Şuraya başlama tarihisi alabilirim
__________________________________
Neva: Gül yanaklım çıktın mı?
Telefonuma gelen mesajı görmemle yüzümde oluşan tebessümle hemen elime telefonumu alıp arkadaşıma mesaj yazmaya başladım.
Siz: Hazır sayılırım, şalımı yapıyorum. 5 Dakikaya çıkarım.
Mesajı gönderir göndermez telefonumu komodinin üstüne koyup aynanın karşısına geri geçtim. Siyah şalımı başıma düzgünce bağlayıp elime aldığım toplu iğne ile şalımı dikkatlice iğneledim. Şalımı düzelttiğimde gardırobumun uzun aynasından kendime baktım.
Lacivert renginde bol bir elbise giymiştim. Siyah şalıma uyacak aynı renk gömleği de giydiğimde artık hazır olduğumu düşünüyordum. Çok göze çarpan kıyafetler giymekten kaçınıyor, koyu renkleri ve bol kıyafetleri tercih ediyordum. Kapımın arkasında asılı olan askılıktan siyah kol çantamı alıp içine telefonumu ve cüzdanımı sıkıştırdım. Sıkıştırdım diyorum çünkü çantam küçük olduğu için telefon ve cüzdan dışında içine başka bir şey koymam mümkün olmuyor.
Odamdan çıkmadan önce son kez aynaya baktım. Beyaz tenim her zaman ki gibi biraz solgun duruyordu. Tenime zıt olan kahverengi gözlerim, yine geç yattığım için biraz şişti. Çokta umursamayarak odamdan çıktım.
Bu tarz şeylere pek takılmazdım. Sonuçta yanından geçtiğim insanlar beni ne bir daha görecekler ne de umursayacaklar. Hoş, umursasalar da çok da umurumda olmazdı. Hayat birkaç insanın sözlerini kafaya takamayacağımız kadar kısaydı.
Evimizin kısa koridorunda yürüyüp salona doğru adımladım. Annem yine tam saatinde televizyonuna bakıyordu. "Anne ben çıkıyorum. Almamı istediğin bir şey var mıydı?" Diye sordum.
Annem başını televizyonundan çevirip bana döndü. "Nereye gidiyorsun?"
"Neva'yla bir dolanıcaz çarşıda." Dediğimde Annem aldığı cevap ile memnun olarak televizyonuna geri döndü. "Çok geçe kalma sakın." Dedi. Anlık gelen istekle salona girip anneme doğru yaklaştım. Annemin gözleri üzerime çevrilice ona yaklaşarak yanağına sulu bir öpücük kondurdum.
Sulu öpücüklerimden hoşlanmayan annem yüzünü buruşturdu. "Aman be Gülce demiyor muyum sana şöyle öpme diye." Annem şakaya karışık sinirle sesiyle konuşunca ona gülümsedim. "Biliyorum, o yüzden yapıyorum ya."
Annem kaşlarını çatınca bakışlarını takit ederek aynı şekilde bende ona baktım. En sonunda annem gözlerini devirip televizyonuna geri döndü. "Geç kalma bari Neva bekler seni." Demesiyle hafif aceleyle salondan çıkıp dış kapıya yöneldim. "Hadi ben gidiyorum Allah'a emanet olun." Annemin içeriden "Sende kızım." Demesiyle ayakkabılarımı giyip evden çıktım ve arkamdan kapıyı kapattım.
Neva'nın eviyle benim evimin arasında iki sokak vardı. Her buluşacağımız günlerde de durakta buluşurduk. Evden çıkıp durağa kadar yürüdüm. Evden çıktıktan sonra da onu aramayı ihmal etmeyerek aramış ve yolda olduğunu öğrenmiştim. Durağa yaklaştığımda ayakta beni bekleyen arkadaşımı hemen gördüm. Sessizce arkasından yaklaşıp ellerimi beline, tam tikinin olduğu yere doğru hafifçe dokundum. Onu rahatsız etmeyecek sadece ürpertecek bir hareket yapmaya özellikle dikkat etmiştim.
Beklediğim gibi ürperen ama benim olduğumu da bilen arkadaşım arkasına hemen döndü. Yeşil gözleri kocaman şekilde açılmıştı ama hafif tebessümünü de görüyordum. "Gülcee demiyor muyum ortalık yerde yapma diye." Bugün nedensizce insanlarla uğraşıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLCE
SpiritualEskiden yaptığın bir hata hayatını nasıl değiştirir? Gülce, arkdaşlarının gazına gelip onunla ilgilenen bir çocukla sevgili olmuştu. Herşeyin normal olduğunu sanırken, yavaş yavaş o kişinin gerçek yüzünü görmeye başladı. Ve onu asıl tanımaya başladı...