Elisa'nın doğum günü yaklaşmıştı, ancak kalbi sevgilisi Max'ın yanında olmadığı için hüzün doluydu. O, her yıl olduğu gibi bu doğum gününde de Max'ın sürprizlerle dolu bir gün geçireceklerini hayal etmişti. Ancak hayat, bazen beklenmedik sürprizlerle dolu olurdu ve Elisa'nın doğum günü Max'ın yanında değildi.
Elisa, doğum gününe uyandığında sessizliği hissetti. Odanın ışığı hafifçe süzülüyordu ve perdeler hafifçe dalgalanıyordu. Elisa, sessizliği kucakladı ve iç sesine kulak verdi. Edebiyatın büyüsüyle, doğum gününün anlamını ve duygusunu yansıtacak cümleler oluşturdu:
"Gökyüzünde sessiz bir şarkı söylendi bugün. Yıldızlar, doğum günümü kutlamak için ışıklarını yakmıştı. Her bir ışık, umudun ve sevginin yankılarına dönüştü. Belki Max uzakta olsa da, gönlümde hissedebildiğim bu şarkı, onun sevgisiyle dolsun.
Doğum günü pastasının mumlarını üfleyememek, Elisa'nın içinde bir burukluk yaratıyordu. Ancak o, sessizliği ve yalnızlığından korkmadı. Kalbinde, Max'ın varlığına dair bir his vardı. Ruhu, sevgili Max'ın sevgi dolu dokunuşlarıyla dans ediyordu.
Elisa, sessizliğin içinde yürümeye başladı. Adımları hafifçe yerleri öpüyordu. Belki Max'ın yanında değildi, ancak doğanın güzelliğiyle bir bütün olmak ona huzur veriyordu. Kuşların şarkıları, ona bir doğum günü armağanıydı. Rüzgar, saçlarını okşayarak Elisa'ya sevgiyle fısıldıyordu.
Ve o an, Elisa'nın iç sesi ona seslendi: "Doğum günün sessiz bir şarkıyla dolu, Elisa. Max belki burada fiziksel olarak olmasa da, sevgisi seninle. Onun varlığını doğanın her parçasında hissedebilirsin. Sana armağan ettiği anılar, birlikte yaşadığınız anlar, her doğum gününde yanında olacak."
Elisa, bu düşüncelerle iç huzuru buldu. Yalnızlığın içindeki sessizliğin güzelliği, ona doğum gününün gerçek anlamını hatırlattı. Hiçbir süs, hiçbir hediye bu anlamın yerini tutamazdı. Doğum günü, bir yaşın daha eklendiği birer rakamdan çok daha fazlasıydı.
Elisa, doğum gününün sessizliğinde bir şarkı söylemeye karar verdi. O, kendi iç dünyasındaki müzikle dolu bir konser salonunda şarkılarını yüreğiyle söyleyecekti. Belki Max'ın fiziksel olarak yanında olamazdı, ama sesiyle ve sevgisiyle ona eşlik edecekti.
Ve o gün, Elisa'nın doğum günü sessiz şarkılarla dolup taştı. Ruhu, Max'ın sevgisiyle coşarken, yıldızlar ona ışıklarıyla kutlama yapmıştı. Elisa, sessizliğin büyüsüyle dolu bu doğum gününü asla unutmayacak ve her yıl Max'ın varlığını hissettiği bir şarkıyla kutlayacaktı.
Gökyüzünde yıldızlar parlar,
sessizce konuşur
Bu gecede bir şarkı dökülür,
sana özlem dolu
Doğum günüm sessiz,
sensiz olmasına rağmen
Ruhumda seninle birlikte şarkılar dolu
(Chorus) Gökyüzünden fısıldarım,
sevgimle çalarım
Bu şarkıyı sana armağan ederim
Uzaktaysan da kalbim seninle atar
Doğum günümde, aşkla yürekler yakarım
(Verse 2) Sessizce yürürüm,
adımlarım yerleri öper
Max'ın sevgisi yüreğimde bir dansa döner
Kuşlar şarkı söyler,
rüzgar okşar saçlarımı
Seninle geçirdiğim anılar,
bir hazine gibi saklarım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZLERİN ARDINDA
ChickLitMax, hayatının dönüm noktasında, beklenmedik bir kaza sonucu komaya girdiğinde, izlerini ardında bıraktı. Eşi Elısa, Max'in hastane odasında hayata döndüğünü umutla beklerken, bu bekleyişin ardında bir dizi duygu ve gerçeklik yatar. İzlerin Ardında...