşlememiştim zaten. Hayatta, yanımda olması yeterliydi.

Onu geri getirmenin bir yolunu bulmalıydım...

Kolumdan vücudunu sıyırıp yatağa doğru sürünen Legion'ı izledim. Loki ile birbirlerini çok severlerdi ve ortak noktaları; ikisinin de Thor ile uğraşmaktan hoşlandığıydı.

Hüzünle başını yatağa koyup beni izlemeye başladığında, "Ben de onu özlüyorum." diye fısıldadım.

Birden kapı çaldığında tıslamasını umursamayarak kapıya dopru yöneldim ve çekip açtığımda karşımda Bucky'yi görmeyi beklemiyordum. "Hey..."

Elindeki kıyafetleri görünce hafifçe kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Bunları sana vermemi Natasha istedi."

"Bunlar Natasha'nın mı?" diye sordum şaşkınlıkla.

"Bilmiyorum." diyip bana uzattığında, elindekileri aldım ve açıp bakmaya çalıştığımda arasından düşen iç çamaşırıyla kaşlarımı çattım.

Yerden siyah dantelli külodu alırken, "Sanırım onun." dedim sırıtarak.

Bir iç çamaşırına bir de bana bakan Bucky'nin elinde tuttuğu bardağı görünce, "Bu ne için?" diye sormuştum.

Daha yeni hatırlamış gibi elindeki bardağa baktığında, "Ah," dedi. "Biraz gevşemek için."

"Teşekkürler." diyerek elinden alıp içeriye geçerken tadına baktığımda gülüp o da odaya girmişti.

"Aslında benim içindi." dediğinde çoktan yatağa oturarak bir yudum almıştım.

"Ah," dedim yalancı bir mahcubiyetle. "Üzgünüm, sanırım artık istemezsin."

Yanıma oturduktan sonra dudağının köşesi kıvrılmış ve elimdeki bardağa uzanmış, "Hiç de bile." dedikten sonra bir yudumda bitirmişti.

İnsan bir nezaketen, al senin olsun falan derdi.

"Üzerini değiştirmeyecek misin?" diye sorduğunda bunu beklemediğim için şaşırmıştım. Ona anlamazca baktığımı farkedince, "Üzerindekiler kesinlikle iyi," deyip sırıtmıştı. "Ama rahat etmen için söylüyorum."

Moth To A Flame ~Bucky BarnesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin