No Devotion | taekook

|5|Ona dokunmayın!

Odd look- The Weeknd
________________________

İnsanlar, kendilerini ve yaşantılarını sorguladıkları anlar yaratıp, onların içine hapsolmayı severdi. Jungkook bugün tam olarak öyle bir anın içindeydi ve kolay kolay çıkmayı da düşünmüyordu. 

Gece yarısını çoktan geçmişti. Bu cezaevinde yaklaşık 10 gün geçirmişti ama günleri bir kenara bırakırsa, geceler ona bir ömür gibi gelmişti. Sürekli düşüncelere daldığı uzun geceler...

Ne yapması gerektiğini bilmiyor ve içindeki kaygıları yok etmeye çalışıyordu. Abisini merak ediyordu. Jin'in ne yaptığını bilmiyordu. Chaerin'in abisini bırakıp, bırakmadığını ve daha binlerce şeyi bilmiyordu. Dışarıda olmak istiyordu.

Jungkook delikanlıydı. Kanı delicesine akar ve her şeye yetişme çabası içine girerdi.. Namjoon'a layık bir kardeş olmak için çok çabalamıştı. Öyle ki büyüdüğü mahalledeki en çevik çocuk olmuştu. Sürekli adından söz ettiren abisini gururlandıran çocuk olmayı başarmıştı. Şimdi yine aynı şeyi yapıyordu. Namjoon için girmişti bu deliğe ve her ne kadar abisini görmese de onunla gurur duyduğunu biliyordu.

Bir an önce buradan çıkmak istiyordu. Buradan çıkıp, yine abisi ve arkadaşlarıyla serseri hayatı yaşamak istiyordu. Jungkook için serseri olmak sorun teşkil eden veya saklaması gereken bir şey değildi. Çekinmiyordu da!
Aksine hoşuna gidiyordu bu durum. Çünkü onun için serseri olmak özgür olmak demekti ve Jungkook da özgürlüğe tapan bir adamdı.

Bunların dışında olan kaygılar ise kesinlikle Kim Taehyung tarafından kanına bir zehir gibi karışmıştı. Aklı almıyor, uykusu gelmiyordu bu düşüncelerden dolayı. Neden ona bir şey yapmadığını ve karşılığının ne olacağını bilmiyordu ama bekliyordu.

Elbette ki bir şeyler olacaktı. Adını herkese duyurmayı başarmış ve devleti karşısına alan bir çete üyesiydi. Jungkook'un yaptıklarını sineye çekmezdi ama öldürecek olsa orada kolayca yapardı bunu hem de istediği şekilde!

Amacını anlamamış ve büyük bir kafa karışıklığı ile baş başa kalmıştı. Başına neler geleceğini bilmiyordu. Merakla olmasa da endişe ile bekliyordu olacakları. Kim Taehyung ona bunları ödetecekti ama nasıl? İşte bunun cevabını bulmak zordu.

Yaşama sıkı sıkıya bağlı olan biri değildi ama dışarda onun varlığına ihtiyacı olan bir abisi varken boku bokuna ölmeyi istemiyordu. Üstelik bu sikik cezaevinde asla!

Jungkook için abisi her şeydi.

En kötü ve en güzel günlerini abisiyle ve abisi sayesinde, yaşamış bir bedene, başka bir şey veya birinin varlığı önem arz etmiyordu.

"Uyudun mu?"

Jungkook yatağında uzanır şekilde tavanı izlerken, duyduğu sesle birlikte dikkatini üst ranzaya vermiş ve fısıltı ile "Hayır" demişti. Bunu demesiyle yatakta hareketlilik oluşmuştu ve ve sonrada küçük pencereden içeri vuran ay ışığına engel olan karartının Jisung'a ait olduğunu anlamıştı.

"Ne düşünüyorsun?"

"Belirli bir şeyi değil."

Ranzadan inip, yatağına oturduğunda onun gibi fısıldamıştı. Shwa ve yaşlı koğuş arkadaşı uyuyordu. Jungkook ve Jisung'un uykuları ise aynı nedenden dolayı kaçmıştı.

Kim Taehyung!

Jisung ona ihanet etmiş gibi hissediyordu. Minho ile olan beraberliği ve ayrılığı boyunca Taehyung ona hep destek olmuşken o, günlerdir tanıdığı birine parasını kaptırmasını sağlamıştı.