İNTİKAM MEYVESİ

25. Bölüm - Bilinmeyen Numara

Ertesi gün Ayshe ilk iş arabasına biner ve yola çıkar. Julia'nın evine gider.

Julia: Ayshe? Ne oldu daha dün gece görüştük hemen özledin mi beni?
Ayshe: Hayır ama sana iyi haberlerim var.
Julia: Vaay. Geç içeri.

Ayshe içeri geçer ve Julia kapıyı kapatır.

Julia: Anlat bakalım. Neymiş bu iyi haber?

Ayshe çok beklemeden direkt lafa girer.

Ayshe: Ender'den kurtulmamız artık çok daha kolay.
Julia: Nasıl?
Ayshe: Sen onu öldürmek mi istiyorsun yoksa hapislerde çürümesini mi?
Julia: Ender hapse girince kardeşim'in kanı hâlâ yerde kalacak. Ama ölürse kardeşimin kanı yerde kalmaz. Öldüren kişinin hakettiği şey ölümdür.
Ayshe: Pekala o iş bende.
~~~~
Ender şirkete bütün ikonluğuyla giriş yapar. Güneş gözlüğü ve paltosuyla ortalığı yakıp kavurur. Şahika ise ondan sonra yine güneş gözlüğü ve paltosu ile şirkete girer. Kadınlar direkt odalarına geçerler. Ender paltosunu sandalyesine asar ve oturur. Kendine kahve söyler. Ayrıca dün gece gördüğü araba ile ilgili araştırmalara başlamıştır.

Ender: Kahve eşliğinde çalışmak favorim.

Derken kapı çalar.

Ender: Gel.
Şahika: Bonjour.
Ender: A aa Şahika. Sen ne ara geldin?
Şahika: Senden hemen sonra. Ee işler nasıl gidiyor?
Ender: Şahane. Her zamanki gibi. Senin?
Şahika: Benimki de güzel. Acaba iş çıkışı bize mi gelsen. Bi güzel dedikodu yaparız.
Ender: Bakarız yani şu an net bir şey söyleyemem.
Şahika: Peki. Ben odama gidiyorum. Kolay gelsin.
Ender: Sana da.
~~~~
Yıldız alışveriş merkezinde kıyafet bakıyordur. Telefonu çalar.

Yıldız: Allah Allah kim ki bu? Bilinmeyen numara yazıyor. Alo?

Ses gelmiyordur. Yıldız konuşmaya devam eder.

Yıldız: Alo kimsiniz? Alo? Orada mısınız? Aloo?

Daha fazla cevap gelmeyince Yıldız telefonu kapatır.

Yıldız: Bunlarda benle uğraşıyorlar. Ne güzel alışveriş yapıyorum şurada.
~~~~
2 gün sonra Alihan'ın ölüm yıl dönümüdür. Julia bunu hiç unutamamıştır. Ayshe onu teselli etmeye devam ediyordur.

Ayshe: Ah canım Julia'm sıkma canını. Onlardan çok pis intikamımızı alacağız. Hem ölümlü dünya. İlla bir gün ölecekti.
Julia: Peki niye sonu Ender'in ellerinden oldu... Nasıl öldürmüş biliyor musun?
Ayshe: Sanırım yemeğine zehir katmış. Ama neyse. Sonuçta pişman olacak.
Julia: Bizde onun yemeğine zehir katalım.
Ayshe: Nç. Olmaz. Onu daha acı bir şekilde öldüreceğiz. Hem de o kadar acı ki. Ölürken çığlık çığlığa bağıracak.
Julia: Nasıl olacaksa o.
Ayshe: Benim aklımda bir şeyler var. Sen merak etme.
~~~~
Handan evde Çağatay'la oturuyordur. Telefonu ilgili ilgilenirken bir paylaşım görür.

Handan: A aa. Bu kız hâlâ şarkı söylüyor muydu? Sahne alacakmış yarın. Aman bize ne.
Çağatay: Evet boşver. O kadar yaptığı şeyden sonra hâlâ şarkı söyleyebiliyorsa bu onun ciddi bir sorunu olduğuna işarettir.
Handan: O kız zaten hep sorunluydu.
Çağatay: Katılıyorum.
Handan: Neyse ben daha fazla geç kalmadan şirkete gideyim.
Çağatay: Peki görüşürüz.
Handan: Görüşürüz.

Handan evden çıktıktan sonra Ender'i arar.

Ender: Allo.
Handan: Ender sen şirkette misin?
Ender: Evet çoktan geldim.
Handan: Ha iyi, Ilgaz da bi 10 dakika önce çıktı evden. Geldi mi şirkete.
Ender: Bilmiyorum ki dur bi bakayım. Ah şimdi geldi.
Handan: Ha iyi. İlk iş günü ya ondan sordum. Tamamdır.
Ender: Anladım. Neyse hadi sende çabuk gel. Bir sürü iş var. Aksatmayalım.
Handan: Tamam tamam geliyorum zaten. Hadi görüşürüz.
Ender: Babay.