2.1

4.4K 343 169
                                    

Yeni bölümm. Çok geç geldi ama olsun  jdıdjdnd

Neys, bölüme geçmeden sınır koyar ve kaçar

Sınır= oy :200, yorum :150

Dün gece hayatımda hiç yaşamadığım kadar korku, hiç yaşamadığım kadar heyecan yaşamıştım. Aslında bu sabaha bile uyanma ihtimalimin olmadığını düşünmüştüm. Ama uyanmıştım. Gözümü açtığımda doğan güneş, bana hâla daha bir umudumun olduğunu göstermişti.

Her karanlık geceden sonra mutlaka bir güneş açar. Sadece sabret ve yaşadığın, nefes aldığın hergün için şükür et.

O gece bitmişti ve sabah namazından sonra masa başına geçip ders yapamaya başlamıştım.

Dün gece bir kez daha öğrenmiştim. Çalışmalıydım. Ve burdan kurtulup gitmeliydim.

Molalar vere vere masa başında  saatler devirdim. Kafamı kaldırıp masamdaki küçük kronometre'ye  baktım, yaklaşık yirmi dakikam vardı molaya.

Evet süre ölçerek yapıyordum. Belli bir süre ders çalışıp belli bir süre mola veriyordum bu bıkmadan saatlerce çalışmamı sağlıyordu.

Önemli olan motivasyondu ve benim motivasyonum oldukça büyüktü.

Bir soruya gömülmüş çözmeye çalışırken aniden masamın üzerine birşey atladı.

Çığlığı basıp ayağa kalktığımda kapım hızlıca açıldı. İçeri oğuz girmişti.

"Oğuz bu da ne!?"

Oğuz, masamın üzerinde gezinen kediyi görünce. Ne diyeceğini bilemez şekilde "Şey abla." dedi.

"Ne oğuz, ne?" diye sordum bıkmış bir şekilde. Kedinin masama atlamasıyla yüreğim ağzıma gelmişti resmen.

"Venüs, kızım ben sana odadan dışarı çıkmayacaksın demedim mi?"

Oğuz yerdeki kediyi kucağına alıp, çekingen gözlerini benden kaçırdı.

"Oğuz bana hemen açıklama yap."

"Ne diyim abla?"

"Bunun burda ne işi var?" oğuz alınganca kediyi daha çok kendine çekti.

"Ayıp oluyor ama."

"Oğuz!" sinirle bağırdım. Tamam bende kedileri çok severdim ama tam derse odaklanmışken bir anda masama atlamıştı. Korkudan ellerim ve bacaklarım hâla titriyordu.

"Tamam abla ya dur kızma anlatıcam."

"Bekliyorum."

"Dışarda buldum yavru, küşük bir kediydi ve annesi de etrafta yoktu, her ordan geçişte peşime düşüyordu. Bizim mahallede de köpekler var, korktum birşey yapıcaklar diye. Hem çokta zayıftı, abla içim el vermedi onu orda bırakmaya. Biliyorsun annemde buna hiç izin vermezdi. Bende sakladım."

"Peki nolucak şimdi oğuz, izin vermicekler diye gizlice soktun, şimdi izin mi vericekler? Hele annem bir öğrensin bu yaptığını."

"Sakın! Anneme sakın söyleme. Burda yaşamasına asla izin vermez." oğuz, elindeki kediyi sanki bir saniye bıraksa kaçırıcaklar gibi tutuyor, sımsıkı sarılıyordu.

Oğuzun bu sahiplenici duruşu beni güldürdü. Ve bu da yumuşamama neden olmuştu. "Onu mutlaka öğrenicek." Dedim. Yumuşak sesimle.

Oğuzun kollarının arasında ki kedi minicik kalmış, âdeta gri bir yün yumağı gibi görünüyordu. Gri tüylü kedinin, yer yer beyaz tüyleri de vardı. kocaman sarımsı gözleriyle okadar tatlı görünüyordu ki Dayanamayarak oğuza yaklaştıp kediye dokunmaya başladım,

GÜLCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin