2.4

3.6K 293 90
                                    

Bol yorum ve oy istiyorum, diğer bölümün sınırı dolmadığı halde bölüm hazır diye atıyorum ama lütfen biraz destek 😢

Ve yorumları paragraflara yazarsanız daha mutlu Olurum

Sınır: 200 oy, 150 yorum

Mustafa (Söz günü)

Israrla çalan telefonumu açıp kulağıma koydum. "Geldim Yusuf, patlama."

"Nerdesin abi seni bekliyoruz, giricez şimdi apartmana."

"Geliyorum Yusuf kapa." Yusuf'un tekrar konuşmasına fırsat vermeden telefonu yüzüne kapattım. Kalan kısa yolumu da hızla geçip apartmanın önünde beni bekleyen kalabalığa doğru yürüdüm.

Yusuf, elinde kocaman gül buketiyle bekliyordu. Kalabalığın en önünde duran dört kişiye baktım, biri benden küçük duran genç bir kızdı, onun yanında orta yaşlı üç kişi vardı biri erkek ikisi kadındı.Yusuf'un Ailesine selam verdim, sonra Yusuf'un yanına geçtim. Yanında geçen tanıştırdığı yiğit ve taha vardı. kalabalık olmak istemedikleri için diğer arkadaşları gelememişti.

Yusuf yanıma gelip, "Mustafa aldın mı çikolataları?" diye sordu. Elimdeki çikolata paketini havaya kaldırıp. "Getirdim getirdim. Merak etme." dedim. Yusuf kafasını salladı.

Benzerlikleirinden dolayı Yusuf'un Annesi olduğunu düşündüğüm kadın, "Herşey tamsa gidelim hadi." dedi. Yusuf, annesine "Tamamdır Anne gidelim." dedi ve sırayla apartmana girdik.

Kapı ziline bastılar, kapı açıldığında tek sıra halinde içeriye geçtik. Yusuf'un yanına oturdum ve çaktırmadan Yusuf'u gözetledim. Çok Gergin gibi durmuyordu, önüme döndüm.

Karşımda, birkaç kız sandalyelere oturmuşlardı. İki kız kendi aralarında konuşup gülüşüyorlardı. Gözüm kızlardan birine takıldı. Bana hiç yabancı gelmeyen mavi gözleri âdeta parlıyordu. Güldüğünde dudağı yanlara doğru uzandı ve yanağında küçük bir çukur oluştu. İçimde garip bir his belirdi asla adını söyleyemiyeceğim bir his.

Ama bu kızı hiçbir şekilde tanımıyordum ya da hatırlamıyor. Kafası benim olduğum tarafa döndü...sonra bana, göz göze geldik. İçimde bir yerde birşeyler koptu, içime garip bir hüzün oturdu. Bana bir süre baktı sonra kafasını başka yöne çevirdi.

Ben hâla hipnoz olmuş şekilde önümdeki kıza bakarken koluma aniden Yusuf'un dirseğini vurmasıyla bir anda rüyadan uyanır gibi kendime geldim.

"Mustafa kafayı mı yedin oğlum,  neden kıza yiyecek gibi bakıyorsun?"

Kafamı farkında olmadan tekrar kaldırıp mavi gözlü kıza baktım. Yusuf, "Bak hâla bakıyor." diye söylemde bulundu.

"O kim?" diye sordum. Benim soruma karşı Yusuf kıza bir kez bile bakmadan cevapladı. "Bilmiyorum ve sende kıza öyle bakmayı kes. Sana helal olmayan birine karşı ne kadar rahat bakıyorsun, gözlerini sakınman gerek."

"Neyse abi boşver." Dedim konuyu dağıtmak için. Kısa bir süre sonra kızlar kahve yapmak için Mutfağa gittiler. O sırada büyükler konuşmaya başladı bir ara bizede sorular yöneltildi. Geçen dakikaların ardından kahveler dağıtılmaya başlandı. Yiğit kolumu dürtüp konuştu.

"Yusuf tuzlu hahve içecek değil mi?" diyerek sessizce güldü, gülmemek için kendimi tuttum. Kısa süren dakikaların ardından kahvalerin devamı geldi. Mutfaktaki herkes bir anda içeriye doğru geldi.

O kız tekrar görüş açıma girdi. Bu sefer gözlerimi dikip bakmak istemedim, sonuçta rahatsız olabilirdi. Elime kahvemi alıp bir yudum içtim ve fincanı sehpaya geri indirdim, kahve fincanını altlığına tam kodyuğum an, kulağıma gelen isimle dona kaldım.

GÜLCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin