Birazcık yorum isteyeceğim sanırım çünkü yorum olmaması çok hevesimi kırıyor. Yine de istediğiniz gibi takılın bebeklerimmm...
______Jungkook için durgun bir haftaydı. Kafasını karıştıran şeyler ve soru işaretleri giderek artıyordu. Bir tünelde sıkışıp kalmış gibiydi ve çıkışa doğru koştukça daha da kayboluyor, yolu daha da uzuyor gibiydi. Kafasını karıştıran şeylerin arasında en güçlü yere sahip olan elbette abisiydi. Taehyung'un dediği gibi miydi diye düşünmeden edemiyordu. Acaba gerçekten çok mu saftı, çok mu kördü olan bitene karşı?
Bu düşünceler güçlü birer halat gibi boynuna dolansa da Jungkook'un bunlardan kurtulmak için bulduğu yollar da vardı ama ne kadar sağlıklı seçimler olduğu tartışılırdı.Kim Taehyung'a inanmamayı seçmişti. Her ne kadar karşı düşünceleri olsa da Taehyung'un sözünü dinlemek istemiyordu. Abisi ona böyle bir şey yapmazdı. Onu kullanıp, bir kenara atmazdı veya Taehyung'un dediği gibi onu umursamıyor değildi. Tamam telefon görüşmesinde yaptığı şey hoş değildi ama sadece buna bakıp, daha birkaç aydır tanıdığı ruh hastası bir adama inanmak ve abisini yargılamak istemiyordu.
Taehyung onun düşmanıydı. En başından beri böyleydi ve aklını karıştıran şeylere izin vermemesi gerekiyordu. Özellikle son bir haftadır Jungkook'a karşı olan tavırları ister istemez Jungkook'u , onun hakkında uzun uzun düşünmeye itse de buna engel olmak istiyordu. Ne de olsa yalnızca onu, kendine aşık etmek istiyordu ya da bir şekilde bağlamaktı amacı. Ki yaptığı şeyler bu düşüncelerle o kadar uyuşuyordu ki!
Bir anda değişen tavırları ve bunun için sunduğu bahaneler birbirine uyuşmuyordu bu da Jungkook'un kinini diri tutan şeylerden biriydi. Yoksa içinde oldukları bu duruma kendini kaptırabilirdi. Taehyung ile bir anlaşma yapmışlardı. Ona, bahçede herkesin içinde dokunmuştu. Bu da herkesin onu bir fahişe olarak görmesine sebep olmuştu. Buradaki sahiplik kavramı Jungkook'un düşündüğünden de öte olduğu belliydi.
Bugüne kadar kimse Jungkook üstünde bir hak iddia etmemişti çünkü onunla Taehyung uğraşıyordu ve herkes bunun nereye bağlanacağını merak ediyorken, Jungkook'un herkesin içinde Taehyung ile yakınlaşması ikili için olmasa da geri kalan mahkûmların kesin bir yargıya ulaşmalarını sağlamıştı.
Çaylak Jungkook, Kim Taehyung'un fahişesi...
Bu sözleri her duyduğunda öfkelense de bir şey söyleyemiyordu çünkü bunu kendisi yapmıştı. Anlık bir cesaretle yaptığı şeyden pişman olması uzun sürmemişti. Ayrıca yapacağı ajanlık işine de kolaylık sağlıyordu bu çünkü sürekli Taehyung ile birlikteydi. Taehyung ona ayrıca güçlü olması için bir şeyler öğretiyordu ve Jungkook'un onun hakkında bir şeyleri kurcalamasına izin veriyordu.
İşler fazlasıyla karışıktı...
"Bunları da yıka!" diyerek düşünce bulutlarını dağıtan kişi mutfakta çalışan iri yarılı adam olmuştu. Jungkook'un işi yemek dağıtmak olsa da ona ekstra işleri yıkıyor ve çocuğun sabrını sınıyordu ama Jungkook herhangi bir karşılık vermiyordu. Cezaevinde çalışmak onun mahkemede iyi bir imaj çizmesini sağlayacaktı. Bu yüzden kimseyle ters düşmeden işlerini yapmaya devam ediyordu.
Adam uzaklaşıp, gitmiş ve Jungkook'u büyük bir bulaşık yığınıyla daha başbaşa bırakmıştı. Derin bir nefes alıp, büyük tepsileri suya tutmuş ve yumuşamalarını beklemişti. Tüm bulaşıklar bu şekilde olduğu için ekstra sıcak su kullanıyor ve ellerinin buruşup, kızarmasını umursamıyordu. Yeniden aynı şeyi yapıp sıcak suyu tutmaya devam ederken beline sarılan kollar ve yanağına bırakılan öpücükle dikkati dağılmıştı.
Taehyung olduğunu kokusundan anladığında artık alışması gerektiğini düşünüyordu çünkü Taehyung son bir haftadır bunu sürekli yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Devotion | taekook
FanfictionJeon Jungkook, girdiği cezaevinde başına aldığı belalardan kurtulmanın yolunu ararken, Kim Taehyung'un ağına düşer...