0.3

8.2K 479 67
                                    


Bardaktaki çayın kalan son yudumunu da tek içişte bitirip masaya koydum. Arka cebimden cüzdanımı çıkardım ve parayı masaya koyup ayağa kalktım.

"Gidiyor musun Yusuf, daha maç yapıcaktık?"

Ceketimi elime alıp hızlıca üstüme geçirdim. "Bensiz devam edin, evden beklerler çok geç olmadan gideyim." Dedim. Kısa bir veda edip hızlıca çıktım kahveden.

Evim çok uzak değildi o yüzden yürüyerek yoluma devam ettim. Evin yakınlarında bir bakkal vardı, bakkala girip kasaya kısa bir bakış attım. Ahmet amca kasada değildi. Ekmek dolabına gidip dolabın altında asılı olan poşeti alıp içine iki ekmek koydum.

Ben ekmekleri kasaya getirdiğimde, Ahmet amca bakkalın içindeki küçük depodan çıkmıştı. Beni görünce yaptığı işi bırakıp yanıma geldi.

"Ooo yusuf oğlum hoşgeldin. Yüzünü gören cennetlik valla hiç uğramıyorsun. Ne yapıyorsun ne ediyorsun anlat bakalım." Ahmet amca konuşarak yanıma gelmişti.

"Ne yapalım Ahmet amca iş güç, ordan oraya koşuşturuyoruz asıl sen n'apıyorsun."

"Bende ne yapayım tüm gün bakkaldayım çalışıyorum. Pekte iş yaptığım söylenemez aslında, bakkalda sinek avlanıyor. Eskiden insanlar az çok gelirlerdi şimdi baya azaldı anca çocuklar geliyor bide arada ekmek için falan. Bu yeni açılan market bana hiç hayırlı gelemedi."

Mahallemize yeni bir market açılmıştı, onun açılmasıyla birlikte Ahmet amcanın satışları azalmıştı. Onun için üzülmüştüm. Kafamı salladım.

"Doğrudur Ahmet amca. "Dedim. Ahmet amca bir anda hüzünlenen ortamı dağıtmak için konuyu hızlıca değiştirdi.

"Boşver sen beni de anlat bakalım senin gönül işleri ne halde, ne zaman getiricen bana bir gelin."

Yaşlıların gördüğü her genci evlendirme merakı beni deli ediyordu.

"Ne gelini Ahmet amca, sanki başka derdimiz yokmuş gibi." Bu konudan kaçmaya çalışıyordum ama Ahmet amca kolay pes edecek gibi durmuyordu.

"Koskocaman üniversiteye gidiyorsun, birsürü kız vardır orda. Hiç bulamadın mı kendine göre birini ?"

Gergin bir nefes verdim. Beni her gördüğünde açmasa olmuyordu zaten bu konuyu.

"Yok Ahmet amca, olmasın da zaten. ben böyle iyiyim. uzun bir süre de düşünmüyorum zaten evlenmeyi."

"Büyük konuşma oğlum, pişman olucağın şeyler söyleme. Gönlüne göre birini bulursun sende, kafanın uyuştuğu, sevdiğin birini sende bulursun mutlaka Allah yazdıysa olur Yusuf oğlum."

"Allah yazdıysa tabi olur. Ancak şuan ki yaşadığımız zamanda öyle bir kız bulabileceğimi hiç sanmıyorum."

Kasanın yanındaki çikolatalardan birkaç tane alıp kasaya koydum. Cebimden çıkardığım parayı da uzattım. Poşeti alıp gidicektim ki Ahmet amca bana seslendi.

"Dur Yusuf oğlum para üstünü unuttun!"

"Gerek yok Ahmet amca. Buraya gelen çocuklara dondurma verirsin olur biter."

Ahmet amca gülümseyerek bana baktı. "İnşallah gönlüne göre birini bulursun Yusuf oğlum, bunu en çok sen hak ediyorsun."

"Öyle biri varsa inşallah. Hadi iyi akşamlar, Ayşe teyzeme selam söyle." Dedim ve bakkaldan çıktım.

Evin sokağına geldiğimde top oynayan çocukları gördüm. Ben geçeceğim zaman çocuklardan biri "Abiye yol verin, geçsin." Diye bağırdı. Çocukların oyun oynadığı yerin ortasından geçerken bunu söyleyen çocuğun saçlarına parmaklarımı daldırıp sertçe karıştırdım.

GÜLCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin